DHB ARŞİV SİTESİ
Ana Menü
Anket
36.YILDÖNÜMÜNDE ŞAN OLSUN 15-16 HAZİRAN BÜYÜK İŞÇİ DİRENİŞİNE
İşçi Memur
15-16 Haziran 1970'te,İstanbul ve İzmit'te yüz bini aşkın işçi şalterleri indirerek sokakları ve alanları doldurdu. Demirdöküm'ün, Sungurlar'ın, Gamak'ın, Derby'in, Seka'nın, Türk Kablo'nun ve daha onlarcasının; ilk gün 113 fabrikanın 70 bin işçisi, ikinci gün 150 bin işçi Amerikancı Demirel hükümetinin, kısmi demokratik sendikal ve grev hakkını gaspetmesine karşı, grev, yürüyüş, gösteri biçiminde eyleme geçti. Işbirlikçi tekelci burjuvazi ve faşist diktatörlüğün, faşist yasakları ve saldırılarının,özelleştirme adı altında  işçi kıyımının yoğunlaştığı bugün, 15-16 Haziran bölgesel genel grevinin derslerinden öğrenmek daha bir çmen kazanmaktadır.
 Haklar mücadeleyle korunur
15-16 Haziran direnişi; faşist Demirel hükümetinin, 274-275 sayılı yasalarda değişiklik " Yaparak grev ve sendikalaşmaya ilişkin kısmi demokratik hakları gaspetmesine karşı gelişti ve  patlak verdi.
 O zaman Demirel'in AP'sinde milletvekili de olan sendika ağası Şevket Yılmaz'ın da imzaladığı değişiklikler; DİSK'i kapatmayı, ve- verilen ekonomik grev hakkını kuşa çevirmeyi öngörüyordu. Faşist Demirel hükümeti bu saldırıyla, yükselen işçi sınıfı hareketini geriletmek, devrimci yığın hareketini bastırmak için yeni ve kapsamlı bir hamle daha yapıyordu. ı;t işçi sınıfı hareketinin '60'lı yıllardaki yükselişi; ekonomik grevlerin yükselişinde ve mili- tanlaşmasında, TURK-IŞ'te toplanan, kısmen de küçük ve ayrı sendikalar biçiminde var olan devlet ve patron sendikalarına karşı, sınıfın bağımsız sendikalaşma eyleminin yükselişinde somutlaşıyordu. Bu yükseliş DİSK'i do-ğurmuş ve geliştirmişti.

