|
|
GÜNÜMÜZDE SORUNU AŞMANIN GEREĞİ OLARAK TEORIK ÇALIŞMANIN ÖNEMI
Bilidiği gibi teorik çalışma pratik çalışmanın öne sürdüğü sorunlara yanıt sağlamakla yükümlüdür. Teorik çalışma nesnelerin ve nesnel süreçlerin incelenmesi, açıklaması çalışmasıdır ve görevide pratiğin sorunlarını aydınlatmaktır Ancak, propaganda, ajitasyon ve örgütlenmeden oluşan devrimci çalışmanın ön planda tutulmasıyladır ki,,komunist teorik çalışması, pratik çalışmalarına kan verir, enerji ve pratik çalışmalarının devrimci içeriğinin boşalarak yozlaşmasını önler.Teorinin önemi üzerinde sıklıkla durmakta, o olmaksızın ve ülkemiz devriminin temel sorunları onun ışığında kavranmaksızın, yolumuzda tökezlemeden ilerlememizin çok zor, hatta olanaksız olacağı belirtilmekte ve devrimci teorinin muazzam dönüştürücü gücünün öneminin saflarımızda yeterince anlaşılamadığı söylenmektedir. Bu tümüyle doğrudur. Ve bu yüzdendir ki, Marks, kitleler tarafından kavrandığı takdirde teorinin maddi bir güç haline geleceğini söylemişti. Ancak, bunun tersi de doğrudur; yani, devrimci pratik ve devrimci siyasal-örgütsel çalışma olmaksızın kitlelerin büyük devrimci eylemlerinin düşünsel yansıması olan devrimci teori edinilemez ve kavranamaz. Ve olan teori de yaşamdan koparak yozlaşırr. Bizim devrimci teorimiz işçi sınıfının ve diğer sömürülen yığınların devrimci pratiğinin yoğunlaşmış anlatımından başka bir şey değildir.
Bu bakımdan Stalin,''Teori, bütün ülkelerin işçi hareketlerinin ,genel biçimi ile ele alınan deneyimidir'' demekte son derece haklıydı. Bununla bağlantılı olarak, anlaşılması ve bilinçlere kazınması gereken bir başka nokta, devrimci teorinin, ancak ileri sınıfın devrimci örgütünün elinde, dünyayı değiştirecek bir silaha dönüşebileceğidir. Bu bakımdan, Marks'ın yukarıda aktardığımız sözlerini, teorinin, kitleler tarafından kavrandığı ve ileri sınıfa önderlik eden devrimci örgütün eylemine kılavuzluk ettiği takdirde maddi bir güce dönüşebileceği biçiminde anlayabiliriz ve anlamalıyız. Ama bu dönüşüm, sözkonusu devrimci örgütün kendisini de teoriyle pratiği birleştirebilecek biçimde dönüştürmesini, onun, marksizmi kendi siyasal-örgütsel çalışmasına kılavuzluk eden bir silah olarak kullanabilecek hale gelmesini öngörür. Marks'ın dediği gibi ''eğitmenlerin kendilerinin de eğitilmesi gerekir''.Peki, bu ne demektir? Bu, her şeyden önce, komünistlerin devrimci teoriyi bir süs, bir doğmalar yığını olarak ele almaması ve içinde yaşadığı ve savaştığı ülkeyi ve toplumu bütün yönleriyle tanıma ve ülke, bölge ve dünya devriminin temel ve stratejik sorunlarını, onu esas alarak çözme yeteneğini edinmesi demektir. Ama bu aynı zamanda, komünistlerin günlük siyasal-örgütsel çalışmasında da bu teoriye yaslanabilmesi, taktiklerini bu teoriye göre saptayabilmesi ve propaganda ve ajitasyonunu bu teorinin ışığında yapabilmesi demektir. Biz, ancak teorinin ve onun ışığında Türkiye ve Kuzey Kürdistan gerçekliğinin derinlemesine ve canlı bir tarzda kavranması koşuluyla, kitlelere dönük ''yeni tarz'' ımızı yaratabilir ve yaşama geçirebiliriz. Biz, ancak böylelikle milyonlara ulaşmayı ve onları harekete geçirmeyi hedefleyen bir devrimci propaganda ve ajitasyon yapabilir, kitlelerin gerçek durumundan yola çıkarak onların hoşnutsuzluğunu eyleme dönüştürebilir, onların günlük eylemine katılabilir ve bu eylem içinde onları adım adım komünizme kazanabiliriz. Demek ki, komünist propagandist ve ajitatör ve eylemci, derinlemesine bir mark- sizm-leninizm bilgisine, yalnızca oportünist konumlara sürüklenmemek ve örgüt çizgisinden sapmamak için gereksinim duymamaktadır; 0, kitleleri gerçekten aydınlatabilmek, onların anlayacağı bir dille konuşabilmek ve onların eyleminin önderi olabilmek için de marksizm-leninizme ve onun ışığında ülke gerçekliğimizin kavranmasına gereksinim duymaktadır. Kapitalist sistemin şu ya da bu yanına, ya da olumsuz sonucuna değil, bizzat kendisine karşı çıkan ve bunun için gereken teorik donanımı edinmiş olan bir propagandist ve ajitatör, işçilerin ve emekçilerin günlük yaşamlarında karşı karşıya geldikleri bütün kötülüklerin kaynağında ülke ve dünya ölçeğinde egemenliğini sürdüren kapitalizmin yattığmı muhataplarına rahatlıkla ve onların anlayacağı dille anlatabilecektir. Keza,teorik çalışma güçlü bir , ideolojik mücadele ile el ele gitmelidir. Emperyalizmin yeni dünya düzeni politikalarına, , savai ve barış sorununda reformcu tahlil ve taktiklerin teşhirine,gerici miliyeteçliğe ,dini gericiliğe ,faşist Türk şovenizmine karşı mücadele,devrim ve sosyalizme yonelik kara çalmaların açığa çıkarılması vb. ideolojik mücadelemizin kapsamı içindedir. Küçük burjuva ve Kürt yurtseveri devrimci örgütlerin tezlerinin eleştirisi ve refaormist legalizme karşı mücadele önem taşımaktadır Bu dönemde yürüttüğümüz ideolojik mücadele günün gereklerini ve pratik siyasal çalışmalarımızın ihtiyaçlarını yanır vermelidir..İdeolojik mücadelede yetersiz kaldığımızve bu durumun kadro eğitimi ve çrgüt çalışmalarını olumsuz etkilediği bir gerçektir .Her ne kadar dünya çapında büyük çalkantıların yaşandığı,emperyalistgerici güçleirn baskılara, her cepheden Marksizm-Leninizme devrim ve sosyalizm ideallerine saldırıların yoğun ve sistemli olarak sürdüğü bir dönemde, örgütümüzün teorik temellerinin ve programatik yaklaşımlarının sağlamlığına dayanarak, bu yoğun ideolojik bombardımana karşın ayakta durmayı ve gelişimini sürdürmeyi başardıysa da teorik çalışmaya gerekli önemın verilmeyişinin ve ideolojik mücadeledeki yetersizliğin önemli bir tehlike yaratttığı unutulmamalıdır . Dahası teoriye karşı ilgi ve duyarlılığın bir ölçüde zayıflaması, teorik çalışmanın öneminin pratik olarak küçümsenmesi, teorik çalışma ve ideolojik mücadele görevlerine yeterince asılmamyı kosullamaktadır Terorik çalışma ve ideolojik mücadele görevleri için sistemli bir sekilde uğraşmak üzere güç ve kadro teksifi gerçekleştirilmelidir .Buna hareket kadrolarının ideolojik donanımlarının ve Marksist formasyonlarınının geliştirilmesinin taşıdığı büyük