DHB ARŞİV SİTESİ
Ana Menü
Anket
ABD İLE İRAN ARASINDA KAPIŞMA SÜRÜYOR
Dış Politika
Amerikan emperyalizmi İranı ve Suriye’yi dize getirerek enerji koridoru üzerine sorunsuz oturmak için her yer türlü kirli yolu denemketen gelir kalmıyor.ABD emperyalizmi İranı köşeye sıkıştırarak teslim alma saldırısına karşı İran İslam yönetimide hem içte ve hemde dıştada yeni hamlelerle yanıt vermeye çalışıyor.ABD yönetimi, İran’da bir “muhalefet” yaratmak için Kongre’den 75 milyon dolar talep etti. Suriye için talep edilen miktar ise, 5 milyon dolar kadar. Bu iki rakam; bir yandan İran’da bir “rejim değişikliği” hedefine verilen önemi, diğer yandan ise Suriye’nin çantada keklik olduğunu gösteriyor.


İran ise, kendi yöntemleriyle, Amerikan emperyalizminin  saldırısına  karşı  mevzisini güçlendirmeye çalışıyor.Bir yandan emperyalistler arasındaki çelişkiden yararlanmaya çalışırken öte yandan anti-Amerikancı söylemlerle İran haklarının desteğini  sağlamlaştırmaa çalışıyor mollalar rejimi. Pekin’den gelen  son haberlere bakılırsa, Çin ve İran, Çin şirketlerinin Yadavaran petrol sahasına yatırım yapmasıyla ilgili anlaşmayı imzalamak üzere. Kimileri tarafından “yüzyılın enerji anlaşması” olarak nitelenen bu anlaşmaya , tam 100 milyar dolar tutarında. Çin, bu sahanın geliştirilmesi karşılığında, 2009 yılından itibaren ve 25 yıl boyunca, İran’dan her yıl 10 milyon ton sıvı doğalgaz satın alacak. Çin şirketi Sinopec, Yadavaran’da yüzde 51 hisse sahibi olacak. Anlaşmaya bir Hint şirketi olan ONGC de dahil; bu şirket de yüzde 29 hisse sahibi olacak.
 Böylelikle, “eski düşmanlar” olan Çin ile Hindistan arasındaki buzların erimesi  için de ileri doğru adım atılmış bir adım oluyor.
 Caijing adlı bir ekonomi dergisinin aktardığına göre, Sinopec adlı ile İranlılar arasındaki anlaşma, önümüzdeki ay dahi imzalanabilir. Anlaşmayı imzalamak için Çin’den bir heyet, Tahran’a gidecek.
Amerikada yayımlanan Wall Street Journal’in haberine göre de, taraflar “birkaç hafta içinde işi bitirmeyi” amaçlıyorlar, çünkü ABD öncülüğündeki blokun İran’a karşı ambargo uygulaması “an meselesi” olarak görülüyor.
 Bu tip anlaşmalarla İran, Çin, Rusya, Hindistan ve Pakistan ile ilişkilerini güçlendirerek kendisine “bölgesel”  bir koruma kalkanı yaratmış oluyor. Saddam Hüseyin, Irak işgalinden önce benzer bir süreç başlatmış, ancak başarılı olamamıştı. Söz konusu olan İran olduğunda, sürecin oldukça yumuşak ilerlediği söylenebilir. Örneğin daha geçtiğimiz hafta Rusya, İran’a söz verdiği gelişmiş füze savunma sistemlerini satacağını doğruladı.
 Özellikle enerji alanındaki anlaşmaların, İran’ın ABD mali hegemonyasına karşı yürüteceği söylenen “savaş”ta yeri büyük. Muhalif nitelikteki birçok iktisatçıya göre, bugün ABD Doları’nın dünya egemenliğinin temeli petroldür, dünya ülkeleri, petrol alabilmek için, bu ticarette tek geçer akçe olan ABD Doları’nı bulundurmak ve biriktirmek durumundadırlar. Öyleyse; Dolar’ın arkasındaki petrol dayanağı çekildiğinde, ABD’nin “dünyayı vergilendirmek” için kullandığı parasal hegemonya da “çökecek”tir.
 İran hükümetinin kurmayı planladığı petrol borsasından Euro geçerli olacak. Petrol ticaretini Euro üzerinden yapacak olan bu borsanın önümüzdeki ay içinde açılacağı söyleniyor. Böylesi bir borsa, Avrupa ekonomilerinin de ilgisini çekecek ve onların, petrolü “kendi paraları” ile satın almalarını sağlayacaktır.
 Gözlemciler; Çin, Rusya ve Japonya’nın da bu yeni sürece hızla adapte olacağını, çünkü bu ülkelerin ABD Doları’nın değer kaybından rahatsız olduklarını söylüyorlar.Diğer yandan, ticaretleri esas olarak Avrupa ile olan Arap ülkeleri de, Euro’ya geçişten hoşnut kalacaklardır.
 Elbette, İran’ın kendisine kalkan hazırlığı çabasına karşı  ABD ve İngiltere’nin de yapacakları şeyler olacaktır. İran’a yönelik ambargo planları, yapılacakların başında geliyor. Çin, Rusya ve Hindistan gibi ülkelere verilen enerji ihaleleri, aynı zamanda böylesi bir ambargonun etkisini kırmaya da yarayacaktır. Emperyalist ve gerici güçler arasındaki pazar paylaşım mücadelesi artarak sürüyor.Amerikan emperyalizmi bu  savaşımda  eskiye göre etkisini zayıflatıyor ve köşeye sıkışıyor.İran ve Suriye bu  durumda yararlanmaya çalışarak kendilerine koruma kalkanı yaratmaya çalışıyorlar.İran özellikle ABD ile çelişkileri olan ve  egemenlik savaşımı içinde bulunan Çin ve Rusya ile  ilişkilerini geliştirmeye çalışıyor.Rusya ile nükleer reaktörün kurulması ve geliştirilmesinde ve silah alımında,Çin ile yine silah alımı ve  petrol-doğalgaz  anlaşmasında İranın  önemli bağla kurduğu ve bunu ABD’ye karşı bir  kalkan olarak kullandığı birgerçek.Keza  İran’ın AB emperyalistleri ile de geniş ekonomik bağları ve   enerji bağlantıları bulunuyor.
Bu durmu Amerikan emperyalizmi ve  İsail’in  bölgede İran’a yönelik daha rahatça hareket etmesini güçleştirici bir durum yaratıyor.İran’ın  manevra yapma olanaklarının çoğalması Amerikan emperyalizmini açıktan bir askeri müdahale seçeneğini öne çıkarma yerine ,ekonomik-ticari ambargo kuşatması ve içerde de  karışıklık yaratarak İran İslam rejimini  kenid istediği çizgiye çekmeyi düşlüyor.buseçeneklerin  sonuçsuz kalmaıs ABD’nin İran’a yönelik askeri müdahale seçeneğini öne çıkartacak.Ama bunda ne ölçüde başarılı olacağını Irak ve Afganistan örneğinde görmek hiçde güç olmayacaktır.İran halkları olası bir Amerikan askeri müdahalesine karşı direnecek ve sömürgeci güçlere büyük bir ders verecektir.Buda Amerikan emperyalizminin bölgede egemenliğinin darbelenmesi bakımından önemli bir  olanak yaratacaktır.

 
İlgili Bağlantılar
Haber Puanlama
Seçenekler
Эlgili Konular

Dış Politika

 
PHP-Nuke
Sayfa Ьretimi: 0.06 Saniye