Kürt sorununda demokratik çözüm’ isteyen binlerce işçi, emekçi, aydın, genç, kadın, Türkiye Barış Meclisi’nin çağrısıyla 1 Haziranda Kadıköy’de buluştu.
“ Yeter! Kürt sorununda demokratik çözüm istiyoruz” adı ile gerçekleşen mitinge işçiler, emekçiler ve demokratik kurumlar genişçe ilgi gösterdiler. Tepe Natulis önünde saat 11.00’de toplanarak Kadıköy İskele Meydanı’na yürüyen onbinler. Hep bir ağızdan, Kürt sorunun çözümü ve barış istemlerini haydırlar. Mitinge, tek bir pankart altında sanatçılar, aydınlar, sendika, odalar, siyasi partiler, kitle örgütleri, devrimci dergi ve kurumlarında aralarında bulunduğu çok sayıda kurum ve kuruluş katıldı. Kürt sorununda demokratik halkçı çözüm isteyen hemen herkes bu miting de eşitlik,özgürlük ve kardeşlik şıarları altında birleşmişti.Türk ve Kürt gençleirninde konuşma yaptığı Barış Mitinginde gençler savaşda ölmek ve öldürmek istemedikleirni dikle getirerek Kürt ulusunun ulusal ve demokratik istemleirnin karşılanmasıyla bu sorunun eşitlik,özgürlük ve kardeşlik temelinde çözüme kavuşacağına vurgu yaptılar. Barış Meclisi'nin Kadıköy'de düzenlediği mitingde Barış Meclisi adına konuşan Ayhan Bilgen, 'Kürt halkının talepleri sadece Kürtler için değil, Türkler için de daha fazla özgürlük, daha fazla adalet, gerçekçi demokrasiyi zorunlu konuşmasına başladı ve devamında özet olarak Ayhan Bilgen, şunları söyledi: 'Yüreklerinde taşıdığı barışa dair umutlarla Anadolu'nun dört bir yanından bu buluşmaya katılanlar sizleri Barış Meclisi adına selamlıyorum. Hoş geldiniz. Selam barış demektir. Sizlere barışın ne demek olduğunu tarif edecek değilim. Çocuklarımıza nasıl bir Türkiye bırakmakla övünmek istiyoruz. Anadolu'da konuşulan hiç bir dil bırakmamak yaşanılan hiç bir inanç bırakmamak kimin için gurur meselesi olabilir. 1930'lu 40'lı yılların despot dayatmacı anlayışları ile hazırlanmış kanun metinleri ile yaşamaya daha ne kadar katlanacak göz yumacağız. Toplumun bir kısmını Parlamento dışında tutmak için kurgulanmış seçim yasalarıyla bir birimizi dışlayarak hangi akla hizmet etmiş bulunuyoruz. Bütün farklılıkları bilinerek Kürt halkının seçilmiş tüm temsilcileriyle diyalog ortamının sağlanması için gecikmeden adım atılması gerekmektedir. Kürt halkının talepleri sadece Kürtler için değil, Türkler için de daha fazla özgürlük, daha fazla adalet, gerçekçi demokrasiyi zorunlu kılmaktadır. Binlerce yıldır giyilen yöresel kıyafetleri giydikleri için çocuklarımızı yargılıyoruz. Hem de 23 Nisan törenlerinde çocukların bayramında şal û şepik giyen çocuklar tırnak içinde 'terör örgütünün propagandasını' yapmakla suçlanıyorlar. Bugün Türkiye'nin iç Anadolu'sunda, Egesi'nde Trakya'sında Kürtlerin, Türklerle, Çerkezlerle, Lazlarla birlikte yaşadığı bir çok bölgesinde en küçük bir tartışma bir Türk-Kürt kavgasına linç girişimine dönüşüyorsa her şeyi yeniden düşünmek zorundayız. Şemdinli Davası'nda faturayı yazdığı bir iddianame ile savcı ve bildiği gerçekleri Meclis Komisyonu'nda paylaşan emniyet bürokratları ödedi. Türkiye'nin bu sorunu çözebilmesi için önce geçmişi ile yüzleşmesi gerekiyor. Türkiye Barış Meclisi barışın ortak dilini üretmekle barışa dair talepleri ortaklaştırmak için kuruldu.
Siyasal tercihlerimiz, dünya görüşlerimiz farklı olsa da farklı hiç bir şey olmayacağını birlikte haykırmak için oluşturuldu. Adalet ve özgürlük olmadıkça barışın da olmayacağı gerçeğini bir toplumsal iradeye dönüştürmek için yola koyuldu. Yeni bir toplum sözleşmesi için, yeni bir barış projesi ve kuruluş iradesini geliştirebilmek için el ele vermek taşın altına sadece elimizi değil, yüreğimizi de koymak zorundayız. Artık Yeter diyoruz. Ölüm değil, çözüm istiyoruz. Kürt sonunda adil ve barışçıl bir çözüm için hep birlikte olmaya sesimizi daha da yükseltmeye davet ediyoruz.' sözleriyle konuşmasını bitiridi. Binlerce Türk, Kürt, Laz, Çerkez işçi, emekçi ve gencin katıldığı Barış mitingi, kirli savaşda israr eden faşist diktatörlüğe ve emir eri burjava düzen partilerine; “ hemen şimdi barış, yeter artık ” sesini duyurmak ve çözümün halkların birleşik mücadelesinde geçtiğini dillendirmek bakımından önemli mesaj vermiş oldu. Faşizme Ölüm Kürt Ulusuna Özgürlük! Kirli Savaşa Hayır!
İstanbul DHB OKURLARI