
ÖLÜMÜNÜN 5. YILINDA NECLA YOLDAŞ MÜCADELEMİZDE YAŞIYOR
Tarih: 14.12.2009 Saat: 22:39 Konu: Onlardan Bize
Onlar arkalarında üzerine konuşacağımız iyi ve güzel şeyler bırakarak gittiler. Onlardı hayallerini ve gülüşlerini gökyüzüne asarak gidenler, yüreğimize soluyalım diye. Her biri bir destan, bir yoldaş, bir parça kavga, bir bilge... Bunun için de Onları herkes tanımalı diyoruz. Tanımalı ki hayallerini soluyabilsin, mücadelelerini anlayabilsin, mücadelelerini duyumsayabilerek onların peşinde gitsin. İşte her biri destan olan arkadaşlarımızdan biri de Necla yoldaş. Kahrolası kanser hastalığı 15 Aralık 2004 tarihinde erkence koparıp aldı aramızda Necla yoldaşı. Onların anılarına sahip çıkmak, Onları yaşatmak, Onlara layık olmak onurlu bir yaşamın gereğidir. Çünkü, çimin derinliklerinde özlemlerin bu kadar saklandığı ve apansız yollarımıza çıktığı bir günü soluyoruz bugün Necla yoldaşı anarken. Özlemler yetmez diyoruz. Bu özlem değil diyoruz. Birlikteliğin yetmediği, zamanın bir çelmesine takılıp düştüğümüz Sensizliğe… Bu gün öyle ağır, koyu bir acı düşürdü ki yüreğimize. Demiri Toz ederler şarkısının ezgisi çalarken başladı ve her satırla bir damla verir yüreğimizin özlemlerden yanan çorak toprağına . Biliyoruz ki yaşamın bir başka anlam kazandığı alanlarda durdurmaz yaşamı ölüm. O sadece derinleşen özgürlük çığlığında ince bir kavşaktır. Yaşamı anlamlı yaşamaktır ölümü anlamsızlaştıran derin bir anlam yükleyen özgürlük mücadelesine. İşte bundandır ki şehit yoldaşlarımızın yaşamları, yaşamın resmedildiği özenle hazırlanan en güzel kır çiçekleriyle süslenen deftere aktırılır yaşamın kutsal ve zorlu gerçeği. En büyük değerlerden biridir yoldaşların anılarını yaşatmak. En yalın onlara yansız özgürlük hissetmelerimiz. Onlar, oralara yaşamımızın gizemli perdesini ve onlar bir daha anlatır yaşam gerçeğimizin vazgeçilmez güzelliklerini. Çünkü bizim özlemlerimiz sayfaların satır aralarında gizlidir yaşam gerçeğimiz gibi Necla yoldaşı kadının özgürleşmesi yürüyüşünde bir öykünün adı olarak 15 Aralık 2004 tarihinde kanser hastalığında kaybettik. Gideli dört yıl oldu ama o hala dün gibi bizimle yaşıyor. Onurlu bir yaşamın ardından sonsuzluğun yolunu tutan bir yolcu olan Necla yoldaş, Erzurum’dan İstanbul’a oradan Yurtdışına kadar uzanır uzun yolculuğundan O bir ülkenin sınırlarına sığmayan enternasyonalist bir devrimci olarak bir kıtayı boydan boya arşınlayan bir kadın özgürlük savaşçısıdır. Yüreğini halkının kimsesizliğine adayan bir sevda çığlığı olan Necla yoldaş, coşkunun ve sevincin ağız dolu gülüşüydü. Ne kadar sevsek onuru Necla yoldaşı o kadar sevmiş oluruz. Onurluca yaşadı her özgürlük savaşçısı gibi, doyasıya ve ağız dolusu bir gülüşle yaşadı O 49 yıl. Dopdolu bir yaşama sevinci ve mücadele aşkı bıraktı ardından bizlere. Ne zaman düşsek yalnızlığa ve acıya, biliriz ki Necla yoldaş yine bize moral veren bir sevgidir yanı başımızda. O, yüreğimizin sırra erdiği bir zamanın tek konuğudur. Özgür kadının örneğidir derdik Necla yoldaşa, çünkü her bakımdan köleleştirilmiş kadının konumunun zorlu mücadelelerle aşılacağına inan komünist bir kadın militan ,bir özgürlük savaşçısıydı. Necla yoldaş nice zorlukları ve ihanetleri yaşadı. Bu ihaneti ve acılarını yüreğine açılan derin yarayı kendi ellerinle