Küçük dünyalarına kapanmış ve sadece kendi çıkarları ile kişisel mutlulukların peşinden koşanların cesareti ve fedakarlığı kavramaları zordur. Onlar; kendini mücadeleye adayanlara bir hiç muamelesinde bulunurlar. Onlar lüks evlerde oturur, lüks arabaya biner, kitlelerin dayanışma ve mücadele isteklerini yok etmeye; onları etkisiz hale getirmeye çalışırlar.
Dilediği gibi gezip tozar, dilediği gibi yiyip içer, giyinir ve milyonlarca işçi ve emekçinin çektiği işsizliği ve açlığı düşünmez onlar. Çünkü onlar ne çalışmayı ne de alın terini bilirler.
Bir gün "sosyal demokrat diğer gün ise demokratik sosyalist olarak çıkarlar karşımıza. Lafa geldiği zaman devrimcilik konusunda mangalda kül bırakmayan bu kişiler; fedakarlığa ve cesarate geldiği zaman ne derecede cimri oldukalrını bilmeyenimiz yoktur.
Dost sohbetlerinde hedef konuları bellidir. Ne olduğu belirsiz bir davadan içeriye alınsalar da, karşısındakini mücadele uğruna ceza aldığına inandırmışlardır bir kere. V e bu kişiler yaşamları boyunca neler yaşamıştır neler....
Kentimiz Bolu' da da görmek mümkündür bu zat-ı muhteremleri. Bu kişiler bir avuç ta olsa zorluk çekmeyiz görmek için. Çünkü bu kişiler Bolu' da istenmedikleri kadar pek sevilmezler de... Tipik "Sosyal Demokratlar ve Sol"cular gibi sırtlarını çevirmişlerdir halka, kendi halkına.
Onların gündeminde açlık, işsizlik yoktur. onların gündeminde FİLİSTİN, IRAK, LÜBNAN yoktur. Bolu' da güç bela okumaya çalışan üniversite öğrencilerinin sorunları yoktur gündemlerinde. Kısacası onların gündeminde halkın ihtiyaçlarına yanıt verebilecek hiç bir önerileri dahi yoktur. Sözün özü; kendini demokrat olarak gören herkesin bu tür hastalıklardan uzak durması gerekir. Bu türden salgın hastalıklarla mücadele anlamında büyük görev düşüyor halkımıza. Benden uyarması.......
Boludan Ali Eren