 |
|
PSİKOLOJİK SAVAŞTA AMAÇ TOPLUMUN BEYNİNİ ELE GEÇİRMEK

Bu kadar baskı, terör ve zulme karşın Kürt özgürlük mücadelesinin askeri kuvvetle bastırılıp, etkisizleştirilememesi gerçekliği, özel savaş yürütücülerini toplumun beynini teslim almak için psikolojik savaşı daha bir artırarak sürdürmeye itti. Son bir kaç aydır psikolojik yalan savaş almış başını gidiyor. Savaş ve psikoloji bağıntısını iyi kuran ve kavrayan, özel olarak ABD’de, Pentagon’da eğitilip yetiştirilmiş olan generaller, öğrendikleri bu her türlü kirli yöntemleri Kürt özgürlük savaşını bastırmak için kullanmakta ve uygulamaya sokmaktan geri durmuyorlar. Bilindiği gibi dünyanın dört bir yanında başarıya ulaşan ya da yenilgiyle sonuçlanan ya da hala süren bütün ulusal ve sosyal kurtuluş savaşlarında sık sık psikolojik yön, yani manevi unsurlar da öne çıkartılarak yoğun bir tempoyla uygulamaya sokulmuştur. Savaşta manevi yön dendiğinde irade, inanç, özveri, cesaret, sabır, moral vb. değerler gelir akla. Özellikle ulusal ve sosyal kurtuluş savaşı yürüten güçler lehinde gelişen ve iradesi dışına çıkan her değere saldırıp, bir ruhsal bunalım ortamı yaratmaya çalışırlar. Bu konuda özel savaşın başında bulunan Jandarma Genel Komutanlığının, “Gizli” ibareli belgesinin “tehdite karşı alınması gereken tedbir ve tertiplere ait temel prensipleri” bölümünde, “ her bölgenin sosyal ve kültürel durumu, gelenek ve göreneklerine, dini özellikleri, iyi kullandığı takdirde, psikolojik savaştan olumlu sonuçlar alınabilir”. Bunu yapmalarındaki amaç halkın üzerinde psikolojik etki bırakmak ve kaybedilen kazanımları yeniden kazanmaktır. Kirli savaş ağalar› bunu hiç bir kural tanımadan ve ahlaki ölçülere sığmaz biçimde sürdürmektedirler. Adeta “bana yar olmayan›, başkasına yar etmem” özdeyişini, kaybettiği prestiji kazanmak için uygulamaya sokan TC devleti yerleşim birimlerini yakıp-yıkarak, her şeyi kırıp dökerek halka korku salmaktadır. Elbette kirli savaş yürütücüleri bu kirli yöntemleri uygulamaya geçirebilmek için ülkedeki bütün kurum ve kuruluşları harekete geçirerek -ister parayla satın alarak isterse korkuyla olsun- ordu merkezinin vermiş olduğu bilgileri bir merkezde toplayan propaganda merkezleri toplanan bilgileri, politika haline getirdikten sonra uygulamaya sokulur. Bu bakımdan ülkedeki kuruluşlarına gönderilen talimatlar, açıklamalar, kişisel haberler, özel toplantılar yaparak -medya, cami, okul vb. kurumlar- böylece böylesi bir savaş için haz›r hale getirilir. Nitekim bir dönemler Özel Harp Dairesi -siz kontrgerilla merkezi anlayın- başkanlarından general Sabri Yirbibeşoğlu, psikolojik savaşın hedefine yönelimde somutluk kazanması için şunları söyler; “ Muhabere düşmanın asker gücüne karşı koymak olduğu kadar, düşmanın beynini ele geçirmek demektir. Düşmanın ister bir muhassın ülke, ister bir ayaklanmanın veya iç bünyesindeki bir direnişin elemanları olsun daima aynıdır.” Psikolojik savaşın önemi konusunda ise “ Askeri yönden, psikolojik yönden, psikolojik harp, vurucu gücü, topçu ve havan gibi önemli neticeler doğuracak bir silahtır. Her alanda asıl hedefin, insanların beyni olduğu kabul edilmekte ve beyinler etki altına alındıktan sonra mücadelelerinin kazanılmasının son derece kolay olduğuna inanılmaktadır.” (Modern Mücadele Yöntemi ve Özel Harp Uygulaması. s. 46) Bunun yanı sıra, var olan yönetim ağı; geliştirilip güçlendirilir ve bu yolla kendilerini sağlama almaya çalışırlar. Adına psikolojik savaş denilen bu savaş biçimi oldukça sistemlidir. Sistemli olduğu kadar, uyguladığı ülkelerde, günlük yaşamın bir parçası haline gelecek şekilde, ayarlanıp uygulanır. Psikolojik savaş biçimi daha önceleri de uygulanmış olmakla birlikte gerçek