DHB ARŞİV SİTESİ
Ana Menü
Anket
GENÇLİK GELECEKTEN KAYGILI VE KADERCİ
Gençlik Yıldızı
Gençlik denince akla canlı,ilgili,sorgulayan ve değiştirmeye yönelen,yenilikçi,atılgan ve toplumsal sorunlara ilgili,pozitif bilimlerle donanmış bir kesim geliyor. Oysa üniversitelilerin yüzde 99.4'ü 'parasız', çoğu geleceğinden kaygılı, hurafaya inanan,kaderciliğe boyun eğen bir durumda olduğunu gösteriyor.Buda gençliği geleceksizliğin beklediğini gösteriyor.

Üniversitelerin sorunları dağ gibi, saymakla bitmiyor. Buna karşın temel sorunları, kimlik arayışını ele alan araştırmalarda bulmak söz konusu olunca dahada zorlaşıyor. Neden araştırma sevmez bir toplum olduğumuz ise ayrı bir araştırma konusu.
Şu an Ticaret Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Banu Sayıner, doktora tezi olarak 'Yönetim Odakları Farklı yükseköğretim gençliğinin sorunları ve başa çıkma yöntemlerini ele aldı. Sayıner, 2002'de Yıldız Teknik Üniversitesi'nde sekiz fakülte ve bir yüksekokul olmak 34 bölüme devam eden 1246 öğrenciyle yüz yüze görüşmeler yaptı. Yanıtların tasnifinden sonra sorunlar sıralandı. Ekonomik sorunlar liste başı.
Verileri okuyacak olursak; gençlerin hemen hemen hepsi (yüzde 99.4) dsınırlı  bütçeyle geçinmek zorunda. Listede yer alan temel sorunlar şunlar: Toplumsal sorunlar, insan ilişkileri, politik sorunlar, psikolojik sorunlar, eğitim sorunları, aile, karşı cinsle ilişki, serbest zaman, temel ihtiyaçlar, gelecek, felsefi sorunlar, kişisel sorunlar ve psikolojik sorunlar.
1246 kişiyle yapılan araştırmada belirlenen 14 temel sorun arasında parasızlık ilk sırada. Özellikle Anadolu'dan gelen ve ailesiyle yaşamayanlar için barınma en temel sorun. Yurtların altyapı sorunları ve yönetimin baskıları gençleri ev tutmaya yöneltiyor. Üç-beş genç bir araya gelerek kirada oturuyor. Kira ve ısınma giderlerinin yanı sıra yüklü telefon faturaları da gençlerin bütçelerini epey zorluyor.
Üniversiteliler ekonomik özgürlüklerinin olmamasından şikâyetçi (yüzde 91.3).Bütçelerine göre yaşamak da zor geliyor.İstanbul gibi eğlence mekânlarının insanı ayarttığı bir kentte, gençlerin çoğu (yüzde 85.1) hesapsız kitapsız harcama yaptığını söyledi.
Gençler saygısız davranışlarından dolayı sürekli tukaka edilir, oysa asıl onlar toplumdaki saygısızlıktan şikayetçi (yüzde 93.9). Gençlerin 'tembelliği' dillere destan, ama onlar da başkalarını tembel buluyor (yüzde 91.3). Cinsiyete dayalı adaletsizlik ise (yüzde 75.9) 'toplumsal sorunlar' listesinde altıncı sırada. Gençlerin yüzde yüzde 54.7'si sosyal statü istiyor. Özgürlük ise daha alt sıralarda.
Demokratik bir ülkede yaşama arzusu yüksek: Yüzde 90. 'Ülke kötü yönetiliyor' diyenlerin oranı ise yüzde 86.8. Çoğuna (yüzde 76.8) göre sistem tek tip insan yetiştiriyor.
İnsanlarla ilişkiler konusunda gençler kendilerini güvensiz hissediyor. Büyük çoğunluk (yüzde 96) menfaate dayalı ilişkilerden rahatsız. İnsanlara güvenmeyenler (yüzde 79.4) kadar, 'İlişkilerimde bir rehbere ihtiyacım var' diyenlerin oranı da (yüzde 47.1) düşündürücü. Yalnızlıktan dem vuruyorlar ama arkadaş grubu olmayanlar azınlıkta (yüzde 9.8)
