
ABD’NİN BÖLGEYE YERLEŞMESİNDE BİR ADIM DAHA BAKÜ-CEYHAN BORU HATTI
Tarih: 15.07.2005 Saat: 00:00 Konu: Dış Politika
Büyük gösterilerle Azarbeycan’da vanaları açılan
Bakü-Ceyhan boru hattı. Uşakları projenin oluşumu ve pratiğe
geçirilmesinde kemik yalayacılığı yapa dursunlar, “Asrın projesi”
olarak reklam edilen, bu “proje”nin pratiğe geçirilmesinde de
‘yönetmen’liği elinde tutan Amerikan emperyalizmi, bölgede yüz
yıllık emellerine ulaşan taraf olmanın sevinci içinde.
Yani Bakü-Ceyhan boru hattı ile Amerikan emperyalizmi bölgede
petrolün güvenlikli olarak pazarlara akışını şimdilik garantisi
altına almış ve böylece rakipleri emperyalistler petrol
vanalarını sıkıca elinde tutmasıyla önemli bir darbe daha vurmuş oldu.
Hatırlanacağı üzere, yıllar öncesinden Amerikan Dışişleri
Bakanlığı, Hazar Havzası’nı ABD’nin “yaşamsal çıkar bölgesi” ilan
etmişti. Bugün, Gürcistan’daki başta olmak üzere, sadece
gerçekleştirdiği yeşiili, satrıl, turuçlu darbelerle değil;
‘Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı’ üzerinden de bu “yaşamsal çıkar
bölgesi”ne erişmeyi ve böylece, bu bölgedeki en önemli ve büyük
rakibi emperyalist Rusya’yı ve Çin’i çevirmede önemli mevziler
edinmiş Amerikan devleti ve tekellerinin temsilcileri, saldırı
için stoklarını bu yönden de artırmış oldular. Açıktan ilan
ettikleri, “200 milyar varillik rezerve sahip ‘havza’nın Rus
hegemonyasına bırakılamaz” olduğuydu;bölgeye yönelik emperyalist
saldırgan yayılmacı politikalarında petrol ve doğalgaz kaynaklarının
Batı pazarlarına güvenlikli bir şekilde nakli ve Amerikan
hegemonyacılığı yönünde kullanılmasıydı. Bu yönde önemli mesafeler
aldılar ve bölge ve kaynakları üzerine emperyalist çekişme giderek
şiddetleniyor.
Bush yönetimi ve işbirlikçi uşakları bu ‘proje’nin
uygulanmasıyla “bölgenin ve dünyanın daha fazla kalkınacağı” yalanıyla
‘zafer gösterileri’ düzenliyorlar. Uşaklarda sirk cambazları gibi,
kemik bir parça koparmanın çırpınış içinde ağababalarında
eteğinde tutunmaya çalışıyor. Ama açık ki, petrol
vanalarını, petrolün akışını Akdeniz’in Ceyhan’ından Okyanus
ötesine gerçekleştirmek üzere açtıran Amerikan emperyalizmini bölge
politikası, Gürcü, Azeri ve Türk işbirlikçileri de
kullanarak, bölge ve dünyayı, yeni ve daha büyük
çatışmalara sürükleyici gerici bir politikadır. Emperyalist Rusya’nın
her bakımdan kuşatılması ve kendisine biat eden bir ülke konumuna
getirilmesi hedefiyle birleşen ABD’nin enerji politikaları, enerji
savaşlarını da içerecek biçimde çatışma ve savaşları kışkırtan
emperyalist sömürgeci bir politikadır. ABD 2010 yılı itibarıyla günde
3. 2 milyar varil petrolün ve yılda 4 bin 850 milyar fit küp doğalgazın
alınabileceği hesaplanan bölgeye ‘erişimi’ni bunun içindir ki,
tüm bölge ülkelerinin çıkarına gösteriyor; Aliyev-Şaakaşvili gibi bölge
politikacılarını daha etkin biçimde kullanmaya çalışıyor. Rusya’yı ve
saldırı politikalarının önemli hedef ülkelerinden biri olarak ilan
ettiği İran’ı, daha fazla köşeye sıkıştırmak üzere, bu
mevzilerden yararlanmak istiyor.
Amerikan emperyalist şefleri, kendi çıkarlarına işleyecek
petrol akışı ve petrol-doğalgaz transferini, petrol hattının
geçtiği Türkiye gibi ülkelere de “çok büyük yararlar sağlayacağı”
iddiasındadırlar. Görülen o ki taşeron işbirlikçiler de buna inanmakta
ve “40 yılda 7, 5 milyar dolar kazanacakları” için şimdide davul zurna
çalıp oynamaktadırlar.
Ama açık ki, bu “büyük pastada kırıntı alma bedeli”
önümüzdeki süreçte kaybedileceklerin kapsamı ve boyutuyla
kıyaslandığında büyük bir hüsranın habercisi olmaktan öte bir bir
şey değildir. Türkiye işçi ve emekçilerinin, bölgeyi petrol alevine
tutacak Amerikan emperyalizmini saldırgan sömürgeci politikasının
Irak’ın işgaliyle kanıtlandığını;ve ABD-Rusya ‘kapışması’ veya ABD’nin
‘enerji savaşları’yla da ilişkili yayılmacı saldırgan politikasının,
örneğin İran’a saldırıya genişlemesiyle ortaya çıkacak vahim
durumu, bugünden görmeleri ve buna karşı mücadeleyi yükseltmeleri
kesin bir zorunluluktur. Boru hattı da, petrol vanaları da,
petrolün iktisadi getirileri de Amerikan yayılmacı emperyalist
politikası için işleyecek-çalışacaktır. Bundan da halkların kazanacağı
bir şey yoktur. Onun içindir ki halklar emperyalist arasında
kıyasıya süren petrol savaşımında emperyalistlere ve
uşaklarına karşı tutum alarak mücadele etmeli ve gerici
kışkırtmalara geçit vermemelidirler.
|
|