DHB ARŞİV SİTESİ
Ana Menü
Anket
FAŞİZMİN SALDIRISINA NEWZROZUN DİRİNİŞ GELENEĞİNİ YAŞATARAK KARŞI KOYALIM
Kürdistan
Faşist diktatötürlük Kürt ulusuna yönelik saldırı ve baskılarını artırarak sürdürüyor.Bir yandan faşist terör ve baskı öte yandan yasaklar Kürt emkçilerinin ulusal ve demokratik istemlerinin önünün alınması için devreye sokuluyor.Faşist MGK diktatörlüğünün bu saldırı dalgası ancak Newrozun direnişçi geleneği yaşatılıp,ileri taşınamasıyla boşa çıkarılacak ve özgürlük yürüyüşü yoluna devam edecektir.Kürt emekçileri çok yönlü saldırı kuşatması altında Newroz bayramanını kutluyorlar.Newroz etkinliklerinin kitlesel serhildanlarla kutlanmasından korkması nedeniyle faşist MGK diktatörlüğü daha şimdiden daha fazla baskı ve terörü artırarak Kürt emekçilerini korku duvarı içine hapsederek Newroz’un bir başkaldırı ve direniş günü olarak kutlanması önlenmeye çalışılıyor.
Bilindiği üzere Newroz, Ortadoğu,Acem ve Kürt halkları bakımından yalnızca bir bayram değil,direniş ve özgürleşme günü olarak tarihde yerini almıştır. Newroz bayramı yüzyıllardan bu yana Kürt emekçilerince hep direniş ve başkaldırı,kirliyi atıp temizi giymenin ve silkinip ayağa kalkmanın yeni günü olarak yaşatıla geldi.1970’lerden bu yana Newroz bayramı Kuzey Kürdistanda özgürleşmenin ve ulusal hakları koparıp almanın,eşitlik, koşullarında kardeşçe yaşamanın ifadesi olarak kürt halkının ulusal ve demokratik bilincinin ileriye taşınmasında vesile olan bir direniş günü olarak kutlandı.





