DHB ARŞİV SİTESİ
Ana Menü
Anket
İŞGALİN 4. YILINDA IRAK’DA ABD ÇAMURA BATTI
Dış Politika

ABD’nin Irak’a karşı saldırıya geçmesinin 4. yılını geride bıraktık. Irak’ın Ortadoğu'yu yeniden dizayn etmek ve petrolü denetim altında tutmak amaçlı ABD tarafından işgal edilmesinin üzerinden 4 yıl geçmesine karşın Irak'ta iddia edildiği gibi Saddam dönemini aratır oldu. Hatırlanacağı üzere ABD emperyalizminin Irak’ı işgal etmeden önce uluslararası düzeyde, kara yalana dayanan bir kampanya yürütmüştü. Irak’ın elinde “kitle imha silahları bulunuyordu”, “11 Eylül saldırılarında Irak yönetiminin de parmağı vardı” vb... vb... Irak işgal edilerek “diktatör, tiran Saddam devrilecek, ülke demokratikleşecek, insan haklarına saygı gösterilecek, Irak’ta barış egemen olacaktı vb... vb...” ABD emperyalizmi, orman yasasına uygun davranarak hiç bir kural tanımadan hareket etti ve en gelişkin ölüm kusan silahları ve onbinlerce askeriyle Irak’ı işgal etti. Irak’ın işgalinin üzerinden 4 yıl geçti. Ama ABD’nin iddiaları doğru çıkmadığı gibi, bugün Irak’ta acı, gözyaşı, yoksulluk sefalet ve katliamdan başka bir şey görünmüyor.
ABD, işgale başlamasından kısa bir süre sonra Saddam iktidarı ciddi bir direniş örgütleyemeyerek devrildi. Halk işgale karşı direnişe geçti. Emperyalistler ummadıkları bir halk direnişiyle karşılaştı ve şaşkınlığına düştü. Saddam daha sonra yakalandı ve işgalcilerin kurduğu düzmece bir mahkemede yargılanarak idam edildi. Bu iş için görevlendirilen hâkim İngiltere’ye kaçtı ve oraya sığındı. Saddam’ın idamından birkaç gün sonra, Irak petrollerinin ABD ve İngiliz petrol şirketleri tarafından paylaşılmasına yönelik çok kapsamlı bir anlaşmanın yapıldığı açıklandı. Irak’ta kitle imha silahı bulunamadığı gibi, bu yönde ciddi bir hazırlığın olmadığı da görüldü. Ayrıca ortaya çıktı ki Irak ordusunun elindeki klasik silahlar dahi uzun ambargo dönemi nedeniyle neredeyse hurdaya çıkmıştı. Yani ABD’nin Irak'ı işgal etmek amaçlı uygulamaya soktuğu propagandanın tümüyle yalan ve düzmece olduğu açığa çıktı.



Afganistan'da olduğu gibi işgalcilerin güdümünde “demokrasi " adına Irak’ta seçimler yapıldı ve seçim sonuçları ülkenin etnik nüfusu ile orantılı bir biçimde düzenlenerek ilan edildi. Demokrasi yerine mezheplerin, aşiretlerin belirleyici ve egemen olduğu, göstermelik seçimlerin yapıldığı bir sistem kurulmuştu. Böylece Irak, politik olarak neredeyse 50 yıl geriye götürülmüştü. Saddam döneminde baskı ve zulüm altındaydı, demokrasi bir avuç egemen için uygulanıyordu, ama hiç değilse bugünkü gibi mezhepçilik ve aşiretçilik öne çıkmış ve kan gövdeyi götürür durumda değildi. Hazırlanan ve onaylatılan anayasa ile Irak fiilen mezheplere bölünmüş, hukuksal olarak bölünmeye açık, gevşek bir federal yapı egemen hale getirilmiştir.
İnsan hakları vb. konularında ise insanlığa karşı sicili zaten oldukça bozuk olan ABD, işkenceci cinayet ve katliamlarına yenilerini eklemiş, Iraklılar kadın, çocuk, yaşlı, erkek demeden katledilirken Ebu-Gureyb, bir işkence merkezi olarak işgal tarihinin utanç verici sayfalarının yazıldığı yer olmuştur. Yüz binlerce Iraklının evleri yıkıldı, yaşadıkları yerlerden sürüldüler, her gün yüzlercesi katlediliyor. Sivil kayıplar 650 bini geçmiş durumda. Irak’ın zenginliklerini kendi zevki ve maceraları için havaya savurmakla Saddam’ı suçlayanlar, Irak halkını yoksulluğun, sefaletin pençesine atmış, ekmeğe, elektriğe ve petrole muhtaç durumdalar. Bugün Irak’ta barış, demokrasi, insan hakları değil vahşet, kan, zulüm, katliama, kaos, keyfilik egemen durumda.
Ama bütün bunlara karşın Irak’ta işgale karşı direniş gelişiyor ve güçleniyor. İşgalcilerin mezhep çatışmasını kışkırtma oyununa, bu işe yatkın birkaç dinci örgüt dışında düşen olmadı. Bunların yaptığı katliamlarla işgalcilerin örgütledikleri saldırılar birbirine karışmış durumda olsa da Irak halkının ezici çoğunluğu, mezhep çatışması tuzağına düşmedi. ABD kayıpları her geçen gün büyüyor. Resmi olarak açıklanan asker kayıpları 3 bini aştı. Bağımsız kuruluşlar, bu sayıyı onbinlerce ifade ediyorlar. Onbinlerce yaralı ABD hastanelerini doldurmuş durumda. ABD, Irak batağına tam anlamı ile gırtlağına kadar batmış ve debelenir durumda. Ama direniş güçleniyor ve halkı birleştirme potansiyeli taşıyor. Kuşkusuz Irak halkları emperyalist işgalcileri ve uşaklarını tarihin derinliklerine göndererek bağımsız ve demokratik Irak kurulacak ve emperyalizm bir kez daha tarihin en ağır yenilgisini alarak tasını tarağını toplayıp defolacak.

 
İlgili Bağlantılar
Haber Puanlama
Seçenekler
Эlgili Konular

Dış Politika

Üzgünüm, bu yazı için yorumlar aktif değil.
 
PHP-Nuke
Sayfa Ьretimi: 0.10 Saniye