BARBARLIĞIN ADI DEMOKRAKTİKLEŞME
Tarih: 13.10.2005 Saat: 16:03
Konu: Politika Haber


Aylardır burjuva medya, başında savaş ağası Bush’un bulunduğu ABD yönetiminin,Amerikan ulusu ve devletinin; ve Bush’un, “dünyayı kurtarmak üzere yaratıcı tarafından seçilmiş olduğu” görüşü ve iddiasına uygun bir “yeni harekat planı üzerinde çalıştığını” haber veriyorlar. “Tanrı”nın kendisinin başkan olarak seçilmesindeki “payı”na; ve kendisine “Irak’ı vurması” yönündeki “telkinleri”ne vurgu üzerinden Hırıstiyan-Evangelist inancı en gerici tarzda istismardan geri kalmayan Bush ve avanesi, “dünya çapında diktatörlükleri sona erdirme”yi, önlerine görev olarak aldıklarını ilan etmişlerdir.Yani ABD emperyalizminin savaş ağaları,sömürgeci barbarlıklarını egemen kılmayı  halklara demokratikleşme  olarak göstermeye çalışıyorlar.

 “Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika”ya demokrasi getirme ve despot yönetimleri işbaşından uzaklaştırarak, özgürlüklere dayalı sistemlerin oluşmasına katkıda bulunma görevi”nin dünyaya genişletilmesidir bu. Amerikan haydutluğu, bunu, “demokrasinin ilerletilmesi” olarak adlandırmakta;yani ABD emperyalizmine kayısız koşulsuz  teslim olmayan ve işbirlikçiliğinde sorun çıkaran ülkeleri hedef tahtasına alamyı “hür olmayan rejimler için demokrasiye geçiş planları” olarak reklam etmektedir.Temsilciler Meclisi’nde onaylanan “Yabancı İlişkiler Yasası”,Amerikan casusları ve diplomatlarını,bulundukları ülkelerde bu plan doğrultusunda “muhalefet hareketleriyle ilişki kurmak ve onların katkılarını almak”la görevlendiriyor.Bu yasaya göre, diplomatlar, askeri ve diplomatik görevliler ve dünyanın çeşitli ülkelerinde zaten işbaşında olan tüm Amerikan güçleri “demokrasinin yaygınlaştırılması için” yani  iç karşıklıklar ve  darbeler yapılması için,bulundukları her yerde,ülkelerin “siyasi özgürlüklere yöneltilmeleri” için “her yolu kullanmak”la sorumlu tutulacaklardır.Yani Kübada,Venezüellada, İranda, Kuzey Korede,Suriyede  ADB emperyalizmine tümüyle teslim olmayan yada karşı duran ülke yönetimlerinin  “demokratikleştirilmesi” için her yolun denenmesi ve her ABD görevlisinin bu ülkelerde  ABD’nin çıkarları için  çalışması gerektiğini vurguluyor
Amerikan emperyalist politikasının,dünyayı, giderek artan bir biçimde kargaşa,gerginlik ve çatışmaya sürüklediği, ortada duran gerçeklerdir.Amerikan emperyalizminin sömürgeci politikalarının ve bu politikalarla uyum içindeki işbirlikçi uygulamaların dünyayı felakete sürüklemeye hizmet ettiği ve buna karşı halkların  birleşik mücadeleleri nin önemi gittikçe daha fazla kendisini dayattığıda bir olgudur.
 Bu ihtiyaç gelinen durumda  daha bir artmıştır.Çünkü ABD politikaları, giderek şiddetlenen pazar ve etki alanları üzerine emperyalist kapitalist rekabetin ürünüdür ve onun, günümüzün en saldırgan ve yayılmacı emperyalist gücü olarak öne çıkmış olması nedeniyle de, yayılma stratejisi ve dayatmaları başta olmak üzere, politikalarına karşı mücadele,tüm dünya halkları için öncelikli bir önem taşımaktadır.
 Tarihi, yeryüzü tiranları-diktatörlerini beslemek, korumaya almak ve halklar üzerinde faşist barbarlıkla hükümran olmalarını sağlamakla yazılmış bir emperyalist gücün temsilcilerinin, “demokrasiyi yaygınlaştırmak”tan söz etmeleri, tarihin trajedisi olarak görülmelidir.Afganistan ve Irak’ta tüm barbarlığıyla sahnede duran, halkların kendi yaşamlarını ve idare biçimlerini özgürce belirlemelerinin önündeki en büyük engeli oluşturan Bush çetesinin, özgürlük ve demokrasi “korumacılığı”ndan söz etmesinden daha alçakça bir yalan olabilir mi?
 Bush çetesi,dünya ülkelerini, saldırı sıralamasıyla “bölümler”e ayırmıştır.Bu saldırgan emperyalist  politikaları ve planları boşa çıkarılamadığında, Irak’takine benzer felaketler dünyanın daha geniş alanlarına yayılması içten bile olmayacaktır.Amerikan haydut yönetimi ve Amerikan tekelci sermayesi,Franko,Şah Rıza,Ferdinand Markos, Salazar, Vidella, Pinochet,Evren vb. gibi katilleri ve faşist cuntacı generalleri iktidara getirip iktidarda tutmamış gibi, bugün utanmadan “anti diktatörlük” propagandası yürüterek demokrasi havarisi kesilmektedir.
 Amerikan emperyalizmi ve Bush çetesinin politikaları daha fazla savaş,şiddet ve terör üretmektedir;dünyanın her tarafında, gerekçesi, “güvenliği sağlamak ve demokrasiyi güvenceye almak” olan özgürlük ihlali, hak kısıtlamaları ve siyasal özgürlüklerin tümüyle ortadan kaldırılması eğilimi ve politikalarını beslemekte; faşist eğilimi besleyip güçlendirmektedir.Amerikan emperyalizmi ve onun,“dünyayı kurtarmak üzere seçilmiş olma” iddiasındaki haydut emperyalsit burjuvazisi,dünya için de, dünya halkları için de güncel en büyük tehdidi oluşturmaktadır.
 Bu da,ABD emperyalizmi ve onun saldırgan yayılmacı siyasetine karşı,işçi ve emekçilere mücadeleye daha kesin ve daha ileri düzeyde katılma,demokrasi,özgürlük ve sosyalizm  şıarlarına sıkıca sarılmayı  dayatıyor






Bu haberin geldigi yer: DHB
http://www.halkinbirligi1.net

Bu haber icin adres:
http://www.halkinbirligi1.net/modules.php?name=News&file=article&sid=187