 |
|
ÖZEL KADIN ÇALIŞMASI YAPANLARA NOTLAR

Kadın çalışması yapan yoldaşların bu özel çetrefilli ve bir o kadarda zor sorunu öncelikle derinden kavraması ve bunun gerekleri doğrultusunda hareket etmeleri gereklikten öteye bir zorunluluktur.Haliyle,kadın çalışmasının özel bir çalışma olduğunu bilince çıkarmada başarılı olamayan kadın yoldaşların,çalışmalarda istenilen verimi elde etmeleride oldukça güçleşiyor.Pratik mücadelenin diyalektiği, politik etkinin ve ilişkilerin gelişimi, vb.,örgütlenmenin nicelik ve nitelik yönden sürekli şekilde geliştirilmesini emrediyor.Her gelişmeyi, başarı ve kazanımı ileri götürecek olan örgütlenmede yeni adımların atılması, yeni örgütlülüklerin yaratılması, bu yoldan yeni kanalların açılmasıyla bağlıdır.İlk dönemleir bir yana bıraktığımızda son yıllarda kadın yaoldaşların aktifleştirilmesi ve kadınlara yönelik komünist çalışmada önemli ilerleme ve kazanımlar elde ettiğimiz söylenemez. Doğal olarak bu durumun aşılması ve olumlu bir ilerlemenin katedilebilmesi için şimdi kadın çalışması yapan yoldaşlara yardımcı olacak bazı kenar notlar düşmek gerekiyor.
Örgütlenmenin birinci boyutunu örgütlenme faaliyeti yürütenlerin kendi örgütlenmeleri oluşturur.Komünist hareket kadınlara yönelik çalışmalarını oluşturdukları/oluşturacakları kadın kurulları aracılığıyla yürütür. Bu yeni bir şey değil.Dün de belli bir düzeyde uyguluyorduk. Şimdi sorun, daha ileri gitmektir. Ortaya koyduğumuz örgütlenme modeli gelişmiş partiler için geçerli bir modeldir .Bizim bu modeli gerçekleştirme görevimiz, elbette basitten karmaşığa doğru ilerleyecektir. Doğal olarak kendi gerçek durumumuzdan hareket ediyoruz. Ancak, tam da modelin hayata geçirilmesinin tartışıldığı bir çok alanda, mekanik bir yaklaşımın sergilendiğini görüyoruz. Anlayışlarımız, her birime bağlı kadın kurullarının oluşturulmasını öngörüyor. Böyle olması,ille de işe tepeden başlamayı gerektirmiyor. Yine çeşitli tartışmalarda üzerinde döne döne durduğumuz yan bu esnada gözden kaçırılıyor. Amaç yalnız başına kadın komisyon yada kurulunu oluşturmak değil, önemli olan onu işlevsel kılmaktır. Bu bakımdan, işe tepeden başlamanın pratik olarak fazla bir değeri olmayacaktır. Soruna mekanik yaklaşım ise tam tersinden soruna yaklaşarak modeli illede bire bir uygulama anlayışından hareket edince, kadınların teorik birikim ve seviyelerinin geri olması bu modelin uygulanmasının önündeki en önemli engel haline geliveriyor. Durum böyle olunca da, mekanik yaklaşımla edilgenlik doğal olarak bir noktada çakışıyor. Biraz önce vurguladığımız gibi, en altta bile olsa işe başlamak ve işlevsel olabilecek alanlarda kadın kmisyonu,kurullarını oluşturmak gerekir. Daha alt düzeyde başlayan bu örgütlenme faaliyeti, aynı zamanda insan yetiştirmek, hazırlamak ve daha üste kanalize etmek bakımından da önemli bir adımı oluşturacaktır. Kadın komisyon ve kurullarının görevlerini tekrardan yeniden şöyle özetleyebiliriz: Temel görev işçi ve emekçi kadın yığınları arasında örgüt çalışmasının yürütülmesidir.Yine işçi ve emekçi