Faşist MGK diktatörlüğünün Newrozu kan ve zulümle engelleme,olmadı yasaklama ,olmadı devrimci içeriğini bozarak “Türk bayramı “ olarak kutlama çabalarına karşın kürt emekçileri Newroz’u ulusal istemlerinin bayraklaştırıldığı bir direniş ve özgürleşme günü olarak kutlamaktan asla geri kalmadı.Onun içindir ki Newroz etkinlikleri egemen sınıfların hep uykularının kaçırıldığı ve korkularını artıran bir gün oldu .
Elbette bütün halkların tarihinde, çoskuyla kutlanan önemi ve anlamı özel olan günler vardır.Bu tür günlerde insanlar daha bir umut,coşku dolu olurlar,kendilerine dönerek eksiklik ve yetmezliklerini değerlendirerek yönlerini hep ileriye dönerek ,demokrasi ve özgrlüğü kazanmaya yürürler.
Keza insanlığın beşiği olan Ortadoğu bölgesinden stratejilk öneminden dolayı Kürdistan sürekli egemen güçlerin istila ve fetih hareketlerine maruz kalmıştır.Ama her ne kadar egemen güçler kendi sistemlerini bu alanda oturtmaya çalışmışlarsada bölge halklarının büyük isyan ve başkaldırılarına da sebep olmuştur.İşte bu başkaldırmalardan bir taneside, bin yıllardır orada bulunan halklar arasında bugüne kadar yeniden ayağa kalkma ve özgürleşme günü olarak o kutlanan Newroz Bayramıdır. Newroz bayramının anlatımda bir çok versiyonu olsada özü hep aynı kalmıştır;Ortadoğu halkları için ‚hep başkaldırı ve özgürleşme günü'dür.
Newroz iki sözcükten oluşan “Yeni Gün“ anlamına gelir ve Kürtçe'dir. Gece ile gündüzün eşitlendiği,Demirci Kawa’nın önlüğünü bayrak yaparak dağlarda direniş ve özgürleşme ateşi yakarak halkları zalim hükümdar Dehak’a başkaldırıya çağırdığı 21 Mart gününe rastlar. Bu rastlantıdan yola çıkarak, hep baharın başlangıcı gibi düşünülse de,aslında Newrozun anlamının derinliklerinde, zulmün ve zorbalığın sona erdiği, hak, hukuk ve adalet kavramlarinin ön plana çıktığı, yaşanılır ve aydınlık günlerin muştusu yatmaktadır.
Newrozu anlayabilmek için dönemin efsanelerinde bahsetmekte yarar var.Zerdüşt inançlarının yaygın olduğu bölgede, halkın şikayetçi olmadığı Kral Cemşit devrilir ve yerine zalim bir kral olan Dehak gelir.Yeni kral kısa zamanda etrafa saldığı dehşetle adından sözettirir. Rivayete göre şeytan aşçı ve hizmetci kılığında Dehak`a hizmet eder. Ona güzel yemekler yapar. Bu nedenle Dehak ondan memnundur ve bir dileği olursa yerine getireceğini söyler. Şeytan da bunu firsat bilerek, onu iki omuzundan öpmek istediğini söyler. Dehak buna izin verir. Şeytan Dehak`in iki omuzundan öptükten sonra aniden ortadan kaybolur. Dehak`in omuzlarının öpülen yerlerinden iki yılan belirir. Dehaq yılanları hemen kestirir, ama kestikçe yeniden çıkarlar ve korkunç acılar verirler.
Ülkedeki bütün hekimler çağrılır, ama hiç biri bu derde çare bulamaz. Şeytan bu kez Doktor kılığınnda saraya gelir. Bu acıların dinmesi için, yılanların hergün iki genç insan beyni ile beslenmeleri gerektiğini söyler. Hiç kusku yok ki insanlığa karşı kötülük amaçlanıyor ve seytan amacına da ulaşıyor.
Dehak adamlarina emir verir; hergün iki genç insan saraya getirilir, başlari kesilir ve beyinleri yılanlara yedirilir. Zamanla binlerce genç insanin ölümü halk arasinda büyük tepkilere neden olur. Halk korku ve dehset içindedir. Sonralari Dehak`in sarayina aşçilik için alınan iki iyi niyetli insan; Armail ve Karmail, hergün getirilen iki genci saklarlar ve onların yerine iki koyun beynini Dehak`a götürürler. Ölümden kurtulan gençler dağlara sığınırlar. Bu durumun 30 yıl kadar sürdüğü söylenilir.
