KÜRT BELEDİYE BAŞKANLARINA SORUŞTURMA KUŞATMASI
Tarih: 11.07.2006 Saat: 15:35
Konu: Kürdistan


Büyük oy farkıyla halkın seçmiş olduğu DTP’li 56 belediye başkanı,zamanlarının önemli bölümünü  açılan soruşturma davaları nedeniyle  savcılık ya da mahkeme salonunda geçiriyorlar.Kürt belediye başkanlarının yaptıkları her açıklama ve  etkinlik “bölücülüğe destek “ olarak görülerek soruşturma kuşatması altında tutuluyorlar. Belediye başkanları için her gün savcılık veya mahkemeye giderek ifade vermek, sıradan bir olay haline geldi. Özellikle Diyarbakır olaylarının ardından baskılar ve “görevden alma” tehditleri artarken; belediye başkanları açılan soruşturma ve dava sayısını hatırlamakta bile zorlanıyor. Amaç DTP belediye başkanlarını baskı,tehdit ve soruşturma kuşatması ve zından tehditiyle ehlileştirmek ve Kürt sorununda  duyarlıolmalarının önünü kesmektir.Bir çok belediyede hırsızlık,yolsuzluk ve vurgunlar yaşanırken bunlara soruşturma açmayan ve sırtını sıvaslayan TC devleti ve  AKP hükümeti ,Kürt belediye başkanlarının halka yönelik yapmş oldukları festivaller,etkinlikler bilesorşturma  bahanesi yapılıyor.Kürt belediye başkanları hakkında Son olarak ROJ TV’te destek olduklarını bildiren dilekçe nedeniye  56 Kürt belediye başkanları hakkında ““PKK’ye bilerek ve isteyerek yardım etmek.” 10 yıla kadar ceza isteniyor .
DTP’li belediye başkanlarına açılan soruşturma ve davalar ise birbirinden ilginç. Örneğin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, katıldığı “Koyun Kırpma Festivali”nde hiç konuşmadığı halde, “bölücülük propagandası” yaptığı iddiasıyla soruşturmaya uğradı. Roj TV’ye destek vermek, Kürtçe konuşmak, çatışmada hayatını kaybedenlere ambulans tahsis etmek, davalara katılmak gibi insani sorumluluk ve ifade özgürlüğü alanındaki adımlar ise soruşturma yada davalara neden olan konuların başında geliyor.

