DHB ARŞİV SİTESİ
Ana Menü
Anket
PARİS KOMÜNÜ İLKELERİYLE YAŞIYOR
Mektuplar
18 Mart 1871 'de güneş Paris Komün’ünü selamlayarak doğuyordu. Paris'in yiğit işçileri, kapitalizmin yıkıntıları içinden fışkıran proletarya dikta törlüğünün müjdesini veriyorlardı. 106 yıl sonra bugün, Paris Komünü aynı canlılığıyla, dünya işçi sınıfının kalbinde yaşamaktadır

Komün, uzlaşmaz sınıf çelişmeleriyle bölünmüş kapitalist toplumun, zorunlu olarak proletaryanın diktatörlüğü altındaki sosyalist topluma yol vereceğini pratikte de kanıtlamış oldu. Kendinden ünceki devrimlerin aksine, ilk defa, üretim araçlarının mülkiyetini çalışanların ve çoğunluğun eline vermeye yönelen bu güçlü hareket nasıl gerçekleşti?
Paris'in Komünü işçileri, burjuva devletinin dayandığı orduyu ve polisi dağıtarak yerine silahlanmış halkı geçirdi ve kumandayı ele aldılar. Burjuvazinin bürokratik örgütlenmesini dağıtarak hükümeti kendileri kurdular.Ve hem kanun yapan hem de bunu uygulayan bir aygıt gerçekleştirdiler.İşçiler bu noktaya varabilmek için, eşi görülmemiş girişkenlik, devrimci kahramanlik ve ''göğe hücüme kalkan '' bir ruhla hareket ettiler. Parisli işçiler o günler içinde enginleri fethetme anlayışıyla doluydular. 72 gün süren Komün ayaklanmasının her günü, silahlı ayaklanma, silahlı mücadele ve silahlı savunmanın günleriydi. Ayaklanan işçiler, yenildikleri güne kadar verdikleri karardan dönmedier.
Paris işçilerinin ölümü hor gören fedakarlıklarına rağmen Komün yenildi. Bunun sebepleri, proletaryanın Marksist bir partiye sahip olmaması, köylülükle işçi sınıfının ittifakını sağlayamaması, Karşı-devrimin merkezi Versay üzerine zamanında yönelinememesi ,merkez Bankasına el konmaması, gericilere yumuşak davranması ve onların soluk almalarına fırsat vererek, güç toplamalarına zemin hazırlanmasıydı.Engels, Komün'ü burjuvaziye karşı silahlı otoritesini yeterince kullanmamakla eleştirmiştir:
Marks ve Engels, Komün'ün ölümsüzleşen ilkelerini şöyle özetlediler:İşçi sınıfı mevcut devlet mekanizmasını ele geçirip kendi amaçları için kullanamaz.Ancak onu kırıp parçalayarak,yerine proletarya diktatörlüğünü kurabilir. Bu yolda proletarya kendi ordusuna dayanmak zorundadır.Proletarya diktatörlüğü hem kanun yapan,hem de uygulayan bir hareketli proleter organa sahip olmalıdır.Paris Komünü'yle birlikte devrimci proletaryanın hayatına canlı bir şekilde giren bu ilkeler Marksizmin can alıcı noktalarıdır.Lenin'in de belirttiği gibi,"özellikle burjuvazinin iktidarının zor yoluyla parçalanarak yerine proletarya diktatörlüğünün kurulması" fikri, gerçek Marksistlerle sahte Marksistleri, Marksist-Leninistlerle her türden revizyonist ve reformcuları birbirinden ayıran temel bir ölçüt olmuştur.
Bugün, Marksizm-Leninizm yolundan sapmış ve gerici bir konuma savrulmuş olan revizyonist ve oportunist kesimler  sahtekar ve iki yüzlü bir tavırla,Paris Komünü'nü dillerinden düşürmüyorlar.Hem, onun ilkelerini  bir kenara atıp geçersiz hale getirmeye çalışıyorlar, hem de ona sahip çıkıyorlar. Paris Komünü'nün canlı ilkelerini, ölü ve anlamsız hale getirmeye çalışıyorlar.Ama ne yapsalarda paris komünün devrimci ilkeleri  işçi sınıfı ve komünistlerin sınıfsız  ve sömürüsüz bir dünya yaratma  mücadelelerinde yaşıyor,yaşatılacak.

 
İlgili Bağlantılar
Haber Puanlama
Seçenekler
Эlgili Konular

Mektuplar

Üzgünüm, bu yazı için yorumlar aktif değil.
 
PHP-Nuke
Sayfa Ьretimi: 0.09 Saniye