DHB - 18 MAYIS UMUTTUR UMUDUNA SAHİP ÇIK ADI ALTINDA KOMÜNİST ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKA

İstanbul da DHB okurları olarak komünist önder İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Diyarbakır işkencehanelerinde katledilişinin 35.yıldönümünde “ 18 MAYIS UMUTTUR UMUDUNA SAHİP ÇIK “ adı altında 18 Maysı Pazar günü İstanbulda bir piknik düzenleyerek andık. 60. aşkın işçi, emekçi ve gençlerin katıldığı 18 Mayıs anma etkinliği ağırlıklı olarak İbrahim Kaypakkaya nezdinde devrimci ve komünist hareketin önderlik sorunu ve buradan çıkış yolları ve güncel gelişmeler, devrimci örgütlenmenin geliştirilmesi vb. Sorunları tartışıldı ve 18 Mayısı anlamanın ne anlama geldiği ve bizlere yüklediği görevlere sıkıca vurgu yapıldı.

Etkinlik öncesi davetiye çıkartarak emekçilere ulaştırdık. Pazar sabahın da buluşarak toplu halde piknik alanına harete ettik. Yol boyunca arabaların içinde devrimci türkü ve marşlar söyleyip, sohbetler yaptık. Piknik alanına vardığımızda elbirliği içinde yreleşim işini düzenledik, ağaçlara Komünist önderle İbrahim Kaypakakaya ve İrfan Çelik yoldaşların büyük boy resimlerini astık. DHB’nin kocaman flaması yoldaşları kucaklıyor ve inadına işçi ve emekçilerin sesi olmayayı sürdürüyoruz diyordu. Bir yoldaş etkinliğin programını açıkladı ve her bir yoldaş buna uygun hareket etti. Bir yoldaş kısa bir konuşma yaparak kitleyi devrim ve komünizm şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşuna davet etti. Saygı duruşunda ardında bir yoldaş 18 Mayıs nedir ve 18 Mayısta ne anlamalıyız üzerine komünist önder İbrahim Kaypakkaya yoldaşın mücadelesini, içinde geçmekte olduğumuz süreci ve devrimci görevleri orataya koyan bir konuşma yaptı. Yoldaş konuşmasına Mayıs ayının direngenliği dikkat çekerek 1 Mayıs 6 Mayıs, 18 Mayıs ve 31 Mayısın teslimiyete karşı direnişin, ihanete karşı başkaldırının adı olduğunu söyleyerek konuşmasına Dünya ve Türkiye; Kuzey Kürdistan devrim tarihinde onurlu mücadelenin, teslim olmamanın, direncin, zaferin ayı olarak Mayıs ayının önemine dikkat çekti.

Dünyamızın emek ordusunun sokaklara çıkıp, kapitalizme karşı emeğin bayramını kutladığı aydır Mayıs ,idamlı gecelerde,idam gecelerin kavgayı tutuşturduğu aydır Mayıs. Nurhak'larda direnişin türkülerinin söylendiği aydır Mayıs.Ve 18'inde,çeşitli milliyetlerden Türkiye proletaryasının komünist önderi İ.Kaypakkaya yoldaşın işkencede "Ser Ver, Sır Verme" geleneğini yaratan kızıl direnişin meşalesini yaktığı aydır Mayıs.

Tüm dünyada devrim ve sosyalizm güçlerinin dağınıklığının yaşandığı,emperyalist-kapitalist sistemin saldırılarını artırarak Irakta , Afganistanda olduğu emperyalist işgallerin yaygınlaştığı, Türkiye de faşist MGK diktatörlüğünün işçi,emekçi ve Kürt halkına yönelik faşist baskı ve saldırılarını artırarak sürdürdüğü, hak gasplarının sınır tanımdan arttığı , devrim ve ulusal kurtuluş hareketlerini düzene yamama, düzen sınırlarında tutma, reformizme etme girişimlerinin derinleştiği ve bu dalganın ülkemiz devrimci ve Kürt ulusal hareketini de içten içe sarstığı bir süreçten geçiyoruz. Devrimci hareketin ve işçi emekçi kitle hareketinin yenidne belini doğrultma çabalarını arttırdığ koşullarda, Mayıs'ın anlam ve önemini kavrayarak, Mahirlerin, Denizlerin devrimci kararlılıklarını, kahramanlıklarını kavgamızla yoğurarak, Kaypakkaya yoldaşın komünist direnişçiliğini, sorunları kavrayan önderliğini, iktidar ruhuyla yaşayıp, iddialı savaşçılığını yakalayarak ileriye atılmalıyız. Davaya, örgüte, yoldaşlığa bağlılıkla, Kaypakkaya yoldaşı daha bir anlayıp, yakalayarak onun gibi, sabırlı ve inatçı, yoldaşlık duygularla dolu olmalıyız.

Gök olayının sihrine kapılıp evrenin derinliklerinde kaybolmadan 35 ışık yılı uzakta bir yıldızın ışıklarına uzanan, 35 dünya yıl öncesine dokunun! Orada, bizi biz yapan ve bizim aracılığımızla geleceğe uzanan bütün değerlerimizin önemli bir öğesi olan IBRAHİM KAYPAKKAYA'yla buluşun. Düzenin yasal görüntüsünün sınırlarını da zorlayarak ötesine geçmiş yırtıcı ve iğrenç politik emellerin sahiplerince harekete geçirilen gözü aç ve aylak generallerin sınırsız yetkilerle donattığı işkenceciler tarafından 17-18 Mayıs 1973 de katledilişini düşünün ve sınıf kininizi bileyin.

