YENİ SAYI:31.OCAK.2006
Tarih: 12.01.2006 Saat: 23:14
Konu: Kapak, Baş Sayfa


KORKU YASALARI  SÜRÜYOR,DEMOKRASİ DEVRİMLE KAZANILIR
 Sıklıkla Türkiyenin demokratikleştiğinden dem vuruluyor.AB'ye üyelik bağlamında peş peşe çıkarılan 'demokratiikleşme  yasaları'nın emekçi yığınları aldatmadan öteye hiç bir anlam ifade etmediğini ve anayasada yer alan yalnızca politik ortama göre adları 141.142'den 159'a,146'dan 125,168,169,312 ve 301' olarak değişen ama   yasaların  faşist özü olduğu gibi korunan korku yasaları korunuyor ve  ihtiyacagöre tahkimediliyor.Böylece Türkiyede emekçiler için demokrasi ve özgürlükleri kazanmanın yolunun kurulu sistemin devrimle dipten doruğa parçalanarak   yıkılmadan , kazanılıp korunamayacağını açıkca ortaya koyuyor.
 Öncesini bir yana bıraksak bile, Türkiye nin son yarım yüzyılı, belirli yasa maddelerinin işçi,emekçi ve devrimci hareketi ezip dağıtmak ve iktidarını pekiştirmek için faşist politik yönetime karşılık düştü. Başka bir söyleyişle Türkiye nin politik bakımdan  cuntalar la,  politik  farklılıklar la birbirinden ayrılan dönemlerinde değişmeyen tek şey; bu dönemlerin ilerici ,demokrak ve devrimci güçleri, muhalif odakları faşist terörle gemlezecek yada ezecek  bir yasa maddesiyle simgelenmesi olmuştur.

1950 li,60 lı yıllar 141 ve 142. maddelerin  Demoklesin Kılıcı  olarak kullanıldığı yıllardı.Emniyet kuvvetleri, savcılar, mahkemeler;  yasak kitap okuyan  sıradan okurdan devrimci ve komünist olan herkesi 141-142 den kovuşturup yargıladılar. Pek çok kişi, bu maddelerden 5-24 yıl arasında hapis cezalarına çarptırıldı.
12 Mart darbesi sonrasında 141-142. maddeler devrimci şiddete başvurmayan reformist-revizyonist  kesimlere  uygulanırken,146. madde öne çıktı; ve sisteme tehdit olarak görülen devrimci ve komünist örgütlerin mitinglerine katılanlar bile 146 dan cezalandırılmaya başlandı.Öyle ki, 141-142 den yargılanmak bir  ayrıcalık  olarak görülür hale geldi. 12 Eylül sonrasında;  normalleşiyoruz  görüntüsü vermek için  egemen faşist  gerici güçlerin sindirmesinin simgesi  olan 141-142 kaldırıldı, ama daha o maddelerin kaldırılması tartışılırken,141-142 yerine bundan böyle 125, 168 ve 312 nin kullanılacağı da ilan edildi. Çünkü anayasanın ruhu dipten doruğa faşist ve halk düşmanı karekterdeydi.Bu da yetmedi;  Terörle Mücadele Yasası  çıkarıldı. Ve son 15 yılda ise; (Bütün bu dönemlerin değişmeyen ama 141, 142 ve 168 in çerez maddesi olarak var olan 159 da kaldırılıyormuş gibi yapılarak 301 e taşındı)  demokratikleşiyoruz ,  normalleşiyoruz ,  AB ye uyum sağlıyoruz vb.diye TCK değiştirilirken; 301 ve 305. maddeler getirildi. Üstelik bu maddeler, olacaklar bilinmeyerek getirilmedi. Herkes tarafından; bu maddelerin 159 ve 312 den bile daha çok ifade özgürlüğünü kısıtlayacı faşist bir karekter taşıdığı  yazıldı; söylendi. Hukukçular, uzmanlar uyarılarda bulundu, ama  hukuk uleması  olan AKP'li Adalet Bakanı ve 3-5 ay hapis yattı diye herkesten çok özgürlük savunucusu olduğunu sanan Başbakan Erdoğan bu uyarılara aldırış etmedi.
Ve nihayet;  yazarlar ve gazeteler yargılanmak için mahkemelere sürüklendiler.Nitekim Adalet Bakanı ve savcılar da eski 159 un yeni 301 den daha  demokratik  olduğunda hem fikir olmalılar ki; Orhan Pamuk u eski yasaya göre yargılamaya başladılar.Ve bir çokaydın,ilerici ce devrimci yayınlara 301'de yaygınca davalar açıldı ve  mahkumiyetler başladı.
Böylece emperyalizmin uşağı AB ciler ve yalakaları tarafından  demokrasi yılı ,  özgürlükler yılı ,  Türkiye nin AB ye girmek için kapıyı araladığı vb. yıl  olarak ilan edilen (İşe bakın ki, AP deki Türkiye-Avrupa Karma Komisyonu Başkanı Lagendijk e de savcılık 301 den dava açtı) 2005 sona ererken; bar ve taverna sahipleri de; emniyet kuvetlerinin manevi şahsiyetlerini tahkir ettikleri nden 301 in kapsamına girerek, politik şahsiyetler  olmuşlardır.
 Perşembenin gelişi çarşambadan belliyse; 2005 te olanlara bakarak; 2006'nın özgürlük ve demokrasi mücadelesinin daha keskin çarpışmalara sahne olacağını şimdiden söyleyebiliriz.Egemen sınıflar bu çarpışmada daha çok faşist baskı ve terör yasalarını pekiştirerek devrimci halk muhalefetinin önünü almaya ve  korku duvarını yükseltmeye çalışıyor.Bu faşist ve gerici saldırılara dur demek ve demokrasi mücadelesini ileriye taşımak için güçleri birleştirip kavgayı harlamak gerekiyor. Başkabir yolla faşizmin tahkim edilmesi saldırısını geri püskürmek güç olacaktır.







Bu haberin geldigi yer: DHB
http://www.halkinbirligi1.net

Bu haber icin adres:
http://www.halkinbirligi1.net/modules.php?name=News&file=article&sid=308