Birgün 12 oğlundan 11`i Dehak`a veren Kawa adindaki demirci ustası , son çocuğuda istenince buna isyan eder. Halkını ve bunca yıldır dağlara sığınan insanları örgütler, hep birlikte Dehak`a saldırırlar.Başkaldırıyı halka haber vermek için dağlarda ateş yakılır .Demirci Kawa önderliğindeki bu halk ayaklanması zaferle sonuçlanır. Saray ele geçirilir ve Dehak öldürülür. Krallığı adil kişiliği ile bilinen Feridun getirilir.Dehak’ın yıkıldığı ve yeni günün başladı işte o günü takvimler M.Ö 21 mart 612’yi göstermektedir.
Yine bazı söylencelere göre; yeşil, kırmızı ve sarı renklerden yapılmış Kawa`nın peştemalı zaferden sonra sarayın burçlarına asılır.Bazılarına göre de Kawa`nın deriden olan peştemali, Dehak`tan sonra Kawa`nın önayak olmasıyla başa getirilen yeni Kral Feridun tarafindan renkli taşlarla süslenerek sarayın burçlarına asılır.Bu bayrak yüzyıllar boyu Mezopotamya`dan Iç Asya`ya kadar zülme karşı isyan bayrağı olarak dalgalanmıştır.
Ama şu gözardı edilemez bir gerçektir ki, Mezopotamya’daki Newroz etkinlikleri daha bir çoşkuyla diriliş günü olarak kutlana gelmiştir.Dünden bugüne Kürt halkı nice baskı,saldırı ve ihanetlere tanık oldu kuşku yok ki bunlaran en önemlisi Kürdistanın emperyalist ve uşaklarınca dört parçaya bölünmüş olmasıdır.Türk devleti Kuzey Kürdistan’ı işgal ve ilhak’ı altında tutuyor. Kürt dili, kültürü esaret altında. Kürtlerin en demokratik talepleri bile baskı ve katliamlarla yanıtlanıyor. Milyonlarca insan, yakılıp yıkılan köylerine dönemiyor. OHAL sözde kaldırıldı.Gerçekte bütün kurumlarıyla yerli yerinde duruyor ve Kontrgerilla cumhuriyetine dönüşen TC devleti kürtlere faşist terör ve boyun eğmeden başka bir çıkış yolu bırakmıyor.Eşitlik,özgürlük ve barışı dillendiren Kürt emekçileri daha fazla faşist teröör ve baskıyla zindan ve işkenceyle,kelle-kulak avcılığıyla karşılaşıyor.Zulüm sınır tanımadan sürüyor.
Kürtlere yönelik faşist şovenist dalganın artırılarak yayılmaya çalışıldığı koşullarda Kürt halkının ulusal demokratik taleplerini sahiplenmek her işçinin ve emekçinin görevidir. Her ulus gibi Kürt ulusunun da özgür devlet kurma hakkı vardır. Irak’ın işgal edilmesine karşı çıkmak ne derece onurlu bir duruşsa, Kürtlerin işgal ve ilhak altında tutulmasına karşı çıkmak da Türk emekçi halkının onuru olacaktır.
Güney Kürdistan uşakları Kürdistan’ın kurtuluşunun simgesi olamaz. Güney Kürdistan egemenleri ABD’ye uşaklık ederek derin bir ihanete sürüklendiler. Onlar Kürt ulusunu değil bir avuç Kürt egemenin çıkarlarını temsil ediyor.
Kürt ulusunun yegane çıkarı emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı özgürlük ve halkların kardeşlik bayrağını yükseltmektir.
Newroz; diriliş, özgürlük ve kurtuluş bayramıdır. Kürt halkının bu yeniden diriliş bayramı bugün bütün Ortadoğu halklarının direniş bayrağı haline gelmiştir.
Irak’ta ve dünyanın dört bir yanında binlerce Kawa emperyalist işgale ve sömürüye karşı canını dişine takarak direniyor. Türk işçi sınıfı ve emekçiler, emekçi kadınlar ve Kürt halkının sömürü ve zorbalığa, işgale ve ilhaka karşı direniş bayrağını yükseltmeye çalışıyor.
Ezilen, sömürülen, horlanan baskı ve zulüm altında tutulan halkların kurtuluşu özgürlük için direnmek, sosyalizm için savaşmakan geçiyor.İnsanlığın kurtuluşu sömürünün ve zorbalığın ortadan kalktığı, patronların ve onların kapitalist düzeninin yerle bir olduğu sosyalizmdir.Buradan olarak faşist MGK diktatörlüğünün saldırılarına ve yasaklarına karşı her yerde Newroz ateşini yakarak devrim ve sosyalizm kavgasını yükseltelerek hakların kardeşleşmesini sağlayalım.2616’sının kutladığımızı 21 Mart 2006 Newroz ‘u Kürt ve emekçi halklara kutlu olsun.
Newroz Piroz Be!
Yaşasın halkların Kardeşliği!
Kahrolsun emperyalizm ve faşizm!

 
İlgili Bağlantılar
Haber Puanlama
Seçenekler
Эlgili Konular

Kürdistan

Üzgünüm, bu yazı için yorumlar aktif değil.
 
PHP-Nuke
Sayfa Ьretimi: 0.11 Saniye