Emperyalistlerin dünyada barış ve demokrasiyi koruyup kolladıkları yalanı bir yana, dünyanın dört bir yanında savaş ve iç çatışmalar sürüyor. Çünkü istikrasızlık ve çatışma ortamı yaratılmadan emperyalistlerin böl, parçala ve yut politikalarını pratiğe sürmeleri güçleşir. Onun içindir ki, dünyada Irak, Afganistan ve Filistin'in başını çektiği 40'a yakın sıcak bölge değişik biçimlerde savaş sürüyor. Emperyalistler ve uşakları halkları bir birlerine düşman ederek ve çatışmaları kışkırtıp körükleyerek, ham madde kaynaklarını, bakir toprakları elde tutmak, yada egemenliklerini pekiştirmek ve silah tekelleri kasalarını doldurmak için savaşlar devam ediyor. Kuşku yok ki, iç çatışmaların ve savaşların yaşandığı alanların başında yeraltı yer üstü kaynakları, petrol, doğal gaz, altın, elmas vb. madenleri bakımından en zengin ama yoksullukta da önde gelen yeni sömürge; Ortadoğu, Afrika ve Asya' ülkelerinde yoğunlaşırken, buralardaki çatışmaların kimisi en sert dönemini yaşıyor, kimi bölgelerde büyük trajedilerin ardından silahlar yavaş yavaş susuyor, bazı bölgelerde ise imzalanan ateşkeslere aldırmayanlar kan akıtmayı sürdürüyor:
İsrail-Filistin;Bilindiği gibi dünyanın en büyük savaşı olarak anılan bu çatışmanın başında İsrail-Filistin sorunu geliyor. Elli yıldır Ortadoğu'daki hemen hemen tüm savaşların çıkış noktası olan İsrail-Filistin çatışması hala son bulacak gibi gözükmüyor. Emperyalistlerin desteğinde İsrail Siyonist Devleti Filistin topraklarını işgal altında tuttuğu gibi Filistin halkalarının direnişini kırmak için katliam üstüne katliam yapmakta geri kalmıyor. Sorunun çözümü bir yana İsrail Siyonist devleti Filistin halkının haklı ve meşru istemlerini kan ve barutla karşılayarak, bölgede istikrarsızlığı devam ettiriyor. İsrail Siyonist devleti, Filistin topraklarından çekilmeden ve Filistin halkı kendi kaderini kendi eline almadan emperyalistlerin dayatmasıyla çatışmalarını sona ermesi beklenemez ve bu sorun çözülemeden de orta doğuda halkların lehine kalıcı barış rüzgarlarının esmesi de beklenemez.
;Bilindiği gibi dünyanın en büyük savaşı olarak anılan bu çatışmanın başında İsrail-Filistin Elli yıldır Ortadoğu'daki hemen hemen tüm savaşların çıkış noktası olan İsrail-Filistin çatışması hEmperyalistlerin desteğinde İsrail Siyonist Devleti Filistin topraklarını işgal altında tuttuğu gibi Filistin halkalarının direnişini kırmak için katliam üstüne katliam yapmakta geri kalmıyor. Sorunun çözümü bir yana İsrail Siyonist devleti Filistin halkının haklı ve meşru istemlerini kan ve barutla karşılayarak, bölgede istikrarsızlığı devam ettiriyor. İsrail Siyonist devleti, Filistin topraklarından çekilmeden ve Filistin halkı kendi kaderini kendi eline almadan emperyalistlerin dayatmasıyla çatışmalarını sona ermesi beklenemez ve bu sorun çözülemeden de orta doğuda halkların lehine kalıcı barış rüzgarlarının esmesi de beklenemez. Irak: Mart 2003’de ABD tarafından işgal edilen ve dört yılın ardında Irak halkalarına acı,yoksulluk ve ölümden başka bir şey getirmeyen sömürgeci işgal gelinen durumda halklar arasında din, mezhep ve ulusal çatışmaları kışkırtarak iç savaşın yolunu açmaktadır. Irak da her gün yüzlerce kişi katledilirken milyonlarca kişi ülkelerini terk etmek zorunda kalıyor. Dört yıldır devam eden işgalin ardından ölen Iraklı sivillerin sayısı 650 binlerle ölçülürken, ABD'nin kaybı da üç bini aştı. ABD yönetimi, bu bataktan çıkabilmek için son çare olarak Irak’a yeni paralı asker yollarken, Irak batağından çıkmanın yollarını arıyor .Ama bu bataklık her geçen gün ABD emperyalizmini daha fazla, bataklığın içine çekiyor ve direniş yayılıp genişleyerek sürüyor.