kadın yığınları arasında birleşik demokratik kadın örgütlenmesi doğrultusundaki özel çalışmalarda aynı kapsam içinde görülmelidir. İşçi ve emekçi kadın yığınları arasında örgüt çalışmasının yürütülmesinden anlaşılması gereken, örgütün kadroların önüne koyduğu tüm görevlerin, her birim tarafından kendi alanına taşınması demektir. Örneğin, bir kampanya yürütülecekse, kadın komisyonu yada kurulu o kampanyayı kadın yığınlarına taşımak zorundadır.Yığınlar içerisinde örgütün tanıtılması ve yığınların örgüte kazanılması görevi aynı zamanda kadın komisyonu yada kurullarının görevleri arasındadır. Elbette,bu noktada dar ve sığ yaklaşımlar, kendisini kadın sorunlarıyla sınırlayacaktır.Tabii bunun sonucu, tartışmalar, sorunlar doğal olarak ortaya çıkacaktır.İşçi ve emekçi kadınların kazanılması faaliyeti, yalnızca onlara örgütün kadın sorunundaki anlayışlarının taşınması değil, kadınların tüm günlük mücadelelere çekilmesi, örgüt çizgisinin bütün sorunlarının kadınlara götürülmesini gerektirir.komisyon yada kurullar aynı zamanda, hem kendi üyelerinin eğitimini, hem de, yöneldikleri alanlardaki kadınların eğitimlerini yerine getirmek zorundadır. Bu bakımdan özellikle semt,fabrika,vb. çalışmalarında, değerlendirilebilecek her ilişkiye atlanmaksızın sorumluluk verilmelidir. Kuşkusuz her birey kendi kapasitesi ve yetenekleri ölçüsünde iş yapacaktır .Ancak, yapılanlar küçümsenmeksizin, sorumluluk vermekten kaçınılmamalıdır. Aynı zamanda, yeni ilişkilerin kurulması ve eğitimi bakımından ve faaliyetin genişleyebilmesinin yollarından biri olarak, mütevazi bir kitaplık ,arşiv oluşturulabilir. Seçilecek kitapların hem eğitici olmasının yanısıra, akıcı olmasına da dikkat edilmelidir. Pratik olarak bu işi örgütlemek de, semtteki kadınlardan her bir bireyin katkıları alınmaya çalışılarak, işe ilk etapte üç beş kitaptan başlanabilir. Bu pratik, yeni ilişkilerin yaratılmasını sağlayabileceği gibi kadınların okuma alışkanlığının gelişimine ve politize olmalarına da katkida bulunacaktır. Örneğin semtlerde oluşturulan kadın komisyonları, bizzat o semtteki ilişkilere dayanılarak yaratılmalı ve esas görevleri de o semtle sınırlı olmalıdır. Böylece, semt içerisinde kadınların kapasitelerine ve olanaklarına uygun görevler çıkarmak ve onları yönlendirmek bakımından da işe yarayacaktır. Semt kadın komisyonu yada kurulu, kendi içerisinde görev bölüşümü yapmalı, işlerin birbirine karışmasına müsamaha edilmemelidir. Örneğin, semtte yayın dağıtımı var .Ve biz hem özel kadın çalışmasının yayın ve bildirieirni ve hemde örgütn yayınlarını ulaştırmada görevliyiz.Her iki yayının dağıtımını iç içe sürdürmek, ortak çalışmanın kuralları bakımından uygun olmayacaktır. Bunun için uygun görevlendirmeler yapılarak görev dağılımı yapılabilir.Tabi bu işbölümü diğer yayınların dağıtımı bakımından da gereklidir. Semtlerdeki kadın komisyonu ve kurullarını bir yana bırakacak olursak;aslında kadın komisyonu ve kurullarının esas görevi, kadın işçilerin yoğun çalıştıkları fabrikalara yönelmek, oralarda örgüt çalışmasına