 |
|
PAŞALAR VE JİTEM’CİLER

emdinlide halkın suçüstü yaptığı JİETEM’cilerden Astsubay Ali Kaya’nın bir dönemler Kürdistanda görev yapan KKK ve geleceğin Genelkurmay başkanı olacak olan genaral Büyükkanatın en takın çaluşma arkadaşı oldğu ve kanatın kanatları altında kelle-kulakacılığna devam ettiği açığa çıktı.Hatta general Büyükkanat JİTEM’ci subap Ali Kaya için,”işin iyi yapan iyi bir asker “olduğunu söylemektende geri kalmadı.Peki seyyar ölüm timi JİTEM’in başında görevlilerden birisi olan Ali Kaya kimdir?General Büyükkanat bu” iyi çocuk” diye sahip çıktığı JİTEM’cinin icareratları neydi?.
Şemdinlide 9 Kasımda Umut kitap evine gündüz gözüyle bombalı saldırı yapan ve bölgede onlarca bombalı eylemlerin krokisi ve ölüm listesi ellerinde dolaşan seyyar ölüm timlerinin başlarından olan Astsubay Ali Kaya , eski PKK'lı Abdülkadir Aygan'ın itiraflarında 'Mutkili Ali' diye anılan kişi olduğu ortaya çıktı. Diyarbakır Söz gazetesinde 15 Kasım günkü sayısında 'Manşet'ten' başlıklı köşede yer alan iddialara göre de, Mehmet Ali Altındağ ile sekiz akrabasını 1998'de önce Hizbullah'a, 20 gün sonra da PKK'ya yardım ve yataklıktan gözaltına alıp sorgulayanlar Ali Kaya'nın içinde yer aldığı ekip. JİTEM’ci Aygan'ın itiraflarının Ali Kaya ile ilgili bölümlerinde şu iddialar var: "İşadamı Ali İhsan Kaya ve Altındağ Tesisleri'nin ve Söz gazetesinin sahibi Mehmet Ali Altındağ arasında rekabet vardı. Altındağ'ın Elazığ yolu üzerinde turistik tesisleri var. Onun yakınında Ali İhsan Kaya'nın da tekstil fabrikası vardı. Şimdi, Ali İhsan Kaya nasıl etmişse Abdulhakim Güven'i kafaya almış, arası çok iyiydi. Hatta itirafçı Hıdır Altuğ'u da onun yanına koruma olarak verdi. 'Bir yere davetliyiz' diyerek beni çağırdı. Gittim. Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığı sorgusunda çalışan Mutkili bir astsubay vardı. 'Mutkili Ali' diyorlardı. Şu anda Gaziantep'te görev yapıyor. O da oradaydı. Onun da Ali İhsan Kaya ile arası iyiydi. Söz dönüp dolaşıp Altındağ'a dayanıyordu. Altındağ'ın Hizbullahçılara yardımcı olduğunu ima etmeye çalışıyorlardı. Ben JİTEM personeli olduğum için benim yanımda konuşuyorlardı. Duyduklarımı komutana 'Altındağ Hizbullahçıları besliyormuş, finanse ediyormuş' diye anlatmamı bekliyorlardı. Sorguda, Ali astsubay da bu durumdan faydalanıyor. Astsubay, itirafçı Mehmet Ağar'ın ifadesini Mehmet Ali Altındağ aleyhine olacak şekilde yazıyor. İfadede 'Bize bu tarihte şu kadar Mekap ayakkabı gönderdi. Şu köyden geçerken adamları şöyle yardım etti' şeklinde söylemler yer aldı. Sonuçta rekabet olayı vardı." Diyarbakır Söz gazetesinin 15 Kasım günkü sayısında yer alan iddialar da Aygan'ın bu itiraflarını doğrular nitelikte. İddialar şöyle: "O dönemde, 'Mutkili Ali' namıyla tanınan bu JİTEM'ci astsubay bir yaz döneminde, Diyarbakır'da 'çeşitli isnat ve suçlamalar' ihdas ederek, 100'e yakın 'Diyarbakırlı işadamını' PKK ve Hizbullah'a 'finans' sağladıkları iddiasıyla sorguladı. Bunların başında bizler yani Söz ailesi vardı. Bu zat-ı muhterem(!) o günkü 7. Kolordu Komutanı Yaşar Büyükanıt paşanın adına diyerek ve o günün DGM Başsavcısının girişimli ittifakıyla, PKK'nın adına sahte belge düzenleyip, 'PKK'ya 350 bin mark vermişler' iddiasıyla suç isnat etti. (...) 20 gün içerisinde, iki kez 'senaryo' sahnelendi. İlkinde 'Hizbullah' diye suçlama getirildi. Bu senaryo fiyaskoyla, son buldu. 20 gün sonra ailenin başka fertleri gözaltına alındı. Bu kez PKK'ya 'finans sağlıyorlar' iddiasıyla senaryo düzenlendi. Bu senaryoların 'baş senaristi'de, 'Mutkili Ali' jandarma astsubayı Ali Kaya idi." Yazıda, Ali Kaya'nın jandarmada sorguculuk yaparken orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın da 7. Kolordu Komutanı olduğuna dikkat çekildi. Ali Kaya, Büyükanıt'ın "İyi bir askerdir" sözlerinin gazetelerde yayımlandığı gün serbest bırakıldı.. Aynı zamanda Mutkli Ali olarak bilinen JİETM’ci subay Ali Kaya eskiden beri bölgede aktif görevli ve Jandarmaya bağlı olarak çalışıyor .