kapatmaya çalıştı. Çünkü umut yolcusuydu Necla yoldaş. Umut yolcuları böyle erken gider mi! Ama biliyoruz ki bu umut yolculuğu dinmeden ve durmadan hep sürecek. Nere de ve nasıl olursa olsun umut yolculuğumuzdan asla vazgeçmek yok. Ta ki özgürlük bayrağını zafer burçlarına dikene dek sürecek. Yaşamın son noktası olarak ortaya çıkan mücadele tarzı, yaşarken insanların yüreklerinde bir ışık yakmazken ve soludukları havaya yeni bir yaratımın kıpırtısını yaymazken, diğerleri her yaşam ediminde insanların yüreklerinde bir ışık yakmanın, bir uyanışı, yenilenmeyi, anlamlı bir geleceğe yönelişi ve uyumu yaratan kıpırtıları yaymanın adı olurlar. Bu türden örnekleri yaratan bir çok yoldaşlarımız yaşam örnekleridir. Keza, Onlar yaşarken, yaşama biçimleriyle örnektirler. Acılar, zorluklar, ağır bedeller yanında özgürlük ve mutluluk özlemleriyle örülen bir yaşamı, ileri özgürlük arayışçısı düzeyinde yaşayamadan, bu zorlukları kabullenerek, onlarla birlikte olmaya isteyerek, tüketilen ömrü fedakarlığın, cesaretin, sevginin ve saygının doldurduğu bir anlam damlasına sığınan bir an ile noktalamak, özünde yeni bir yaşam kararlılığıdır. Özgürlük tanımı bireyde onun sıkıştırıldığı sınırları aşan, her an’ı bir adım ileriye, bir sonrakini aramaya ve yaratmaya yönlendiren tarzdaysa, bu tanıma ulaşmış olmak kendi başına uçurumun kenarında olmanın bir üst aşamasıdır ve uçma edimini gösterir. İnsanı insanlaştıran ve bugünkü bilimsel gelişmelerin temelini oluşturan olgu özgürlük olgusudur. Bu özgürlük istemi bir sonraki adımı merak ederek yeni ve ileriye yönelen adımlar atmak, yeni anlamlar aramak, yeniyi yaratmanın heyecanını duymak ve bunu bir tutku düzeyinde yaşamakla oluşur. Necla yoldaşın kişiliğini şekillendiren temel olgu kadının özgürlük mücadelesinin kendini yaratma eylemine dönüşmüş olmasıdır. Sınırsız, sürekli anlam kazanarak büyüyen, ütopyalarla yoğrulduğu kadar yeni yaşamın hayallerini bunları gerçekleştirme mücadelesiyle birleştiren, bulduğu kadar yeniye yönelen, sonsuz anlama ve yaratma merakıyla arayışlarını sürekli canlı tutan, salt arayışların rüzgarında kalmayıp ulaştığı özgür yaşam damlalarını derinliğine yaşayan, yaşattıran ve soluduğu havaya yayan, bunu günlük yaşamında sürekli bir akışa dönüştüren bir yaşam tablosudur Necla yoldaş. Necla yoldaş “Özgür Kadın Mücadele eden kadındır” şiarını kendi yürüyüşünün pusulası yapan özgür kadın kişiliğidir. Tarihte ender görülen kişilikler olduğu gibi bizim mücadele tarihimizde de örnek kişilikler vardır. Acılarla örülen tarihi, halkın umutlarını ve acı çeken kadınları unutmayan mücadelecilerdir onlar. Gerçek özgürlüğü küçük hazlara değiştirmezler. Sıradan gözler yetişmez onların görüş açılarına. Çelişkileri derinden yaşadıklarından acıları da derinden yaşarlar. Yok oluşun eşiğine getirilen halkın ve kimliksizleştirilen kadının hakikatini çağırırlar. Hakikat ve ikiyüzlülük, karanlık ve aydınlık, güzellik ve çirkinlik, barış ve savaş, özgürlük ve kölelik olguları damla damla onların içinde yaşanır ve süzülerek onların öz kişiliğini oluşturur. Onlar her güne yeni bir doğumu sığdırırlar ve duruşlarıyla yeni bir mücadele ilanı yaparlar tüm egemenlik kuşatmalarına karşı. Güzelliklerin nöbetçisi olma kararlılıklarını ne kar ne fırtına ne de hiç bir tufan engelleyemez.