Afganistan: ABD'nin müdahalesi sonrası NATO'nun denetimine devredilen Afganistan'da da savaş giderek şiddetleniyor. Özellikle ülkenin güneyinde güçlenen Taliban, bölgedeki NATO güçlerini zora soktu. Zaman zaman ölü sayıları Irak'la yarışır hale geldi. Olan yine arada kalan sivillere olurken, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu birçok ülke ABD'nin ısrarlı çağrılarına rağmen çatışma bölgelerine asker göndermeye yanaşmıyor. Dağlık Kara bağ: Azerbaycan-Ermenistan arasında 15 yıldır 'dondurulmuş çatışma bölgesi' olarak statü sorunu çözülemediğinden silahlar zaman zaman konuşuyor. Bölge kısa süre önce tek taraflı referandumla anayasa kabul etti.
Azerbaycan-Ermenistan arasında 15 yıldır 'dondurulmuş çatışma bölgesi' olarak statü sorunu çözülemediğinden silahlar zaman zaman konuşuyor. Bölge kısa süre önce tek taraflı referandumÇeçenya: Rus işgali altındaki ülkede silahlar susmuyor. Çeçenler Aslan Mashadov ve Şamil Basayev'siz direnişe devam ederken, 10 yıllık bilanço 230 bin can kaybı. Somali: Afrika Boynuzu'ndaki savaşların en tazesi Somali'de. Halk desteğiyle ABD destekli savaş ağalarını yenen Birleşik İslam Mahkemeleri (BİM), komşu ülke Etiyopya'nın işgaliyle dağılıp gerilla savaşına başladı. ABD özel timleri de ülkede Kaideci avına çıktı.
Sudan: 21 yıllık çatışma 1.5 milyon cana mal oldu. Darfur'da Hartım rejimine ayaklanan siyah Müslümanlarla çatışmalarda 400 binden fazla insan öldü, 2 milyon kişi mülteci konumuna düştü.
Ruamda: 1994'te etnik Hutuların Tut silere soykırımıyla 800 bin insanın can verdiği Orta Afrika ülkesi hâlâ sıcak bölge. Yönetiminin eyaletlerin sınırlarını etnik yapılara göre tekrar düzenlemesi, çatışmaları azaltsa da, Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DKC) sınırında iki kabilenin çatışmaları bitmiyor.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti: 2003'teki barış anlaşması ve geçici hükümet kurulmasına karşın çatışmalar sürüyor. 1994'te Ruanda'da ki Tutsiler DKC’ ye kaçınca en az 4 milyon kişinin öldüğü savaş başladı. Koltan, elmas gibi zengin madenlere sahip olan DKC’ ye komşu ülkeler de müdahale etti. Ülkenin güneydoğusundaki Hutularla, Ruan'daki Tutsiler hala karşı karşıya geliyor.
tularla, Ruan'daki Tutsiler halaBurundi: Orta Afrika'da dünyanın en fakir ülkelerinden Burundi'de de aynı senaryo yaşanıyor. Belçika sömürgeciliğinin Tutsi azınlığı kayırmasıyla çıkan iç savaş 2005'te kâğıt üzerinde bitse de zaman zaman hortluyor. 15 yıllık Hutu-Tutsi savaşı 300 bin can aldı.
Keşmir: İki nükleer güç Hindistan ile Pakistan'ın paylaşamadığı ve uğruna iki kez savaştığı bölge... 1989'dan beri iki taraftan 100 bine yakın insanın hayatına mal oldu.
Sri Lanka: Tamil Kaplanları, ada ülkesinin kuzey ve doğusunda bağımsızlık için 21 yıldır savaşıyor. Bilanço 60 bin ölü.
Kolombiya: Hükümet, faşis paramiliter güçler ile ve devrimci gerillaların 40 küsur yıllık iç savaşı, 100 binden fazla can aldı. Yılda en az 3 bin kişi ölürken, milyonlar mülteci haline geldi. FARC gerillalarıyla barış görüşmeleri 2002'de çökerken, faşist hükümeti ABD destekliyor.
Hükümet, haline geldi. FARC hükümeti ABD destekliyor.Yukarıda bazı kıta ve bölgelerde süren savaşlar ve çatışmalar, halkların yıkımını ve yoksulluğu nu derinleştirirken emperyalistlerin kasalarını doldurmakta ve onları daha rahatça hareket etmelerinin yolunu döşemektedir. Elbette bu çatışmaların ve gerici savaş kışkırtıcılıkları emekçiler için kader olamaz. İşçiler ve emekçiler, emperyalist veuşaklarının bölücü, parçalayıcı amaçlaırnı görüp anlatarak bu gerici politikalara karşı birleşip mücadele ettikleri durumda emperyalistlerin halkları bir birlerine kırdırma gerici savaş politikaları darbelenip boşa çıkarılacaktır
