ABD emperyalizminin Karadeniz’i ele geçirme planı
Tarih: 08.06.2006 Saat: 12:27
Konu: Dış Politika


Amerikan emperyalizmi Karadeniz ele geçirmek ve burasını kendi üssüne dönüştürmek için her yolu deniyor ve işine gelmeyen antlaşmaların yeniden masaya yatırılarak durumun kendi istediği şekilde düzenlenmeye çalışıyor. Nitekim bazı ABD yöneticilerinin, Montrö Anlaşması’nın “değiştirilmesi zamanının geldiği”ni, bir dönemdir dillendirmeleri bu gerçeği gösteriyor. Büyükelçi Ross Wilson, “Karadeniz hakkımızdır” açıklaması yaptı. ABD’nin Balkanlar’daki, Baltık bölgesindeki, Türkiye’deki ve Ön Asya’daki örgütlü-satın alınmış güçleri, Montrö’nün delinmesi ve Rusya Federasyonu’nun güneyden de kuşatılması için zemin çalışmasını sürdürüyorlar.
Peki, Amerikan emperyalistleri Montrö’yü neden delmek istiyorlar?
Hatırlanacağı üzere 20 Temmuz 1936 tarihli Montrö Anlaşması, Karadeniz’e “kıyıdaş ülkeler”e, Boğazlar’dan geçiş ve Karadeniz’e “inme”yi denetleme; Türkiye ve Sovyetler Birliği başta olmak üzere bölge ülkelerine Batılı emperyalist ülkelerin özellikle savaş gemilerinin geçişini engelleme olanağını, uluslararası yasal bir hak olarak tanıyordu. Böylece anlaşma’nın 18. maddesi Karadeniz ülkelerini emperyalist Batının saldırganlığına karşı güvenceye alıyordu. Bu anlaşmayla bölge ülkelerinin Boğazlar ve Karadeniz üzerine elde ettikleri uluslararası hakların Sovyet Devrimi ve güdük anti-emperyalist kurtuluş mücadelesinin sonuçlarıyla koparılamaz bağları vardı. Başka deyişle kendi bölgesini, kendi bölgesinin kara ve deniz sularını denetleme hakkı bu mücadelelerin sonucu olarak elde edilmişti.

Batılı emperyalistler, özellikle de Amerikan ve İngiliz emperyalistleri, bu anlaşmanın değiştirilmesi dayatmasını daha önce de gündeme getirdiler. Amaçları, sosyalist Sovyetler Birliği”’ni kuşatma altına alırken, bu anlaşmayla sağlanmış “korunma önlemleri”ni de ortadan kaldırma hedefleniyordu. Emperyalist propaganda merkezleri ve uluslararası gericiliğin güçlerini bu doğrultuda seferber ettiler. Keza “Stalin’in Türkiye’den Boğazları ve Kars ve Ardahan’ı istediği” yalanı da bu dönemde ve bu koşullarda üretildi. Oysa bu doğrultudaki tek gerçek, Amerikan / İngiliz emperyalistleriyle Türkiye faşist gericiliğinin, Boğazları Sovyet düşmanı politikalar için kullanma; Sovyetlerin Montrö ile kazandığı “güvence”yi ortadan kaldırma girişimiydi. Stalin başkanlığındaki Sovyetler bu alçakça girişimi durdurmak üzere, “Montrö’yü gözden geçirme” teklifi getirmişlerdi. Olan bu idi ve Sovyet taleplerine dair propagandanın, Türk Dışişleri’nin yalana dayalı Amerikan enformasyonundan başka bir dayanağı yoktu. Batılı emperyalistlerin “Montrö’yü delme” planları o gün için başarısızlıkla sonuçlandı. Ancak özellikle ABD ve İngiltere bundan vazgeçmediler. Ve S.Birliği’nin dağılması-dağıtılmasıyla ortaya çıkan “yenidünya durumu”, bu dayatmanın yenilenmesi için uygun bir ortam yarattı. ABD şimdi aynı taleple, işte bu uygun koşullarda ortaya çıkıyor.
Montrö Karadeniz Bölgesi ülkelerinin yararınaydı; ABD bunu değiştirmek, kendi yayılmacılığı yönünde kullanabileceği bir olanağa dönüştürmek istiyor. Özellikle Bulgaristan ve Romanya’yı kullanarak ve Baltık ülkelerindeki bazı mevzilerini daha da sağlamlaştırarak, Karadeniz’i bir Amerikan gölü haline getirmeyi hedefliyor. Böylece Rusya Federasyonu’nu güneyden de kuşatmış, Rusya’nın bölge ülkeleriyle ilişkilerini yenilemek üzere sürdürdüğü girişimlerine darbe vurmuş olacak. Bunu başarabilirse, “Büyük Ortadoğu Projesi” olarak tanımladığı yayılma planlarını daha kolay uygulayacak. Afganistan ve Irak’taki işgali sürdürmek ve bölgede etkisini yaymak üzere yeni olanaklar bulacak. Petrol ve hammadde kaynaklarıyla Batı pazarlarına iletim kanallarını-yollarını denetleme imkânını daha sağlamca elde edecek. ABD Gürcistan’da yerleşmiş durumda. Romanya ile Köstence’de deniz üssü kurma anlaşması imzaladı. Bu ülkenin yöneticileri Amerikan kuklası olarak hareket ediyorlar. Irak işgalini kararlıca desteklediler. Ülke, Iraklı tutsakların “gizli” cezaevi olarak kullanılıyor. ABD, Bulgaristan’la askeri üs anlaşması için çaba gösteriyor; Azerbaycan’daki girişimlerini sürdürüyor; Ukrayna’daki yandaşları üzerinden bu ülkede mevzilenmeye çalışıyor vb. vb.
Amerikan emperyalistleri Karadeniz’i, yayılma, pazarların denetimi ve askeri dayatma için kullanmak istiyorlar. Bunun için yürüttükleri propaganda; dünyanın değiştiği, küreselleşme dönemine girildiği; küresel tek güç olarak ABD’ye dünyanın her tarafında ihtiyaç olduğu; dünyaya onun tarafından verilecek düzen olmaksızın istikrar, kalkınma ve barış olamayacağı biçimindedir. Onun Türkiye’deki misyonerleri ise, efendilerinin bu planlarını Rusya’nın politikaları üzerinden izaha çalışarak, Amerikan yayılmacılığının Türkiye ve bölge ülkeleri için içerdiği büyük tehdidi gizlemeye; Amerikan emperyalist yayılmacılığına ve bunun bölgemizdeki “tezahürü”ne karşı mücadelenin gelişmesine set çekmeye çalışıyorlar. Son dönemde, sermaye basını ve özellikle Hürriyet gazetesi üzerinden yükseltilen ve “ABD ile Türkiye’nin ilişkilerinin düzeltilmesi / geliştirilmesi”ni düğün / bayram kutlayan propaganda da böyle bir içeriğe sahiptir.
*     







Bu haberin geldigi yer: DHB
http://www.halkinbirligi1.net

Bu haber icin adres:
http://www.halkinbirligi1.net/modules.php?name=News&file=article&sid=486