Çünkü 18 Mayıs 1973. 35. Yıl öncesi. Bir tarihtir Türkiye, Kuzey Kürdistan devrim-komünist hareketi için.12 Mart 1971 faşizmine karşı, savaş açarak önderliği yakalayan, iktidar için dövüşmekte iddialı bir önder olarak TKP/ML Hareketi kurucusu olan Kaypakkaya yoldaşın, Diyarbakır'da işkencede komünist önder direniş geleneği yaratarak şehit olduğu tarihtir, 18 Mayıs 1973. Ogünden bugüne 35. yıl geçti.Bu nedenle bugün, 35.ölüm yıldönümünde andığımız Kaypakkaya yoldaşı anlamak,ondan öğrenmek ve onu yakalamak daha büyük öneme sahiptir.Bugün Kaypakkaya gibi önderlere ve militanlara mücadelenin duyduğu ihtiyaç, bunun yakıcılığını sınıf mücadelesinin her alanında, her adımında kendisini daha çok hissettirmektedir .

Bugün Kaypakkaya yoldaşı anmanın, ve onu anlamanın ve yakalamanın görev ve sorumlulukları daha büyüktür; her bir devrimci-komünist örgüt, birey ve yoldaşlar için daha bir önem taşımaktadır.

Örgütçülükte önder, önderlikte örgütçü; örgütsel ve siyasal önderlikle sorunları kavrayışta, çözümlemede sorunlar hakim olarakda militan iddialık ve kararlılıkta örnek, enginleri fethetme ruhuyla donanımlı, teoriyle pratiğin birliği; kavrayışta önder, belirlemelerine uygun davranmada,sözle eylemin birliğinde iddialı,kararlı, önder komünist yoldaşı, 35 yıl sonrasında daha çok anlamalı' O'ndan daha çok öğrenerek, O'nu yakalamalıyız. Militan örgüt,militan kitle çizgisinde doğar belgisini derinde kavrayarak,devrim örgütü için örgütçülükte militan,önderlikte militan, iktidar ruhuyla savaşan Kaypakkaya yoldaşı yakalamanın, O'nu anlamaktan, O'nu öğrenmekten geçeceğini bilmeliyiz. Marksizm-Leninizmi savunmada,M-L dı ideoloji ve akımlara karşı mücadele proletaryanın sınıf tavrıyla özdeşleşerek tavizsiz, kararlı, ilkeli olmada örnek, önderdi Kaypakkaya yoldaş. Bugün Kaypakkaya'dan öğrenerek, Marksizm-Leninizmi kararlıca savunmak,M-L dı ideoloji ve akımlara karşı her cephede mücadeleyi örgütleyerek vermeli, O'nu bu cephemizde önder olarak yakalamalıyız.

Komünist biçimlenmeyle, bir komünist gibi düşünüp yaşayarak savaşmak komünist örgüt ilkelerine bağlılıkla koruyup, geliştirmede, Kaypakkaya yoldaştan öğrenmeyi görev bilerek, 0'nu yaşam pratiğimizle yakalamalıyız. komünist militanda, önderde olması gereken tüm özellikleri kendisinde cisimleştiren Kaypakkaya yoldaş,hata ve zaaflara karşı mücadelede örnek ve önderdi.Kendı pratiğinde öğrenen, yaşanan deneylerinden dersler çıkarmayı başaran , bunun mücadelesinin iktidara taşımasında öğrenerek savaşmayı savaşarak öğrenmeyle birleştirendi. Bugün, kendi pratiğinden öğrenmeyenlerin, yaşamın öz deneylerinden dersler çıkarmayanların bolca olduğu iktidar tutkusundan uzak, ürkek, hotzotçu, komplocu teori ve tabloları karşısında, Kaypakkaya yoldaşı daha çok anlamalı ve iktidar savaşında devrimin aynası olarak yakalamalıyız. "18 Mayıs Umuttur Umudu Körükleyelim" şıarına sahip çıkarak dünü bugüne bugünü geleceğe bağlayarak kavganın engin denizine atılalım çağrısıyla yoldaş konuşmasını noktaladı ve hep bir ağızdan “Komünist Önder Kaypakkaya Ölümsüzdür “sloganı atıldı. Ardında yapılan sohbetler, çekilen halaylar ortak kurulan sofra. Söylenen devrimci türkü ve marşlar ve kaynaşmaya dönük etkiliklerin ardında 18 Mayısın Umut olması ve devrim ve komünizm şehitlerine sıkıca sahip çıkılıp onların mücadellerinin yaşatılması dileğiyle 18 Mayıs anma etkinliği sona erdi. Anma katılanlar çoşkulu ve mücadele isteği doluydular. Dönüş yolundada yine çoşkulu marşlar ve türküler eşliğinde değerlendirme yaparak mücadeleye daha sıkı bir şekilde sahip çıkmanın gereğinin derinden kavrayarak, gelecek yıllarda daha kitlesel ve yığınların katıldığı 18 Mayıs anmaları düzenleme sözüyle devrimci görevlerimizin başına döndük.
Komünist Önder Kaypakkaya Yoldaş Ölümsüzdür !

18 Mayıs Umuttur Umudu Büyütelim!

Kahrolsun emperyalizm, faşizm ve her türden gericilik!
Yaşasın devrim ve sosyalizm mücadelemiz!

İSTANBUL DHB OKURLARI