DHB ARŞİV SİTESİ
Ana Menü
Anket
Yaşatmaktır Yönetmek
Mektuplar
Titrek ayakları üzerine doğrulma becerisi göstererek doğayı biraz daha yüksekten seyreden "İlk  insan"ın sevinç kükreyişleriyle başlar insanlığın öyküsü. Ve bir toprak parçasının etrafını çitle çevirerek "burası benim" diyen bencil "insan"ın mülklenmesiyle sonlanan ilkel kolektivizmden bu yana sürer insanın "insan" la kavgası.
Ayrıcalıkların da öncülüdür bu mülklenme. Önce toprağın mülklenmesi, giderek yerini insanın mülklenmesine bırakır. Yöneten-yönetilen ayrışması, "yönetme araçlar'ını ellerinde toplayanların "sıradan"lara hükmetmesiyle başlar.
Eğer tarih sınıflar mücadelesinin tarihiyse, onun ilk sayfaları bu dönemde yazılır.  "HAYIR!"diyen "insan"ın insanlaşmasıdır bu ayni zamanda. Karşı f ikir/karşı koyuşun insanlaştırmasıdır. Ama insanlaşmanın da bir bedeli vardır.
Örgütsüz kölelerin ayaklanmaları kanla bastırılıp binlerce Spartaküs yol boylarında ağaçlarda sallandırılır, kazıklara oturtulur. Toprak isteyen, derebeyi zulmüne başkaldıran köylü kurşuna dizilir, atlara bağlanıp sürüklenir. Baltalar ve kılıflar pas tutmaz, kütüklerin kanı pıhtılaşmaz; cellat 24 saat mesaidedir. Sonra "teknik" gelişir; giyotin girer devreye. Engizisyon mahkemeleri full-time çalışır. Giyotinler iner-kalkar ince yoksul boyunlara. "Uygar insan" kalkışanın kafasını koparıp atar bir soğan başı gibi kolayca. Teknoloji sınır tanımaz. Bilim de zulmen hizmetine sokulur. Egemen sınıflar, önlenemez kitlesel başkaldırıları kitlesel imha yöntemleriyle "halletmeye" başlarlar. Fırınlar inşa edilir yüzlercesini birden kızartmaya. Ya da kimyasal silahlar üretilir, bir çırpıda binleri yok etmeye. Atomlar patlatılır peş peşe.



 En etkili "yöntem"dir zor yönetme de. Ve "yönetmek" yok etmektir artık. Bu yüzden, sınıflı toplumlarda egemen sınıfların tarihinin yazımında kan kullanılır; irin akar onun sayfa aralarında.
Yok etme biçimleri, sayıların sonsuzluğunu zorlayacak kadar zengindir burjuvazide. Çünkü ardılı olduğu sınıflardan miras kalır ona zulüm yöntemleri. Ve onu daha da zenginleştirerek aktarır çağdaşlarına. Onun tarihinde de napalm gümbürtülerinin, mitralyöz ulumalarını, kimyasal gaz kokularının, atom bulutlarının insan çığlığına karıştığını okuruz, yaşarız.
Şiddeti icat eden onlardır. Ama şiddeti icat eden şiddetle gider. Tarihin hükmüdür bu.

 
İlgili Bağlantılar
Haber Puanlama
Seçenekler
Эlgili Konular

Mektuplar

Üzgünüm, bu yazı için yorumlar aktif değil.
 
PHP-Nuke
Sayfa Ьretimi: 0.07 Saniye