önem de eklenmelidir . Her renkten revizyonist,portunist tasfiyeci yaklaşımlardan farklı olarak, devrimci teorinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarımız, mücadeleyle pratik devrimci çalışmanın ve programımızın geliştirilmesinin ihtiyaçları ile bağlıdır .Teorik çalışma ve ideolojik çalışma buradan çıkmaktadır.' Örgütün teorik temellerinin güçlendirilmesi ve programın geliştirilmesi hedefiyle bağlı olarak,pratik devrimci çalışmaların önünü aydınlatmak; örgüt çalışmalarını güç ve enerji vermekle yükümlü olan teorik çalışma ve ideolojik mücadelez, örgüt politikalarının geliştirilmesi dünya çapıda şaha kalkan burjuva neo-liberalizmine, milliyetçilik salgınına, sermayenin iktidarına toplumsal temel hazırlayarı dini gericiliğe, burjuva demokratik hayallere, emperyalist ''yeni düzen'' arayışlarına, emperyalist sisteme boyun eğmeyi vaaz eden ideolojik motiflere, sdahada gericileşen osyal demokrasiye klasik ,Troçkizme, Maoizme,Türk şovenizmine, işçi hareketi içinde egemen olan ekonomist/sendikalist eğilimlere, ordunun rolünün açıklanması vb. hedeflere yöneltilmelidir. Küçük burjuva devrimci örgütlere ve Kürt milliyetçiliğine karşı ideolojik mücadele görevleri geliştirilerek komünistlerle küçük burjuva devrimcileri arasındaki kalın çizgiler açığa serilmelidir. VARGI; 1-Yukarıda açıklanan teorik çalışma olmadan,komünist hareketi sağlıklı olarak büyütemez;kendiliğindenciliktenve yalpalamalardan kurtulamaz.İnşanın elinde,bünyesini hareketin hastalıklardan koruyacak,kendiliğinden hareketinini önderliğini ele geçirecek,onun yolunu aydınlatacak ve küçük burjuva devrimci düşüncenin diğer eğilimlerinin etkisinden sağ ve sol ceryanlandan koruyacak olan,M,L teori olmalıdır.Bu teorik seviye sürekli olarak yükseltilmeli,ileri bir düzeye çekinmelidir. Teorik seviye ve kavrayıştaki düşmenin,gerilemenin olumsuz gelişmelere zemin hazırladığı,sapmalara karşı duruşta olumsuz bir etki bıraktığı,ufku daraltıp,uyanıklığı körelttiği unutulmamalıdır. 2-Bu teorik çalışma olmadan,proletarya öncüleri üzerinde egemen olan anti-Marksisit düşünceler yenilgiye uğratılamaz ve proletrya hareketi etkimiz altına alınamaz;bilimsel sosyalizm ileri işçi sınıfı hareketi birleşemez ve gerçek bir komünist partisi kurulamaz.Sıınf bilincine varmış kişilerin ve Marksizme-Leninizme sempati duyan aydınların kazanılması bir noktada doyurucu bir teorik çalışmayla ilişkilidir;fakat sadece bu yalnızca teorik çalışmayla değil pratikte onu proleterya ve emekçi yığınların savaşımına aktif bir şekilde katılıp önderlik etmeye çalışmaya onu pratiğe sokmayla ele ele gitmeye bağlıdır. 