DHB - 1:KADIN SORUNUNDAN KARELER

"Kadınların tarihi her şeyden önce
baskı altına alınmışlığın tarihidir." (Andree Michel.)

Sınıflı-sömürücü ataerkil iktidarın insan(lığ)a dayattığı tarih çilelidir; kadınların tarihiyse daha (çifte) katmerli acıların-çilelerin tarihidir...
Örnek çok... İşte birkaç tane...
Endüstri sektörü, kadınların erkeklerle aynı işyerinde yaptıkları eşit işe eşit ücret ödemeyi reddediyordu... 1944 yılında İngiltere'de öğretmen kadınlar erkek aylıklarına eşit bir düzeyde aylık alabilmek amacıyla parlamento üyelerini de aralarına alarak eylem yaparlar. Ne var ki Churchill kadınların bu istemlerini utanmazlık olarak niteler ve bunun hükümet için bir onur meselesi olduğunu söyleyerek, bir daha açılmasına fırsat verilmeyecek bir şekilde kapatır konuyu...

Ya da Bugün bize çok doğal gelen bazı kadın haklarının Avrupa'da pek yakın geçmişte ne zorlu mücadelelerle kazanıldığını anımsamak bile şaşırtıyor insanı. 1943 yılında bir kadının Fransa'da Fransız hükümetince yalnızca 'çocuk aldırmak suçu' işlediği için idam edildiğini biliyor muydunuz?( Süheyla Kadıoğlu, Batı Ülkelerinde Kadın Hareketleri, Gri Yay., 2005.)
Böylesi tarihsel/ sınıfsal köklere sahip olan bu girift sorununun çözümünü; bir makyaj meselesi olarak görmüyorsak; katedilecek yolun hâlâ uzun, engebeli ve sarp olduğu göz ardı edilmemelidir...
Bunlar böyleyken; "XX. yüzyıl kadının özgürlüğünü getirdi, XXI. yüzyıl özgürlüğün kadınını getirecek," (Hasan Bülent Kahraman, "Kadının Özgürlüğünden, Özgürlüğün Kadınına", Radikal, 9 Mart 2005, s.11.) diyebilmek için; ne yazık ki, hâlâ çok erken... Kadınların kurtuluş mücadelesi tarihi de, bunun böyle olduğunun kanıtıdır...
DÜNYA KADINLARIN DURUMU
Girift sorununda dünya kadınlarının durumu boyutuna göz atarsak...
Dünyadaki kadınların 1/3'ü şiddete uğruyor... ("Biliyor muydunuz?", Öğrenci Postası, No:6 (10), Mayıs 2005, s.12.)
Pakistanlı kadınların yüzde 80'i şiddete maruz kalıyor... ("Feodal Düzene Dönüş", Dawn, 16 Mart 2005.)
"Kadınların istenmeyen çocukları aldırmalarının yasak olması nedeniyle, gizli ve sağlıksız uygulamalar sonucu Kenya'da her yıl 30 bin kadın ölüyor. BM'ye göre 247 bini Güney Sahra'da olmak üzere tüm Afrika'da geçen yıl aynı nedenle 530 bin kadın ölmüştü. Doktorlar yasanın değişmesini istiyor..." (Özgen Acar, "Kadın Günü Sonrasında Kadın", Cumhuriyet, 24 Mayıs 2005, s.10.)
Dünyada okuma yazma bilmeyen nüfusun üçte ikisini kadınların oluşturuyor. Her yıl 20 milyon kadının sağlıksız koşullarda kürtaj yaptırdığı için kalıcı hastalıklara yakalanıyor ve yaklaşık 80 bininin hayatını kaybediyor... ("Ayrımcılık Her Yerde", Cumhuriyet, 17 Mayıs 2005, s.20 )
"Dünya Ekonomik Forumu'nun yaptığı araştırmanın konusu 'Kadınlara Güç/Erk Kazan(dırıl)ması' ve üstünde yoğunlaştıkları nokta, dünyada kadın-erkek arasındaki ekonomik ve sosyolojik fark. Araştırmada 58 ülke ele alınmış... ABD bu sıralamada nerede mi? 'Özgürlükler ülkesi' 17. sırada bulunuyor. İrlanda'nın hemen ardında, Kosta Rika'nın hemen önünde. Peki Türkiye nerede? İşte bu noktada bana gerçekten üzüntü veren sonuca bakıyorum. 58 ülke içinde Türkiye 57. sırada! Pakistan'dan hemen sonra, Mısır'dan hemen önceyiz sırada. Araştırmada temelde Müslüman olan yedi ülke var. Bu ülkelerden Bangladeş 39, Malezya 40 ve Endonezya 46. sıradayken listenin en sonunda Ürdün (55), Türkiye ve Mısır (58) yer alıyor..." ("Adalet Barış Günersel, "Eh, Sonuncu da Olabilirdik!", Cumhuriyet, 5 Haziran 2005, s.10. )
"ABD Gelir Bürosu tarafından gerçekleştirilen bir araştırma, siyah kadınlar daha fazla çalışmalarına rağmen beyaz hemcinslerine oranla çok daha düşük kazanç oranlarına sahip olduklarını ortaya koyuyor.
İster siyah, isterse de beyaz olsun kadınların çalışma saat ücretleri aynı işi yapan erkek meslektaşlarına oranla oldukça düşük bir seviyede kalıyor.
Araştırma verilerine göre 2004 yılında çalışan siyah kadınların ortalama yıllık geliri 26 bin 992 dolar. Buna karşı aynı işlerde çalışan beyaz kadınlar ise ortalama 32 bin 36 dolar yıllık gelire sahip oluyorlar.
ABD'de üniversite mezunu siyah kadınların yıllık gelirleri 38 bin 16.0 dolar olarak gerçekleşirken beyaz kadınların gelirleri ise 40 bin 700 dolar.
Araştırma siyah kadınların . daha az gelire sahip olmalarına rağmen beyaz kadınlardan daha fazla çalıştıklarını da ortaya koydu. Araştırma verilerine göre üniversite mezunu siyah bir kadın yılda ortalama 1.923 saat çalışırken, beyaz kadınlar ise 1.734 saat çalışarak daha fazla kazanıyor..." ("Siyah Kadınlara Ayrımcılık", Ülkede Özgür Gündem, 1 Nisan 2005, s.16.)
"Yoksulluğun kadınlaşması, kadınların ekonomik küreselleşmenin genel sonuçlarından, genellikle IMF tarafından dayatılan yapısal uyum programlarını da kapsayan makroekonomik politikaların sonuçlarından erkeklere göre daha çok etkilendiklerine işaret etmektedir..." (Muhammed Örtlek, "Küresel Çağda Yoksullaşan Kadın", Radikal, 9 Mart 2005, s.11. )
Ve bir şey daha: Arundhati Roy'un, "Bütün savaşların arkasında takım elbiseli adamlar var," diye betimlediği yıkım; "Kadınlar için ölüm, tecavüz, beyaz kadın ticareti için ülke dışına kaçırılmak, seks işçisi olarak çalışmaya zorlanmak veya zorunda kalmak anlamlarını taşır. Hanna İbrahim Irak'taki insan ticareti yapan çetelerin 'bakire bir kadını 10 bin dolara, bakire olmayan bir kadını 2-3 bin dolara sattıklarından' söz eder..." (Feryal Saygılıgil, "Kadınlar ve Savaş", Radikal İki, 3 Temmuz 2005, s.6.)-Devam edecek-