DHB ARŞİV SİTESİ
Ana Menü
Anket
SARI SENDİKALARI TANIYALIM VE MÜCADE EDELİM
Özgür Kürsü
Tekel direnişi ve  eylemin sürdürülmesi ve bitirilişi  işçi hareketine egemen olan sarı sendikacılığı yeniden sorgulamayı güncel hale getirdi. Biliyoruz ki, her sendika işçinin haklarını korumaz.  Ülkemizde sözde sendikaların işçiden yana gözükmelerinin ardında sahnelenen oyunları saymakla bitmez. Patronların sömürüsüne karşı olduklarını söyleyen Türk-İş, Hak-İŞ,DİSK, Memur-Sen, Kamu-Sen vb. gibi sendikalar başına çöreklenmiş olan sendika ağaları sayesinde, emeğin hakkını koruma düşünceleri ve bunun için mücadele bir yana  sermaye ve patronlarla işbirliği içinde hareket ederek sınıfı sisteme bağlamaktadırlar.
 Patronlara uşaklık eden sendika ağaları, burjuvaların ağzında konuşmaktan geri kalmayarak, bir çok işyerinde greve çıkılmasını engellerken, türlü bahanelerle oyalama taktiği izlemekten geri kalmamaktadırlar. Bu sayede de ceplerini doldurmak için habire çaba göstermektedirler. Grev silahını iyi bir şekilde kullanmaktan yoksun olan bu sendika ağaları işten, atma ve özelleştirme karşısında aciz kalmaktadırlar. Rakip sınıf işbirlikçisi sendikaları eleştirmekten çok,  işçiler arasında dedikodu ve bölgesel ayrımcılığı körükleyerek, bölüp parçalamaya çalışırlar. Sarı sendikalar patronlara yaranmak işyerlerince kurulmuş ya da patronlar tarafından satın alınmıştırlar.
 Patronların sınıf içinde ajanları olan bu sendikalar, düzmece fişlerle yetki alırlar. Patronların içinde bulundukları güçlükleri gerekçe göstererek, işçileri aldatıp, uzun süreli düşük sözleşme imzalarlar. Bir iki göstermelik grev ve eylemle yasak savarak bütün bunların karşılığında patronlardan ve emperyalist tekellerden gizlice yardım alırlar. İşçi aidatlarını kendi çıkarları için kullanırlar. Bol aylıklı, şık giyimli, lüks otomobilli, sekreterli, işçiden kopuk yaşam süren bu sendika bürokratları, sendika ağalarının baş görevleri ise iktidarla ve hükümetle uyumlu ilişkiler kurarak, sınıfı düzene bağlamaktır.
  Zira bu kişiler sendikaların nimetlerini bakanlık kapılarında sağlarlar. Hükümetlerin sık sık değişeceğini bildiklerinden bütün burjuva düzen partileri ve ordu ile iyi geçinirler. Bunun tabi sonucu olarak da "partiler üstü" bir politika izlediklerini iddia ederek işçi sınıfını aldatmaya çalışırlar.Sarı sendikacılar her zaman kendi çıkarlarına aykırı olduğundan devrimci sınıf sendikalarına karşıdırlar. Sınıf sendikalarının rakibi olan sarı sendikalar, sendikal enflasyonu önlüyoruz, daha güçlü sendikalar yaratıyoruz devrimci sendika mücadele istemini yok etmeye çalışıyorlar. İşçiyi daima aidat ödeyen kafa sayısı olarak gördüklerinden, bilinçlenip uyanmasını istemezler. Onları sadece kendi uşakları olabilecek bir kaç işçi temsilcisine eğitim kursları açarlar veya sözde işçiler için açtıkları bu eğitim seminerleri, gerçeklerden, güncel sorunlardan, işçi sınıfının biliminden uzak saçma-sapan soyut, burjuvaziye hizmet edecek şekilde, sinsi, çapraşık, dolambaçlı, uyutma politikasına yöneliktir. Bu seminerlerde soru soran her şeyi öğrenmek isteyen işçiyi susturup, susturamadıklarını ise patron vasıtasıyla işten artırır.İşyeri temsilcilerini kendi adamlarından seçerler ve onları kendilerine göre eğitip, diğer işçilere karşı kullanırlar. Özgürlük çığlıkları atarak kendi bünyesindeki işçileri baskı altında tutarlar. Sendikalarına üye kaydı olan işçilere imzalattıkları üye kayıt fişlerinin altına işçinin istediği anda ayrılmayacağı maddeler koyarak onları taahüt altına sokarlar. İşçiler başka sendikaya geçmek istedikleri anda ondan bu taahütünü yerine getirmesini isteyerek bunu bir silah olarak kullanırlar. Bazende sorumluluktan kaçmak için toplu sözleşme yapma yetkilerini diğer bir şubeye devrederek, düşük ücretle imzaladıkları sözleşmeyi mazur göstermeye çalışırlar. Egemen sınıflar işçi sınıfını sarı sendika çemberi içinde köleleştirmek ister. İşçiler ise bu sarı veya sahte devrimci sendika çemberini parçalamadan haklarını alamazlar.İşçilerin bilinçlenmesinden korkan burjuva sendikacıları ve sözde devrimci gerçekte ise reformist olan sendika ağalarını tanımak ve herkese tanıtmak sınıf sendikalarını yaratmak bakımından olduğu gibi patronlara karşıda sınıf hareketini tutarlı bir çizgide ilerletmek bakımından da büyük önem taşımaktadır.
  Patronlara karşı sınıf savaşımında işçi sınıf savaşımında işçi sınıfının davasına ihanet eden TÜRK-İŞ, HAK-İŞ vb. gibi sendikaların başına çöreklenmiş olan sendika ağa ve bürokratlarının sarı ve sahte devrimci yüzleri her adımda açığa çıkarılarak teşhir edilmelidir. Bu ağaların sınıftan kopuk lüks içinde yaşamları ve gayri meşru elde ettikleri mal vardıkları açığa serilerek, işçi sınıfı davasına hizmet eden mücadeleci sendikacı kuşak yetiştirilmelidir.
 Komünist hareket fabrika çalışması ile sendikal çalışmayı koordineli bir şekilde birleştirmede istenilen düzeyi tutturamamıştır. Sendikal çalışmanın temel unsurlarından olan sendikal alanda uzmanlaşmış komünist kadroların sayısının özel bir çalışmayla ileri boyuta sıçratılamaması devrimci sendikal faaliyeti ayakları üzerinde oturtmada ve devrimci işçi muhalefetini geliştirmede yetersiz kalmıştır. Buda sarı ve sahte devrimci sendika ağalarının sınıf işbirlikçisi yüzlerinin açığa çıkarılarak sınıf hareketi üzerindeki etkilerinin kırılmasını zayıflatıcı olmuştur.  Çünkü işçilerin başta gelen görevi sarı ve sözde devrimci geçinen sendika zihniyetine karşı birlikte ve kararlı bir mücadele yürütmektir. Bu alanda yürütülecek sabırlı ve ilkeli bir mücadele ile kazanılan mevziler genişletilecek ve sınıf bilinçli işçiler karşısında sarı sendika ve sözde devrimci geçinen sendika ağalığı mahkum edilecektir.
 Sarı sendikacılara karşı mücadele yolları: işçi sınıfının devrimci sınıf ideolojisini, kararlı bir şekilde faşist ve gerici burjuva ideolojisinin karşısına çıkarmak, "milliyetçiliğin ve şövenizmin", "endüstriel barışın", "sınıflararası uyum ve sınıf mücadelesinin tasviyesi" vb. fikirlerinin maskelerinin düşürülmesi ve açığa çıkarılması, reformizmin bütün biçimlerinin teşhir edilmesi. Faşizmin sendikal hareketin yıkıcısı ve mezar kazıcısı olduğunun gösterilmesi, faşizmin savaş kışkırtıcılığı taşıyıcı özü olduğu gibi açığa serilmesi. Sendika örgütlerinin sağlamlaştırılması, örgütsüz işçi kitlelerine örgütlenmeleri için çağrı yapılması. Reformist, milliyetçi, bağımsız ve diğer sendikaların tabanındaki bilinçli unsurların ortak eylem ve mücadele amacıyla güçlendirilmesi, işsizlerin hareketinin örgütlenmesi ve bu hareketlerin sendika örgütlerinin eylemleriyle bağlantı sağlanması. Tarım işçilerinin örgütlenmesi, ücretlerin artması, iş gününün kısaltılması, iş güvenliği sendika kurma özgürlüğü ve grev hakkının tam anlamıyla sağlanması için kampanyalar örgütlenmesi, kitle eylemleri düzenlemesi, grevler örgütlenmesi çok önem taşımaktadır.
 İşçi kitlelerinin faşizmin ve reformizmin karşısına, sınıfın acil istem ve taleplerinin çıkarılması ve faşizmin burjuva iki yüzlülüğünün teşhir edilmesi .Mücadele içinde ki işçilere diğer şehir ve tarım işçilerinin maddi ve manevi desteğinin sağlanması, grev kırıcılarına ve faşist saldırganlığa karşı savunmanın örgütlenmesi, grevlerin ve direnişlerin korunması. İşveren ajanlarının işyerlerinde açığa çıkarılarak teşhir edilip yalnız bırakılmalarının sağlanması.