3-Bu teorik çalışma olmadan,bilimsel bir program ve taktik ilkeler hazırlanamaz;bilimsel bir programdan ve taktik ilkelerden yoksun olan proletarya hareketi;burjuva sınırları aşamaz;bağımsız tar- ihsel eylemine yönelemez ve rolünü başarıyla yerine getiremez.Marksizmin-Leninizmin genel doğrularını savunan bir komünist örgüttede,bu teorik çalışmayı yapmak program ve taktik ilkeleri hazırlayıp,bunları yayarak ete kemiğe büründürmek için savaşım vermedikçe,uzun süre Marksist konumunu koruyamaz;partileşme sürecini başarıyla tamamlayamaz. Sonsöz: Yazının bütününde teorinin önemi ve içinde geçmekte olduğumuz sürecin üzerimize yüklemiş olduğu görevlerin yerine getirilmesi alanında,teori-pratik ilişkilerine değindik.Ağırlıklı olarak teori sorununun ana noktaları üzerinde durarak çeşitli yönleriyle konuyu açmaya çalıştık.Bunun nedeni,elbette ülkemiz komünist hareketinde teorinin rolünü kavrayıştaki zayıflıklar;onu küçümseme ve önemini yeterli kavrayamamadır.Bu nedenle;buradan kalkarak,pratiğin küçümsendiği sonucuna gidilemez.Tersine vurgulayalım ki,bizim için pratik her zaman önde gelir ajitasyon ve propoganda çalışması birincil çalışmadır;teori;pratiğin yolunu aydınlatır,onun ileri sürdüğü sorunları yanıtlar,açıklığa kavuşturur. Özel bazı durumlarda teorik çalışmanın daha bir önem kazanması,hiçte sınıf savaşımında pratiğin küçümsendiği anlamına gelmez.Çünkü komünist hareketi proletarya ve emekçi yığınların burjuva bilinçle zehirlenmeye çalışıldığı ortamda,komünist hareket oportunist ve revizyonist teorisinin etkisini kırmak,sınıf bilinçli işçileri örgütlemek,program ve taktik ilkeleri hazırlamak ve genç olmasından dolayı onu bastırmaya yolunda saptırmaya gelişmesini engellemeye çalışan her türlü anti-Marksist teorilere karşı amansız bir savaşım vermek,kadrolar oluşturmak zorundadır. Bugün devrimci hareketin saflarında teoriye daha fazla ihtiyacını korkunç düzeyde teoriye ilgisizIik,küçümseme ve gerileme yaşanıyor. Partileşme sürecinin yüklü görevlerin ve pratik çalışmaların önünü aydınlattığını hedeflediği unutulmamalıdır.Çünkü,yalnızca teori,herşeyi halletmez;o,ancak pratiğe geçirilirse aktif dönüştürücü rolünü oyanayabilir. Marksist-Leninstler,her dönemde güçlerini iyi bilmeli,görevleri ve görevlerin gereklerine göre kul- lanabilmelidirler. Yüksekten atmak,gevezelikler yapmak,gerçeklere dayanmayan üfürmelerde bulunmak, gerçekliğimizden kopuk abartıcı hedefler belirmek etrafa güvensizlik,sağcılık ve kaçkınlık saçar ve yenilgiyi koyşallandırır.Bugün yapılması gereken kör teoricilik,akademik çalışmanın pratikten kaçma haline getirilmesi tasfiyeciliğine karşı kararlı bir savaşım içinde olurken keza kör pratikçiliğin kendiliğindenciliğinede boyun eğmeden doğru bildiğimiz yolda sağlam ve emin adımlarla,tereddüt göstermeden yürümeli ve yanılmaz pratik,doğru olduğumuz tarihi teslim edecektir gerçeğinden hareket etmeliyiz.Ve bunda kuşkuda duymuyoruz.Devrimci lafazanlık üzerine Lenin yoldaşın sözleriyle yazımızı bitirelim: ''Devrimci gevezeliklere karşı savaş açmak gerekir,bunu yapmak zorundayız,bu kesin,mutlak bir zorunluluktur.Çünkü bizden söz edilirken bir gün şu acı gerçeği dile getirmesinler: 'devrimci savaş üzerine devrimci Iafazanlık devrimin kaybına neden olur'.''(Anarşizm ve Anarko Sendikalizm .Önsöz.s.27). SON
|
|
| |
Ortalama Puan: 0 Toplam Oy: 0
|
|
|
Эlgili Konular
|
Üzgünüm, bu yazı için yorumlar aktif değil. |
|