İşçi sınıfı, öğrenci gençlik, Kürt ulusal hareketinin eylemlerinin yanında yoksulluk ve sefalet içine itilen, küçük üretici köylülerin eylemleri de yayılmaya başladı.Fınfık üreticileirnin 80 binlik Ordu mitinginin ardında Malatyada,Akhisarda,Lüleburgazda verdi. Akhisar merkez olmak üzere, ülkenin değişik bölgelerinde Tütün,Kaysı,Fındık, vb.üreticisi emekçisi köylüler, miting ve yürüyüşlerle seslerini alanlara taşıdılar..

Fındık, Kayısı, Pancar, Buğday, Tütün üreticisi emekçi köylülerin eylemleri, herşeyden önce ülkemiz demokratik köylü hareketinin de canlanmaya,biriken hoşnutsuzluklarını bu alanda da yığınsal eylemlere dönüşmeye başladığını, önümüzdeki süreçte gelişme eğilimi içinde olacağını gösteriyor. '70 öncesi görece gelişkin olan, '80 öncesi zayıf bir gelişme gösteren, '80 sonrasi ise durağanlık içinde olan küçük üretici köylüler, Mayıs-Ağustos ayları içindeki yeniden eylemlerle durağanlığı aşmaya, Ziraat Odalari Birliği'nde somutlaşan büyük toprak sahiplerinin arkasından sürüklenmeye son vermeye başladılar. yoksulluk ve sefaletin artması büyük toprak sahipleri ve zengin köylülerin egemenliğindeki Ziraat Odaları Birliği'nin üretici köylü hareketini firenleme çabalarınıda darbeleyici oldu ve TZOB tabandan gelen üretici köylülüğün baskısına dayanamayarak mitingler örgütlemek zorunda kaldı ve böylece ziraat odalarının uzlaştırmacı çabalarıda eylemlerle bozuldu.

Fındık, Kayısı, Tütün vb.üreticisi emekçi köylüler, eylemlerini hükümetin ürün başfiyatlarını düşük tutması, subvansiyonu ve teşviki kaldırması, ürün etmeyi sınırlaması üzerine başlattılar.Eylemlerin başangıçtaki ve eylemler süresince ağırlık talebi,ürün fiyatlaırnın yükseltilmesi , subvansiyon sağlanması,ve tücacara karşı korunmasıydı. Emekçi köylüler, son on yıldır, emperyalist ve yerli büyük sermayenin, tüccar sermayesi ve devlet tekellerinin yoğunlaşan sömürüsünün, yaşam düzeylerini düşürmesine, hızlandırdığı yoksullaşmaya karşı tepkileri dile getirdiler. Yaşam koşullanm iyileştirmenin bir ifadesi olarak ürün başfiyatlarinın yükseltilmesi talebini eylemleriyle yükselttiler. Ancak, eylemlerinde, taleplerini bununla sınırlamadılar, faşist diktatörlüğün küçük üretici köylüleri yoksulluğa mahkum eden ürün taban ve başfiyatları politikasını protesto eden sloganlar attılar. Eylemlerde en yoğun yükselttikleri sloganlardan biri "hükümet istifa" sloganı oldu. Böylece, tütün üreticisi emekçi köylülerin eylemleri politik gösterilere dönüştü.

Tütün üreticisi emekçi köylülerin eylemleri, '68-69'larda demokratik mitinglerinin yoğun olarak yapıldığı Ordu,Malatya,Akhisar başladı, ancak burayla sınırlı kalmayarak baska il ve ilçelerede yayıldı. Eylemlere gericiligin etkisindeki kücük üretici kölü yığınlarıda genişçe katılım gösterdiler.

Eylemlerin diğer bir özelliği, faşist yasa ve yasakları aşmanın yanında, köylülerin sert öfkesini dile getiriyor olmalarıydı.

Tütün üreticisi emekçi köylülerin eylemleri, önümüzdeki süreçte, küçük mülk sahibi emekçi köylülerin emperyalist ve yerli tekelere, devlet tekelleri ve tüccar sermayesine karşı, faşist diktatörlüğe karşı, demokratik hareketinin gelişeceğini gösteriyordu. Son 4-5 yıldır daha fazla yoksulluk ve sefealet içine itilen emekçi köylülerin de bıcak kemiğe dayandı diyerek eylemleri yükseltmelerinin işaretlerini veriyor.