Faşizmin ve reformizmin bölücü ve parçalayıcı siyasetine karşı sendikal hareketin sınıf birliği zemininde mücadele içinde kitlelerin bağrında gelen kampanyaların örgütlendirilmesi ve geliştirilmesi. Sendikal harekette faşizme ve reformizme karşı mücadelenin başarısının her şeyden önce sınıf bilinçli işçilerin sendikalarda daha aktif çalışmalarına ve doğru bir çizgi izlemelerine, kitlelerin güvenini kazanabilmelerine ve onları sermayenin saldırısına karşı giriştikleri mücadelede fiilen yönetebilmelerine bağlıdır.
 Demek ki sarı sendikalara karşı mücadele her günkü mücadeleden kopuk ve soyutlanmış olarak ele alındığı koşullarda fazla bir başarı sağlanamaz. Patronlarla her adımda uzlaşan ve işçi sendikacılığından başka her şeyle uğraşan sarı sendikacılığı kırmak için Devrimci Sendikal İşçi Muhalefeti (DSİM) geliştirerek, burjuva sendikal harekete karşı safları sıklaştıralım.

 
İlgili Bağlantılar
Haber Puanlama
Seçenekler
Эlgili Konular

Özgür Kürsü

Üzgünüm, bu yazı için yorumlar aktif değil.
 
PHP-Nuke
Sayfa Ьretimi: 0.08 Saniye