-Demirel ve tekelci sermayenin faşist saldırısı; gençlik hareketine MHP'li faşist katiller, ve polis saldırısı biçimin de sürüyorken,sınıfı hareketine de, DİSK'i kapatma ve grev  hakkını budama saldırısı olarak yansıdı.
İşçi sınıfı hareketi; saldırıya saldırıyla yanıt verdi. DİSK'in 14 haziranda Merter'de öncü işçilerle yaptığı toplantıda alınan barışçı direnme kararı, sınıf hareketinin devrimci bir sel gibi boşalarak akmasına, saldırıya geçmesine vesile oldu.
İşbirlikçi tekelci sermaye ve tescilli temsilcisi Demirel hükümeti, bu devrimci saldırıya  birçok yerde silahla karşı koydu.Direnişte Yaşar Yıldırım, Mustafa Bayram ve Mehmet GIDAK adlı işçiler şehit düştü.İstanbul ve İzmit'te 2 ay süreli sıkıyönetim ilan edildi, işçi ve  gençlik önderleri ve DİSK yöneticilerini tutuklandı, öncü işçiler kıyıma uğratılarak kara listeye alındı. Ama işçi sınıfı hareketinin saldırısı  asıl önemli sonucunu vermişti; DİSK'e, sendikalaşma ve grev hakkına saldırı geri alındı. Faşist saldırıyı ancak 15-16 Haziran devrimci  saldırısı püskürtmüş; kazanılmış hakları mücadele yoluyla koruma bilinci ve deneyimi kazanılmıştı.
Sınıf hareketinin politikleşmesi
15-16 Haziran direnişi; sınıf hareketinin politik ilerlemesiydi. Faşist saldırıya karşı kısmi demokraktik sendikalaşma ve grev hakkı mevzisini koruma talebi ve sonucu olarak politik gelişmesini sergiledi.Diğer yandan, hiç bir izne tabi olmadan faşist yasakları çiğneyerek grev,yürüyüş ve gösteri düzenlemesi, eylem özgürllüğünü sınıfın gücüne dayanarak kullanmasıda politik karakteriydi.
Direnişte yükseltilen, ''Hükümet istifa'', ''Bağımsız Türkiye'', ''Kahrolsun faşizm'', ''Kahrolsun Amerika'', ''işçi gençlik el ele'' gibi sloganIar , 15-16 Haziran direnişinin politik karakterinin eylem içinde geliştiğini gösteriyordu.
işçi sınıfı hareketinin 15-16 Haziran direnişinde gençlik hareketiyle yalnız şiar düzeyinde değil, eylem anında da fiilen birleşmesi, sınıf hareketinin politik gelişmesinin bir diğer göstergesiydi.
Oirenişe yalnızca DİSK'li değil, TÜRK-İş'li işçilerin de katılmaları, sınıf hareketinin mücadele birliğinin bir biçimi olarak aynı zamanda politik gelişme öğesiydi de.
Sınıf hareketindeki politik gerilik ve o gün anti-faşist rol oynasalarda reformcu sendika bürokraları olan DİSK yöneticilerinin uzlaşıcı karakteri, sınıf hareketinin devrimci yükselişinin önünde barikat kurma işlevleri olarak yansıdı. DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler , radyodan direnişin yasal sınırları aşmayıp sona erdirilmesi konuşması yaparak, diğer sendikalar mahkemelerde direnişin savunuculuğunu reddederek, reformculuğun mücadele kırıcılığını ise  bir kez daha kanıtladılar.15-16 Haziran bölgesel genel grevi, "eylemi sona erdir" kırıcı barikatını aştı. Ancak geri bilinci nedeniyle "işçi odu el ele" gibi geri sloganlar da attı. Bu geriliğine rağmen, eylemde yalnızca polis barikatlarını ve arabalarını devirmekle kalmadı, tankların da üzerine çıkarak, eylem anında devrimci öfkesi ve sağduyusuyla geriliklerinden sıyrılmaya da elverişli olduğunu gösterdi.
Örgüt ve eylem biçimleri
15-16 Haziran 1970  direnişi; 1960'lı yılların devrimci yükselişinin hem ürünü hem de öğesiydi. Bu yükseliş, sınıf hareketi içerisinde, devlet ve patron sendikacılığından bağımsız olarak kurulan örgütlülükler ve reformcu da olsa, işçi inisiyatifi ile yönlendirilen sendikalar aracılığıyla, devrimci bir gelişmenin olanaklarının olduğunu gösterdi. Anayasal direniş komitelerindeki öncü işçi inisiyatifi ve antifaşist DİSK örgütlülüğü buna örnektir. Bunu, öncü parti henüz olmadığı halde, sınıf hareketinin dipten gelen devrimci dalgası, mücadeleci politik gençlik hareketi vb. başardı.Demek ki devletten, sermayeden bağımsız ve kitleleri, öncülerini içinde toplayan örgütlenmeler, sınıf hareketinin devrimci ırma- ğının akmasına vesile olabilir, bunun aracı ya- pılabilirler. Örneğin hergün özelleştirme ve kıyıma karşı kurulan ve yaygınlaştırılması gereken işçi komiteleri, sınıf hareketinin politik eyIemleri, politik direniş ve saldırılarının araçları yapılabilirler.