Yaşamak için yaşamayı öğrenmek, öğrendiklerini anlamak, anladığını uygulamak, uyguladıklarının sonuçlarını değerlendirmek ve bu değerlendirme ışığında yaşamayı ne kadar hak edip etmediğinin muhasebesini yapmak gerekmektedir. Necla yoldaş bu mücadeleyi kendi bedenini bu terazide tartmış, ruhunu buradan çıkan sonuçlarla anı anına muhakeme etmiş ve kendini, kendisiyle bu zorlu mücadelenin sonucunda yaratmıştır. Yarattığı bu kişilik, yarattığını yaşamın akışına katan, kendini kuşatmakla, oluşanla yetinmeden, kendini hiçbir şeyin üstünde görmeden, öğrendiklerine rağmen öğrenme ve öğretme eylemini günlük yaşamın ayrıntılarına yerleştiren, aynı yolu paylaştığı yoldaşlarıyla yaratmak istediklerini gerçekleştirmenin çabasını veren, bunu yaparken bireyi reddetmeden, yıldırmadan, mütevazı bir yürek ve beyinle, değişimin gerekliliğine inanarak, değişimin kazanımlarıyla onurlandırarak ve bireyi bunun iç sorgulaması kadar kutsal çabasına yönelten sürekli bir esintiyi kendine kabul etmiş ve devrimin gerektirdiği fırtınalı kişiliğe bir örnek olmuştur. Çünkü Necla yoldaşın insanı algılayışı ve insan yaklaşımı, hümanizmin yorumlanması, duygu ve akılla yoğrulan özelliklerin onurlu yaşamaya yönelen insan uğruna davranışa dönüştürülmesi, insanlığın bugün yaşadığı olgunluğun kocamış dünyada duygulanımlarla bütünleştirilerek bir yaşam tanımının oluşturulması hedefine kilitlenmiştir. Necla yoldaşın tüm yazıları, değerlendirmeleri, konuşmaları, mektupları ve yaşamının tamamına yaydığı düşünceleri; sosyalist sevgi ve sosyalist öğretiyi yaşama esası üzerine kuruludur. Bu sevgi O’nda aşk düzeyindedir ki onsuz yaşamayı düşünemez. Bu sevgi, gerekliliklerini her şeye rağmen yerine getirmenin, zorluklara hazır olmanın ve bunu yapabildikçe yaşamını anlamlandırmanın kendini dayattığı bir sevgidir Necla yoldaşın kişiliği, kendine örnek aldığı komünist önder kadınları miras olarak aldığını, neleri tarihten bugüne taşıdığını, hangi aşamalardan damıtarak kendini bugüne getirdiğini bilmek, bizleri O’nun şahsında gerçekleşen özgür kadın kişiliği hakkında aydınlatacaktır. Bu somut örnekle ortaya çıkan özgür kadın gerçekleşmesi bizler için yaşamın her anında, her türlü yaşamsal olguda ve hayallerimizde dahi kendimiz için örnek alacağımız bir özgür kadının portresidir. Dahası kavga dur durak bilmeden sürüyor. Şehitlerimizin öykülerini gençlere, çocuklara taşıyoruz . Başka türlü mücadeleyi ileriye taşımak mümkün değildir. Özgürlük yüklü güzel günler görmek umuduyla kavgaya sıkıca sarılmaya çalışıyoruz sevgili yoldaşım. Necla yoldaşı, ölümünün 5.yılında sevgi ve saygıyla anıyor ve yoldaşların olarak ideallerini bayraklaştıracağımıza söz veriyoruz. Özgür Kadın Necla Yoldaş Ölümsüzdür! Yaşasın Devrim ve Sosyalizm Mücadelemiz!
|
|