TC devleti seçimleri fırsat bilerek Kürdistan sınırına yığınak yaparak “sınır ötesi operasyon” için tetikte bekliyor. Son aylarda operasyon üzerine operasyon yaparak Kürt özgürlük hareketini etkisiz hale getirme ve Kürt emekçilerin istemlerini faşist terör ve baskı yoluyla ezme yolunu tuttan Türk odusu , gerillalar karşısında vermiş olduğu kayıpların acısını çıkartmak için sınırdaki Siirt, Hakkari ve Şırnak illerinde sıkıyönetim ilan etti.! Kirli savaş tamtamları çalan genaraller, ” bölücü terörü önleme” adına yeniden OHAL ilanına gitmekte gecikmedi. TC devletinin nasıl demokratikleştiği böylece Generallerin OHAL ilanıyla bir kez daha açığa çıktı. Böylece generallerin emriyle Uludere ve Beytüşşebap gazetecilere kapatıldı. Gazetecilere kapatılan alanlarda neler yaşandığını, Nusaybinde , Lice, Cizrede vb. değişik il ve ilçelerde yaşananlarda yakınen biliyoruz.

Genelkurmay sitesinden ilan edilen kararla, Güney Kürdistan'a karadan ve havadan geçişler yasaklandı. Şırnak ve Hakkari'ye 9 Eylül'e kadar sınırdan giriş ve çıkışlar kapatıldı.

Kirli savaş ağalarını , bu kararı, ”Askeri anlamı, bölgenin ‘notam’lanmasıdır. Yani, Kuzey Irak sınırında koordinatları verilen alanda artık kimse kıpırdayamaz ve kıpırdarsa vurma hakkı meşrulaşmıştır. Böylece generaller PKK terörüne karşı” mücadele” demogojisiyle Kürt ulusunun ulusal ve demokratik istemleri yok sayılıyor ve onurlu barış talebi kan ve zulümle karşılanıyor.

TMY, ardından Polisin yetkilerini artıran faşist yasalar ve şimdi de Kürdistanda kirli savaşı yürütmek için OHAL ilanı. Tüm bunlar faşist MGK diktatörlüğünün işçi, emekçi ve Kürt halkını faşist terörle yıldırmak, bezdirmek ve denetim altında tutmak istiyor. Kürdistanla OHAL ilanı yalnızca Kürt özgürlük hareketini hedefleyen bir saldırı olarak görülemez. Faşist MGK diktatörlüğünü bu saldırısı, çeşitli millyetlerden işçi ve emekçi yığınlara yönelik topyekün faşist saldırının bir parçasıdır. Faşist diktatörlüğün , faşist terörü artırarak halklar arası düşmanlığı derinleştirme amacı taşıyan , TMY, Polise Yetki Yasası ,OHAL yasasına karşı işçiler, emekçiler ve Kürtler olarak sessiz kalmayıp, karşı çıkıp mücadele ederek, demokrasi ve özgürlük için dövüşmeliyiz.