Kirli savaş tam tamcıları Kürt sorununu faşist baskı ve teöröle çözme çzigilerini rahatça uygulamaya sokmak için Kürt beleiye başkanlaır özelhedef içine kondu .Örneğin Dıyarbakır ByükŞehir Belediye başkanı Baydemir hakkındaöncekiler bir yana , son iki ay içinde 15’den fazla soruşturma açıldıdı. Örneğin Baydemir’in 2005 yılında katıldığı Beytüşebap Koyun Kırpma Festivali’nde herhangi bir açıklama yapmamasına rağmen, ağzını açıp konuşmamasına rağmen ‘bölücülük propagandası’ yaptığı gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatıldı.”
Yine Hakkari Belediye Başkanı Metin Tekçe hakında genelde ambulans tahsisi nedeniyle dava ve soruşturmanın yanında basın açıklamalarında görüşlerini dile getirdiği için ve TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu’na verdiği ifadelerle ilgili soruşturma savcılık aşamasında.bulunuyor.Tekçe hakkında açılan davaların sayısı 15-20’den fazla.
Diyarbakır Kayapınar Belediyesi tarafından yaptırılan 10 parka verilmek istenen isimler bile mahkemelik oldu. Valilik, parklara verilmesi düşünülen, “33 kurşun”, “Zembilfroş”, “Jiyana Azad”, “Aşiti”, “Zeynel Durmuş”, “Civan” ve “Yek Gulan” isimlerine onay vermezken, “8 Mart”, “Mem u Zin” ve “Ahmed Arif” isimlerine izin verdi. Park isimlerine izin verilmemesi üzerine Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi’nde açılan davada valilik tarafından yapılan savunmada, söz konusu isimlerin toplumda ayrımcılığa yol açacağı savunuldu. Valilik savunmasında, yüzyıllardır Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Mem u Zin gibi halk arasında dilden dile anlatılan aşk destanı olan Zembilfroş isminin de toplumda ayrımcılığa yol açacağı iddiasında bulundu.
Batman Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan hakkında, açılan 8 soruşturma ve dava nedeniyle yaklaşık 100 yıl hapis isteniyor. “Örgüt üyeliği” ve “yasadışı örgüt propagandası yapmak” gibi iddialarla suçlanan Kalkan hakkında açılan soruşturma ve davaların bazıları şöyle:
Uğur Kaymaz’ın Mardin’deki duruşmasına katılmak, Beşiri’de operasyonların durmasını isteyen halkı yatıştırmak, Bir gösteride hayatını kaybeden belediye işçisi Hasan İş’in cenazesine katılmak,Roj TV’nin kapatılmaması için Danimarka Başbakanı’na mektup göndermek.,ABD temsilcisinin ziyareti sırasında basın yoluyla PKK propagandası yapmak, Öcalan üzerindeki tecriti eleştirmek.
Keza Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak: Kurban Bayramı’nda yaptığı bir konuşmada İmralı Cezaevi’ndeki tecrit uygulamalarını eleştiren fikirlerindeni dolatı  hakkımda 220/8. maddeden dava açılmış ve  hızla yapılan duruşmalar sonunda 15 ay hapis cezasına mahkûm edilmiş.. Şu an temyiz aşamasında olan dava,Dicle Vadisi kenarında yapılan park nedeniyle projei hazırlayıp başvuru yapmasına rağmen belediyeye 3.5 milyar lira ceza verilmiş..
 Sur Belediye Başkanı Demirbaş Hakkında  açılan dava soruşturma gerekçeleri ; Mardin Kızıltepe’de babasıyla birlikte öldürülen 13 yaşındaki Uğur Kaymaz için anıt yaptırmak,Avrupa Sosyal Forumu’na sunulan “Çok Dilli Belediyecilik Raporu.” ,2004 yerel seçimlerinde Kürtçe konuşmak,Toplu Nikah töreninde Kürtçe konuşmak,Yetki sınırı dışında evlendirme görevlendirmesi yapmak,DTP’li 56 belediye başkanının 18 Ocak 2006’da Roj TV ile ilgili yaptıkları basın açıklamasında; “Suç ve suçluyu övmek.” ,DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün yaptığı basın açıklamasına katılmak ve “Sayın Öcalan” ifadesini kullanmak,Roj TV’de yayınlanan “Gündem” konulu programda konuşmak.
Görüleceği gibi DTP’li belediye başkanları, haklarında açılan soruşturma ve davalar genellikle Kürt sorunundaki demokkratik yaklaşım ve devletin resm inkar ve imha politikasına karşı durma ve Kürt sorununuun eşitli,özgürlük ve kardeşlik temelinde  çözüm istemine bağlıdır. Roj TV’ye destek vermek, Kürtçe konuşmak, çatışmada hayatını kaybedenlere ambulans tahsis etmek gibi halka karşı sorumluluk ve ifade özgürlüğü alanındaki adımlar, soruşturma ya da davalara neden olan konuların başında geliyor. Haliyle açılma davalar tümüyle politik ve Kürt düşmanlığıyla bağlıdır.
 Nitekim Faşist MGK diktatörlüğü , kim ağzını açsa, kim Kürt sorun dese, kim demokratik hak ve özgürlüklerden, savaşa ve şiddete son verilsin, barışın önü açılsın dese, kim Kürtlerin bir ulus olarak taleplerinden söz etse “bölücülük ve yıkıcılık”  suçlamalarında kurulamıyor, zulümden zulüm beğenmesi dayatılıyor.
Kürt sornunundemokratik halkçı bir temelde çözümü bir yana bırakan faşist MGK diktatörlüğü ve emir eri AKP hükümeti,Kürtlerin sesini boğmak için daha fazla faşist terör,baskı ve  yasaklamayı dayatıyor ,bunun için yeni TMY çıkarıyor.
Kürt sorunu neden hala kanayan bir yaradır sorusunu sormak ve buna yanıt vererek Kürt sorununu  demokratik halkçı bir çizgide çözmek yerine Kürtlere politika yasağıyla,katliamlarla ve sudan gerekçelerle açılan soruşturmalar ve zindan tehditleriyle  çözüm arıyor.Ama bunun çıkmaz yol olduğunu yaşamanı gerçekliği defalarca ortaya koydu.
DTP belediye başkanalrını soruşturma açarak görevden alma ve Kürtler açık alanda politika yapma yasağı getiren faşist kuşatma  Kürt emekçilerinin  örgütlü direnişiyle yarılacaktır.Eşitlik,kardeşlik,barış ve özgürlük isteyen isteyen çeşitli milliyetten  emekçiler Kürt halkının ve onların tesilcisi olan belediye başkanların yanında olacaktır.Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrasında da Kürt emekçileri faşist baskı ve saldırıları  kitlesel direnişleriyle  aşarak özgürlük yolunda inatla yürümeye devam edeceklerdir.
 






Bu haberin geldigi yer: DHB
http://www.halkinbirligi1.net

Bu haber icin adres:
http://www.halkinbirligi1.net/modules.php?name=News&file=article&sid=536