bağlı olarak işyeri temelinde kadın kurullarını oluşturmaktır. Bunun için de ilk adım, ilişkilerin olduğu alanlardan işe başlamak olmalıdır. Tartıştığımız çerçevede; bu kurullar kime bağlı nasıl oluşturulacak, bunun başı sonu nasıl belli olacak sorusu sorulabilir . Öncelikle vurgulamak gerekir , genel teorik anlayışlarla pratik nesnel durum arasında her zaman bir farklılık olabilir. Bunun somut tartışmasını bir biçimde yukarıda yaptık. Bizim kadın komisyonları ve kadın kurullarına teorik olarak yaklaşımımızla, bugünkü nesnel durumumuz arasında da önemli bir farklık var. O zaman, şablonları bir yana bırakıp, ihtiyaca yanıt verebilecek örgütlenmelerin yaratılması gerekir. Tabii ki, sonuçta bu her bir örgütlenmenin de örgütle bağı açık ve net olmak zorundadır. Bu bakımdan, oluşturulan kadın komisyonu ve kurulları, örneğin semtte semt çalışma grubu varsa ona bağlı olmalıdır. Olmadığı durumlarda da, onun üzerindeki bir kurum tarafından direkt denetlenebilir, perspektif sunulabilir vb... Gelelim komisyonun ikinci görevine. Özgür kadınlar başka kadın gruplarıylada ortak çalışmalar içinde olmalıdırlar.Bu ortak çalışmanın özgür kadınlara yüklediği görev ve sorumluklar,komisyon yada kurul içerisinde yapılacak görev bölüşümüyle daha sistemli ve verimli bir biçimde yerine getirilebilir. Ayrıca, bu çalışmaları komisyon yada kurullar aracılığıyla yürütmenin yaratacağı en önemli olanak, çalışmanın kendini üretebilmesi, sistemli olarak sorumlulukların yerine getirilmesini sağlayacaktır. Birlik içerisinde varolan komisyonların 'her birinde bir kurul üyesinin yer alması, aynı zamanda güçlerin bu çalışmaya taşınması, yayınların çeşitli alanlara ulaştırılması bakımından avantaj sağlayacaktır.Geçmişte, bazı alanlarda özgür kadınların, ortak çalışmanın görevleri bakımından: "birlikte çalışacağımız arkadaşlar gelmedi onun için gitmemiz gereken yerlere gidemedik" vb. türünden gerekçeler bir tarafa bırakılmalı, saptanan görevler yerine getirilmelidir. Kısacası, bir başkasının gelmemesi, işlerin yapılmamasının gerekçesi olarak sunulmamalıdır. Son bir nokta olarak vurgulanması ve mutlaka üzerinde sıkı bir şekilde durulması gereken yan, özgür kadınların kendilerini değiştirip, dönüştürmeleri doğrultusundaki çabalardır. Bu perspektif, her günkü çalışmaların bir parçası olarak görülmeli; gerekleri yerine getirilmelidir.Unutmayalım, kendini değiştiremeyenler, kendi örgütlülüğünü sağlayamayanlar, bir başkasını değiştirip, örgütleyemezler.Emekçi kadınları devrim ve sosyalizm için örgütleme çalışması içine girmiş ve bu çalışmayı ileriye taşımaya çalışan yoldaşların kadın sorununda sosyalist perspektifle donanmaları ve sürekli olarak kendikerini geliştirmeleri ve dar ve sığ yaklaşımlardan hızla kurtulmaları gerekiyor. Aksi halde özgür kadınlar olarak emekçi kadınlara yönelik devrimci çalışmada istenilen başarıyı yakalamak ve onları devrimin savaşçıları konumuna getirmek güçleşecektir.
|
|
| |
Ortalama Puan: 0 Toplam Oy: 0
|
|
|
Эlgili Konular
 |
Üzgünüm, bu yazı için yorumlar aktif değil. |
|