yerini Nazi Almanyası ve 2. Emperyalist Paylaşım Savaşı’ndan sonra Amerikan emperyalizminin başını çektiği NATO tarafından, başta Sosyalist Sovyetler Birliği olmak üzere devrimci ve sosyalist mücadeleleri bastırmak amacıyla uygulanmış ve bu uygulanan ülkelerden edinilen deney ve tecrübeler doğrultusunda yeni biçimler eklenerek geliştirilmiştir. Yine halkların manevi değerleri en ince ayrıntısına kadar incelenmiş olduğundan dolayı, uygulandığı bütün ülkelerde telafisi mümkün olmayan -psikolojik- izler bırakmıştır. Ülkemizde de devrimci halk muhalefetinin ve Kürt özgürlük mücadelesinin yükseldiği koşullarda egemen sınıflar ABD’den aldıkları eğitimle ve yılların deney ve tecrübeleriyle kendilerini donatarak, psikolojik savaşı uygulamaya sokmuşlardır. Psikolojik savaş›n bütün dünyada uygulanan yöntemleri hemen hemen aynıdır. Kaynağı belirsiz haberler yayarak, halkı birbirine düşürmek ve bazı karşı-devrimci eylemler yaparak bunları devrimcilerin, Kürt yurtseverlerinin üzerine atarak, Alevi-Sunni, Kürt-Türk vb. çatışması yaratarak, halklar› birbirine düşman ederek, böl-parçala ve yut politikasını uygulamaya sokarak, devrimci ve ilerici güçlerin birliğini ve ortak hareket etmesini parçalayarak, halkın arasına güvensizlik tohumu saçmak. Yine kaynağı belli olmayan ya da yarı resmi ağızlardan asılsız haberler yayarak halkı tedirginlik, ve korku içine iterek her an saldırı olacakmış havası yaratılarak kitleleri terörize etme. Baskınlar, gözaltı kayıpları, tehditler, çocukları tedirgin etme, cenazeleri kaçırma, sürekli olarak öldürülecek psikozu yaratma, baskıları artırarak aileleri yalnızlaştıran ve destekten yoksun bırakma gibi baskıların yanında, gerilla baskın yaptı vb. yalan haberleri yayarak gelişi güzel şehirler, köyler, evler, işyerleri taranır ve araçlar tahrip edilir. Böylece halk›n kafasına devlet güçlüdür ve kimse ona karşı koyamaz imaj› taze tutulmaya çalışılır. Üçüncü olarak artık kitle mücadelesi ve gerilla eylemlerinin yenilmesinin güç oluşu anlaşıldığı durumda halka korkunç derecede bir baskı uygulanır, baskı kurularak, paravan örgütlerle ya da açıktan kontrgerilla, JİTEM, Özel Tim vb. eliyle katliamlar, bunun yanı sıra abluka, ambargo, zorla göçertme, köy yakma, doğayı tahrip etme, vb. gibi tüm yöntemler uygulamaya sokularak gerilla etkisiz, kitle desteksiz bırakılmaya çalışılır. Elbette bu psikolojik savaş yöntemleri uygulanırken tüm kurum-kuruluşlar harekete geçirilerek tam bir beyin yıkama saldırısı düzenlenir.
TC devleti psikolojik savaşı generallere bağlı olarak özel olarak örgütlenmiş propaganda merkezlerince yürütmektedir. İşin ehlisi olmayanlar›n görevlendirilmediği ve tamamen Genel Kurmaya bağlı olarak çalışan bu özel savaş kara propaganda merkezleri bütün kurum ve kuruluşlar üzerinde egemenliğini ilan ederek, her türlü açıklama ve kirli propagandaları anında ülkenin her yanına yaymak için emrindeki Mehmetçik medyayı çok iyi bir şekilde kullanarak, işçi ve emekçilerin beynini teslim almaya ve bu yolla savaşı kazanmaya çalışıyor. Elbette bütün bu aşağılık propaganda yöntemlerine ve yalan haberlere karşın işçi ve emekçilerin gözüne kül serpmekte savaş ağaları zorlanıyorlar. Egemen sınıfların 25 yıldır psikolojik savaşla bitirmeyi denedikleri ne gerilla ve nede Kürt emekçilerinin mücadelesi engellenebildi. Son günlerde Kürtlerin barış istemine yeniden kirli savaşı boyutlandırarak yanıt vermeye çalışan faşist diktatörlüğün dayatmalarına karşı durup Kürt sorununa sahip çıkan bütün devrimci ve ilerici güçlerin hedefi, topyekün saldırı ve psikolojik savaşı boşa çıkartmak olacaktır
|
|
| |
Ortalama Puan: 0 Toplam Oy: 0
|
|
|
Эlgili Konular
 |
Üzgünüm, bu yazı için yorumlar aktif değil. |
|