Komünist öncünün yokluğu, direnişin öncü işçilerinin komünist militanlar ve önderler olarak gelişmelerini, sınıf hareketinin bu yolla geIecek devrimci gelişmenin güvenceye alınmasını önledi.Yanı sıra, sınıf hareketinin diğer
alanlardaki bölüklerinin, sıkıyönetim,yargılanma vb. gibi devlet saldırılarına karşı, dayanışmaya geçmesini. önledi. TÜRK-İş ağaları, Demirsoy'lar, Yılmaz'lar ve bugünkü sürdürücüleri Kılıçlar’ın,Ozbek'lerin,Çelebi’lerin,Uslu’ların  her zaman faşizm  ve sermayeyle işbirliği içinde sınıf hareketine karşı döğüştüklerini direniş gösterdi. Aynı zamanda onları cepheden karşıya alan direnişlerin sınıf hareketini geliştireceğini de gösterdi.
15-16 Haziran büyük işçi direnişi; eylem biçimleri bakımından yürüyüş, grev, gösteri biçiminin birleştiği, bunun devrimci ortamda militanlığı yüksek eylemlere yolaçtığını gösterdi.Reformcu sendika bürokratlarının pasifliğine  karşın, sınıf hareketinin, 3 şehit vererek gösterdiği gibi, bedel ödemekten çekinmediğini, devrimci önderlik sağlanırsa, Mengen barikatlarından geri çekilmeyecek militan potansiyeli taşıdığını kanıtlıyor 15-16 Haziran direnişi.
15-16 Haziran bölgesel genel grevi, elbette devrimi de, devrimci iktidarı da gerçekleştirecek bir eylem değildi. Ama 15-16 Haziran türü direnişler, genel olarak politik kitle grevleri ve politik genel grevler; sınıfın devrimi hazırlaması ve devrimci birikiminin başlıca eylem biçimleri, kilometre taşlarıdır.
Eğer sonraki on yıllarda işçi sınıfı hareketi, daha ileri 15-16 Haziranlar gerçekleştiremediyse, DGM ve TARİŞ direnişleriyle sınırlı kaldıysa, bu, TÜRK-İş yöneticisi gerici, faşist sendikacıların yanı sıra onlara seçenek olarak ortaya çıkan TKP ve DİSK'li reformcu ve revizyonistlerin ekonomist-sendikalist geri gelenekleri yaratan nitelikleri ve komünist ve devrimci öncülerin sınıf içerisinde yeterince güçlü mevzilere kazanamaması nedeniyle oldu. Yoksa, 15-16 Haziran bölgesel politik genel grevi, işçi sınıfının devrimci eylem potansiyelinin ve eylemleriyle de devrimimize damga vuracağının bir belirtisiydi.
Faşist diktatörlük ve işbirlikçi tekellerin bugün ekonomik ve sosyal hakların gasp ,özelleştirme ve işçi kıyımı terörü , faşist baskı yasamlarına ve Kürdistan'da yeniden  canlandırılan  kirli savaşa cabalarına karşı,işçi sınıfı ve emekçi yığınların  birleşik karşı koyuşu örgütlemeye acil olarak  ihtiyaçları var.
Yoksulluk sefalet içine itilen ve hakları her geçen gün gaspedilen yüzlerce fabrikanın işçileri, devrimci işçiler, komünistler; 15-16 Haziran'ın, 36. yıldönümünde, faşist diktatörlüğün ve tekellerin, ekonomik saldırılarına ve faşist terörüne karşı, birleşik  direnişi örgütlemeye, hazırlaya koyulmalıdır. Özelleştirme ve işçi kıyımının olduğu her işyerini direniş kalesine dönüştürerek,sosyal hakların gaspına, ve faşist baskının  her örneğine karşı sesimizi ve eylemimizi yükselterek, birleşik direnişi taşı taş üzerine koyarak inşa edelim!Ancak,işçi ve emekçilerin birleşik direnişiyle devrimci  saldırıya geçerek ,15-16 Haziranın devrimci özünü bugünlere taşımış ve onun dersleriyle donanmış oluruz..

 
İlgili Bağlantılar
Haber Puanlama
Seçenekler
Эlgili Konular

İşçi Memur

Üzgünüm, bu yazı için yorumlar aktif değil.
 
PHP-Nuke
Sayfa Ьretimi: 0.09 Saniye