Duygusal olmak ya da duygusal görünmek gençler arasında büyük bir zaaf. Kimse duyarlı olmak istemiyor. Ama 'Karamsarım' diyenlerin oranı yüzde 65.2'lere varıyor. Kimi iş bulamamaktan korkuyor, kimi iş ortamından. Diğer bir endişe kaynağı ise evlilik.Yalnızlığı (yüzde 57.8) mutsuzluk (yüzde 55.8) izliyor.
Araştırmaya katılan üniversiteliler, eşitsizlikten, sistemin bilimsel olmayışından, kitap ve malzemelerin pahalı olmasından mustarip.'Okulun fiziksel yapısı yetersiz' diyenler yüzde 79.1. Öğretim üyeleriyle iletişim sorunları yaşayanlar yüzde 77.8. İstemediği bölümde okuyanların oranı yüzde 77.4. Listenin en altında yer alan 'kılık kıyafet zorunluluğu'.
Ailelerin 'korumak' adına yaptıkları müdahaleler gençleri boğuyor. Üniversitelilerin yüzde 87.2'si bu korumacı tavırdan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Ama pek çoğu (yüzde 84.3) başıboş bırakılmaktan da mennun değil. Ailesinin hem korumacı, hem ilgisiz, hem de her şeye karışan dengesiz tutumlarına dayanamayan gençler (yüzde 40.3) 'Ailemle birlikte yaşamak zor geliyor' dedi.
Ankette kişisel sorunlar bölümünde gençlere 50 soru yöneltildi. Buna göre gençlerin en büyük sorunu, 'zaman yönetimini bilememek'. Yüzde 88.2'si 'Projelerimi erteliyorum' dedi. Gençler kendilerini detaycı, sabırsız, mükemmeliyetçi, kıskanç, isteksiz, üşengeç, amaçsız, aksi, düzensiz, bezgin, sorumsuz buluyor. İstanbul yaşanması zor bir kent. Gençlerin çoğunluğu için en büyük sorun ulaşım, üniversitenin eve ya da yurda uzak olması.
Üniversiteye büyük umutlarla giren, özellikle de Anadolu'dan gençler sosyal etkinliklere katılmamanın sıkıntısını yaşıyor.Kampüsler de değil, ancak merkezdeki fakültelerde spor yapacak alanların olmaması gençleri bunaltıyor. 'Yaşamımda eğlence yok' diyenlerin oranı yüzde 58.6.
Aşk cephesinde de kaygılar baskın çıkıyor. Çünkü gençler ilişkiyi yürütmeyi bilemiyor. Yüzde 88.2'si bu konuda psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyor. Mühendislik eğitimi alan erkeklerin ise en büyük sıkıntısı bölümlerinde kız öğrenci sayısının azlığı.
Alkol kullananların oranı yüzde 38.4, sigara içenlerin oranı yüzde 37.2. İlginç bir nokta da gençlerin üçte birden fazlasının kilo sorunu olması. Belki de bu ekonomik nedenlerden dolayı hamur işine dayanmalarıyla açıklanabilir. 'Hayatın anlamı ne?' sık sorulan soru. Buna yanıt bulamayan grubun (yüzde 63.6) yarısı yaşamı değersiz buluyor (yüzde 42.2).
Yukarıdaki tablo, üniversite gençliğini düşman olarak  ilan eden faşist diktatörlüğün son 25 yılda ne duruma düşürdüğünü   netçe ortaya koyuyor.Kendi ve toplumun sorunlarından uzaklaşmış ve  bilimsellikten nasibini almamış, bananeci, idealist  ve kaderci bir gençlik kuşağının  ne kadar tehlikeyi içinde barındırdığını ortaya koyuyor.aynı zamanda bu tablo devrimci ve komünistlerin gençlik içinde devrimci politikaları etkin kılmak için dur durak bilmeden çalışmak ve gençliği her türlü burjuva tuzaklardan kurtararak,devrim ve sosyalizm için mücadele eder bir konuma getirmenin ne kadar acil bir  görev taşıdığını gösteriyor.

 
İlgili Bağlantılar
Haber Puanlama
Seçenekler
Эlgili Konular

Gençlik Yıldızı

Üzgünüm, bu yazı için yorumlar aktif değil.
 
PHP-Nuke
Sayfa Ьretimi: 0.14 Saniye