 |
|
Silahlanma işsizliği önler mi?-

Ekonomik kriz nedeniyle işsizlerin arasına 1 milyondan fazla yeni işsiz eklendi ve işsizlik her geçen gün artarak sürüyor . Hatırlanacağı gibi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) işsiz sayısını 3 milyon 269 bin olarak açıklamıştı. Ancak bu sayının gerçek işsizlik rakamlarını yansıtmadığı çok iyi biliniyordu. Nitekim ANKA’nın Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yaptığı hesaplamaya göre; mayıs-haziran-temmuz aylarını kapsayan haziran döneminde gerçek işsiz sayısının 5 milyon 147 bin, gerçek işsizlik oranının da yüzde 19 olduğu ortaya çıkmış durumda. İşsizlik sayısındaki bu fark nereden kaynaklanıyor? TÜİK’in rakamlarına iş bulma umudunu kaybedip iş aramayanlar, ama iş bulduğunda çalışabilecek olanlar ile mevsimlik işsizler dahil edilmiyor. ANKA bunları dahil ederek yüzde 19 rakamına ulaşmış. İşsizliğin gerçek boyutunun daha ağır olduğu, bu oranı da aştığı biliniyor. Özellikle işe ihtiyacı olduğu halde ev işlerine mahkum edilen, çalışabilecek durumda olan ev kadınları, ailelerinin yanında yaşamak zorunda kalan gençler, köylerdeki gizli işsizlik bu rakama dahil edildiğinde ortaya daha ağır bir tablo çıkıyor. Son yaşanan ekonomik krizin işsizliği artırdığı bir gerçek. Ancak Türkiye genelde işsizlik oranının yüksek olduğu bir ülke ve krizin yaşanmadığı koşullarda da işsizlik oranı hep yüzde 10’un üzerinde seyrediyor. Krizler gibi işsizliğin de kapitalizmin yol arkadaşı olduğunu biliyoruz. İşbirlikçi tekelci sermayenin, işçileri daha düşük ücrete razı edebilmesi için “iş piyasasında” sürekli bir işsizler ordusunun bulunması gerekiyor. Bu nedenle işsizlik kapitalizmin yapısal bir sorunu. Kapitalizm koşullarında “tam istihdam” diye bir şey bulunmuyor. İşsizlik oranları tek tek ekonomilerin içinde bulunduğu duruma göre değişiyor, ama işsizliğe bir çözüm bulunamıyor. Burada AKP hükümetinin yada önceki hükümetlerin izlemiş oldukları ekonomi politikaları önem kazanıyor. TV devletinin hükümetleri esas olarak yerli ve yabancı tekellerin çıkarlarını temsil eden ekonomi işçi ve emekçi düşmanı İMF-DB damgalı politikaları uyguluyorlar ve işsizliğin önlenmesini, halk üzerindeki tahrip edici, yıkıcı sonuçlarının hafifletilmesine yönelik politikalardan uzak duruyorlar. Çünkü bu bölgeler onlar için mayınlı bir alandır. AKP Hükümeti de hem işbirlikçi tekelci sermayenin çıkarlarını temsil ettiğinden, hem de emperyalizm ile işbirlikçiliğinden dolayı emekçi halkın çıkarlarını değil, uluslararası büyük sermayenin çıkarlarını merkeze alan politikalar uyguluyor. Silah alımına yönelik tartışmaları hep birlikte izliyoruz. Patriot füze alım anlaşmalarını helikopter ihaleleri izleyecek. Bu sıra uzayıp gidecektir. Halkın boğazından kesilen, onun açlığı ve yoksulluğu üzerinden elde edilen ve edilecek olan on milyarlarca dolar dev silah tekellerinin kasalarına akıtılacak, ABD, Alman, İtalyan, Rus yabir çok emperyalist devletin silah tekellerinin, tüccarlarının kasaları dolacak. Üstelik bütün bunlar, “Komşuları ile sıfır problemi” hedefleyen bir dış politika anlayışına sahip olduğunu tantanayla ilan eden bir AKP hükümeti tarafından yapılıyor. Eğer gerçekleşirse bu anlaşmalar Türkiye tarihinin en büyük silah anlaşmaları olacak!
Büyük emperyalist devletlerin gerici politikacıları, bu devletler arasındaki rekabet kızıştığında kendi halklarına “Bize tereyağı değil, top lazım” diyorlar, halkları büyük yıkımlara sürüklüyorlardı. Şimdi AKP hükümeti bu çizgide ilerlediğini görüyoruz. AKP Hükümeti de bu silahlanma yarışına hızla katılacak adımları atıyor. Bu silahlar okyanus ötesi “düşmanlar” için değil, elbette ABD’nin çıkarları ve işbirlikçi tekelci devletin güvenliği için alınıyor. Öyle anlaşılıyor ki AKP Hükümeti işsizlik sorununu fabrikalar açarak değil, halkı ve gençliği militarizmin çarklarında öğüterek daha çok silahlanmaya bütçe ayırarak genelkurmayın emir eri olarak hareket ederek “çözmeyi” hedefliyor. Ama bu yolların sonunun hep hüsran olduğunu unutulmamalıdır. Fazla uzağa gitmeye hiçte gerek yoktur; “Yeni Osmanlılar”ın , ataları Osmanlıların sonuna bakmaları yeter artar bile.
|
|
| |
Ortalama Puan: 0 Toplam Oy: 0
|
|
|
Эlgili Konular
 |
Üzgünüm, bu yazı için yorumlar aktif değil. |
|