Ülkemiz demokratik köylü hareketinin toplumsal temelini oluşturan orta ve yoksul köylüler değişik kesimlerden oluşuyorlar. Feodal büyük toprak sahiplerinin görece güçlü olduğu Kürdistan'da, feodal toprak ağalığı sistemi ve faşist diktatörlüğün boyunduruğuna karşı savaşım potansiyelini oluşturdukları ve toprak talebiyle savaşıma geçme potansiyelini taşidıkları gibi, ülkemiz kırında kapitalist ilişkilerin görece gelişkin olduğu Güney, Ege, Karadeniz vb. bölgelerinde, emperyalist ve yerli tekellere, tüccar sermayesi ve devlet tekellerine ve faşist diktatörlüğe karşı, küçük üretici köylüler olarak savaşim potansiyelini taşıyorlar.

Basit meta ekonomisi içinde olan ve işbirlikçi tekelci kapitalizm ile emperyalist sermayenin sömürüsü altında olan orta ve yoksul köylülerin önemli bir bölümü, tütün, pamuk, şeker, pancar, fındik, Çay, ayçiceği, zeytin vb. gibi sanayi kitleleri ile sebze üretimiyle u|ra§maktadir. Bu bölgelerde verimli ve genis. tarun arazisinin oldugu ovalarda kapitalist büyük toprak sahipliği kırsal ekonominin egemen gücünü oluşturmakta,devlet tekelleri ve emperyalist tekellerle işbirliği içindeki tüccar tefeci sermayesi ile işbirliği içinde palazlanmakta olan zengin köylüleri müttefïği ve toplumsal dayanağı haline getirmektedir.

Kapitalist ilişkilerin egemenliği ve sömürüsü, küçük mülk sahibi emekçi köylüler icinde bir avuc köylüyü zengin köylü düzeyine yükseltirken, daha geniş, kesimini yoksul köylülüğün saflarına itmekte, proleterleşmeyi artırmaktadir. Özellikle son onyıllık ekonomik politikaları ve tarım makinaları ile diğer tarım girdilerinin artan tekelci fiyatları ve emperyalist sermayenin sömürüsü, bu süreci olabildiğince hızlandırdı ve hızlandırmaya devam ediyor.

Küçük üretici emekçi köyllerin demokratik savaşımı, kendilerinin sermayenin sömürüsünden kurtuluşunu sağlamaya yetmez. Onları da sermayenin sömürüsünden kurtaracak tek seçenek sosyalizmdir.

Ancak ülkemiz devriminin ilk adımı olan antiemperyalist demokratik devrimin başlıca güçlerinden biri olan küçük üretici emekçi köylüleri, faşist diktatörlüğe, işbirlikçi tekelci burjuvaziye ve büyük toprak sahiplerine karşı savaşıma seferber eder, yaşam koşullarını iyileştirir. Demokratik devrimin zaferini hazırlayıcı rol oynar. Demokratik devrimin zaferi ise, onlari sömürüden kurtaracak olan proletarya diktatörlüğünün ve sosyalizmin yolunu acar. Komünistler olarak, Ordu’da Fındık üreticilerinin,Malatya’da kayısı,Ege’de tütün,zeytin, vb üreticisi köylülerin başlattıkları ve önümüzdeki süreçte gelişecek olan, küçük üretici emekçi köylülerin, tekellere, tüccar sermayesi ve devlet tekellerine ve emperyalist sermayeye karşı, yaşam koşullarını iyileştirmek için, taban fiyatlarının yükseltilmesi ve taban girdi fiyatlarındaki fahiş artışın durdurulması için savaşımlarını destekler ve yardımına koşulmasını salık verir. Daha şimdiden savaşımlarını faşist diktatörlüğün ekonomik politikalarına yöneltmelerini destekler ve onlari fasist diktatörlüğe karsi, isci sınıfı, gençlik, Kürt ulusal hareketiyle birlikte devrimci demokrasi şıarlarını yükseltmeye çağırır.

İşçi sınıfı eylemleriyle nasil ki, demokratik köylü hareketine esin kaynağı olacaksa, dayanışma eylemleriyle de demokratik köylü hareketini güçendirmeli, yardımına koşarak, emekçi köylüleri de devrimci demokrasi kavganın merkezine çekmelidir.