Önemli dayanakları olmasa Astsubay A.Kaya’nın 100’e yakın işadamını sorgulayan ve bir çok itirafçı ile çalışan, Orgeneral Büyükanıt adına sahte belge düzenleyen biri olması mümkün olmazdı.Demek ki JİTEM’ci seyyar ölüm timcisinin başı JİETEM’ci Ali Kaya yaptıkları kirliliklerinden ve kelek-kulak avcılığındaki başarısından dolayı 7.kolordu komutanı olan bugünün KKK Yaşar Büyükkanıt’ın aklın çıkmazdı. Nitekim F.Bila Büyükanıt’a Astsubay Ali Kaya konusunu sorduğunu ve şu yanıtı aldığını yazdı: “Benim söylediğim şuydu: O astsubayı tanırım. Benim emrimde çalıştı. İyi bir astsubaydır. Kürtçe bilir. Çevik Operasyonu’nda yanımdaydı. Suçlu mu, değil mi, soruşturmaya bakmak lazım. Söylediğim buydu. Evet, tekrar söylüyorum, bu astsubay benim emrimde çalıştı. Kuzey Irak’ta Çevik.Operasyonu’nda yanımdaydı. Çok yararlılıkları oldu. Kürtçe bilir. Orada peşmergelerle irtibatımızı kuruyordu. Hakikaten çok iyi bir astsubaydır. Ancak, suç işlemiş mi, işlememiş mi, o soruşturma sonunda, yargı kararıyla belli olur. Eğer soruşturma sonucunda suçlu bulunursa ben ne diyebilirim? Sözlerimin bir bölümü öne çıkarıldı. İyi astsubaydır dediğim öne çıktı ama soruşturmayı beklemek lazım sözlerim geriye itildi ya da bazı gazetelerde hiç yer almadı.” Aslında Büyükanıt’ın sözleri, JİTEM’in direk olarak generallerin denetimi altında oldukları ve Kürt halkına karşı yürütülen düşük yoğunluklu savaşta JİTEM’in ve itirafçıların aktif olarak kullanıldığını,haklı yıldır mak ve gerillayı desteksiz bırakmak için çeteleir ortaya salan ve onları koruyup kollayan MGK diktatörlüğü suçüstü yakalanan.Bugüne kadar binlerce faili meçhul olayların bölgede Genelkurmayın emrinde olan JİTEM, Köy Korucuları ve İtirafçılardan oluşan çetelerden göstermelik bir kaçı dışında hiç birisi açığa çıkarılmamış ve çeteler korunup kollanarak Kürt emekçilerini ve devrimcileri katletmeye devam etmişlerdir. mobil kelle-kullak avcsı JİTEM’cilerin sağlıklı olarak yargılanmaları ve cezalandırılmaları düşünülemez.Çünkü “Bölücü terörü ezip dağıtma” adına devletin çeteleşmesi doğal bir olaya olarak görülüyor ve bu durum burjuva medyadan politikacılara kadar uzanan geniş bir kesim tarafındada onay bulup destekleniyor.Genelkurmay başkanı Özkökün,”bu iş sonuna kadar araştırlsın” demeside tamamıyla emekçi yığınları aldatmaya yönelik bir demegojidir. Bunu Şemdinli sanıkların avukatı Emekli Yarbay Mehmet Göçmen’in, “Hakkari Jandarma Komutanı ile komutan yardımcısı beni aradılar. Bu olayın avukatlığını üstlenmemi istediler, ben de kabul ettim” biçimindeki açıklamasını ve Göçmen’in, Van’dan Hakkari’ye askeri helikopterle gitmiş olmasıda Şemdinlide yere dökülen kirliliğin ordu tarafından nasıl kapatılmaya çalışıldığını gösteriyor. Bu soruşturmanın sağlıklı yürümesi ve istenen sonuçların alınması için başta Hakkari Jandarma Komutanı’nın, yardımcısının,Valinin ve olayı soruşturmakla görevlendirilmiş olan savcının değiştirilmesi gerekiyor.Askerin bu kadar açıktan destek verdiği ve hemen herkesin “bölücü terörün ezilmesinde ortaklaştığı” bir davada sağlıklı bir sonucun alınması mümkün değildir.? Şemdinli olayının aydınlanmasını isteyenler, başta üzerine bomba, kurşun yağdırılarak katledilen Kürt emekçilerinin yanında olmalıdır.Seyyar ölüm timin başında duran astsubay generallerce “iyi asker” denerek sahip çıkılır ve olayda tutuklanan JİTEM’cilere bizzat Generaller Avukat tutarak, soruşturmanın sağlıklı bir biçimde sonuçlanmasını beklemek kadar saf bir durum olamaz? Dahası Şemdinli olayının bundan sonra benzerlerinin yaşanmayacağı bir biçimde sonuçlanması için “Mutkili Ali” ve arkadaşları ölüm timinin açığa çıkarılmasıyla yetinmek de yetmez.Buları koruyup kollayan ve JİTEM’cileir örgütleyip harekete geçiren devletin esas sahibi generallerin sanık sandalyesine oturtulması gerekiyor .Bunu sağlayacak olan tek şey ise çeşitli milliyetlerden işçi ve emekçi yığınların devrim ve sosyalzim mücadelelerinin yükseltip yayamalarıdır.Aksi halde bir Susurluk kapanır bir Şemdinli açılır.Çünkü TC devleti çeteleşmiştir ve çeteciliğin “temiz toplum” şiarını pratikleştirmeside mümkün olamaz.
|
|
| |
Ortalama Puan: 3.53 Toplam Oy: 32

|
|
|
Эlgili Konular
 |
Üzgünüm, bu yazı için yorumlar aktif değil. |
|