
EĞİTİM ÜZERİNE- Kitap tanıtımı-
Tarih: 15.07.2009 Saat: 12:30 Konu: Kültür Sanat
"Eğitim Üzerine" adli bu kitap, Lenin'in eşi ve eğitim uzmanı N.K. Krupskaya tarafından sosyalist kuruluş döneminde; çocukların ve gençlerin birer sosyalist birey olarak yetiştirilmesi, çocuk ve gençlik örgütlerinin görevleri ve eğitim sistemi üzerine çeşitli toplantılarda yaptığı konuşmaları ile dergilere yazdığı makalelerden oluşuyor. Krupskaya, sosyalist inşa döneminde bir pedagog olarak yaptığı çalışmalarla sosyalist kuruluşa büyük katkılar yapmıştır. Sosyalist kuruluşta yeni insanın, yani sosyalist insanın yaratılması, önemli bir sorundur. Devrimi yapmak ve sosyalizmi kurmak sadece eski kapitalist ekonomik temeli tersyüz edip yerine yeni sosyalist ekonomik temeli koymak ve proletaryanın iktidarını sağlamlaştırmak değildir. Aynı zamanda her alanda radikal bir değişim ve dönüşümdür. Sorunlara yeni bir yöntemle yaklaşım ve her yönüyle kapitalist toplumdakinden tamamen farklı, yeni sosyalist insanı yaratmaktır. Bunun içinde sosyalizmin kurulup, maddi temellerinin yerleşmesiyle birlikte yeni insanın yaratılması için; eğitim sisteminin buna uygun duruma getirilmesi zorunludur. Sosyalist devrimin henüz ilk yıllarında ve içte karşı-devrimcilere karşı savaşım sürdüğü Sovyetler Birliği'nde, her alanda olduğu gibi eğitim alanında da önemli eksiklikler, yetersizlikler ve zorluklar had safhadadır. Bununla birlikte okur yazar oranı da çok düşüktür. Bu sorunların aşılması ve yeni insanın yetiştirilmesi, sosyalizmin her alandaki başarısı ile birlikte eğitim alanında da kolektif bir çalışmayı ve karşılık yardımlaşmayı gerektiriyordu. Krupskaya, Sovyetlerin içinde bulunduğu bu zor koşullarda sosyalizmin kuruluşu çalışmalarına katılmaları ve gençlik örgütlerinin görevleri, önemleri, bunların komünist eğitimi ve eğitim sisteminin nasıl olması gerektiğini tanımlamaya çalıştı. Komünist eğitimi ve eğitim sisteminin nasıl olması gerektiği üzerinde durarak, işçi ve emekçilerin eğitim alanında neler yapabileceğini ortaya koyar. Krupskaya, işçi ve emekçilerin yapabileceği en büyük çalışmalardan birinin de "kendi kendine eğitim" olduğunu ortaya koyar. Yani bilginin bağımsızca nasıl elde edilebileceğinin öğrenilmesine özel bir önem verir. Teori ve pratiği, günlük çalışmanın her alanında halk yararına birleştirmek ve öğrenmek için araştırmak olduğunu dile getirir. Kitabın en önemli bölümü "Kendi Kendine Eğitim" bölümüdür. Bu bölümde, bilginin nasıl bağımsızca elde edilebileceği ve okumanın nasıl yapılması gerektiği genel olarak açıklanıyor. Kendi kendine eğitimde belirleyici araç kitaptır. Kitabın bilinçli' bir şekilde okunmasıdır. Okumanın verimli olabilmesi için; onun en iyi şekilde örgütlenmesine bağlıdır. Kitabın seçimi, nasıl okunacağı, zamanın nasıl kullanılacağı vb. Krupskaya, bağımsızca bilgi edinmeyi ve okumayı sistemli bir program halinde açıklıyor. Krupskaya bu konuda şöyle diyor;"... Kişi kendi kendine eğitime başlarken ne ile başlayacağını ve nasıl sürdüreceğini bilmesi son derece önemlidir. Doğal olarak kişi hem biçim, hem de içerik bakımından anlayabileceği kitapları okumalıdır. Sorun, kişinin çeşitli bilimlerin yüzeysel bilgilerini almak ve yürüyen ansiklopedi haline gelmek değil, fakat yeni elde edilen bilgiyi halen bilinmekte olana bağlayarak, kişinin sahip olduğu bilgiyi yavaş yavaş mükemmelleştirmesidir... Sadece bilgiye sahip olmak önemli değildir, önemli olan onu düzenli olarak sistemleştirmektir... Bir konuyu okurken, kişi mümkün olduğunca bu konuyu en eksiksiz, köklü ve doğru olarak izah eden kitapları seçmelidir. Kişi en çok ilgilendiği konuları başlamalı, bilgi alanını yavaş yavaş genişletmeli, onun en önemli dallarını okuyup böylece bilgisini oluşturmalıdır..."
Bilgiyi bağımsızca elde etme ve nasıl okunması gerektiğini bilme sorunu, egemen sınıfların bilgiyi ayrıcalıklı bir duruma getirip, onu kendi amaçları doğrultusunda kullandığı günümüzde daha da önemlidir. Eğitim ve bilimin tamamen burjuvazinin çıkarlarına göre örgütlendiği, eğitimin paralı hale getirilmesiyle bilginin emekçi sınıflara kapalı hale getirildiği günümüz koşullarında, gençliğin, özellikle de işçi gençliğin ve devrimden çıkarı olan emekçi gençliğin bilgiyi bağımsızca elde etmeye çalışması ve okuması, sosyalizm mücadelesinin daha bilinçli çürütülmesinin temel etkenlerinden biridir. Bu nedenle daha çok okumak ve daha çok bilgilenmek, komünist gençliğin en başta gelen görevidir. "... Az şey bildiğimi biliyorsam, o zaman daha çok şeyi bilmeye çalışacağım, ama eğer ki bir insan komünist olduğunu ve temel şeyleri bilmesine gereksinimi olmadığını açıklarsa, o zaman ondan herşey olur, ama bir komünist olmaz..." (Lenin)
|
|