DHB ARŞİV SİTESİ
Ana Menü
Anket
DİLDE DEVRİMCİ OLMAK
Kültür Sanat
  Gazetemizin anlaşılır bir dille kitlelere hitap etmesinin ne kadar önemli olduğu açık bir gerçekliktir. Hem genç kuşağa hedeflerimizi daha net anlatabilmek ve hem de emekçilerin kendileri için yazılmış olanları. dolambaçsız olarak anlayabilmeleri bakımından propaganda ve ajitasyonda dilin önemi yadsınmaz bir olgudur.Bu bakımdan kime hitap ettiğimizi bir an olsa bile unutmadan hareket etmeli ve yazılarımızda,konuşmalarımızda yığınların anlayabilecekleri bir dili tutturmaya başarmalıyız.Ağdalı kelimeler kullanmaktan mümkün olduğunda kaçınılmalı ve söylenecekler açık ve net olarak söylenmelidir. Çünkü uzun süreci kapsayan devrim ve sosyalizm mücadelesinin her basamağında içinden geçilen dönemlere özgü taktikler belirlenir. Bu taktikler doğrultusunda mücadele biçimleri politika düzeyine çıkarılır ve pratikte uygulanırlar.Devrimin gerilediği,silahlı mücadele koşullarının henüz oluşmadığı ,''barışçıl mücadele'' yürütülmesi gereken dönemlerde olduğu gibi,devrimin yükseliş, devrimci durum ve devrimin öngününde de başta işçi sınıfı olmak üzere ezilen ve sömürülen geniş emekçi yığınlara yönelik 'propaganda ve ajitasyon çalışması ' her dönem öneminde hiç bir şey kaybetmeden yürütülmesi gereken temel mücadele biçimlerinden biridir. Temel olarak yazılı ve sözlü biçimlerde yürütülen propaganda ve ajitasyon çalışmasında kullanılan yardımcı teknik araçların yanında,insanlarla,kurumu ve kuruluşlarla iletişimimizi sağlayan temel araç''dil''dir. ''Dil ajitatörün herşeyidir.''(Kalinin) kitlelere hitap ederken -yazılı veya sözlü- en kısa ve en özlü anlaşılır,çarpıcı ve sonucu dönüp dolaştırmada ifadelerle yapılan ajitasyon kitleler tarafından ''anlaşabilirliği'' bakımından başarıya ulaşmada etkin bir rol oynar. Ajitatör ''kitleyle basit ve açık,anlaşılabilir bir dil konuşmak zorundadır.Hiç bir zaman yüksek perdeden ağır top atışları. gibi ukalaca,yabancı sözcükler kullanarak kitleye hiçbir şey anlatılmaz. Anlaşılmayan sloganlarla anahtarı olmayan çözüm önerileri,kitleye sunulamaz.''(Lenin)Bu ajitasyon çalışmasında nasıl bir dil kullanılmalı sorusunun kısa ve özlü cevabıdır.
 Dil,düşüncenin ifadelendirilmesidir.Düşüncenin doğru biçimde ifadelendirilmesi ve hitap ettiği kesimler tarafından gerçek anlamıyla anlaşılabilmesi,bir anlamda düşüncenin pratiğe geçmesinin aracı olan dilin,doğru biçimde kullanılmasını zorunlu ve gerekli kılar.Tersi durumda,düşünce ve ifadeler içeriğinden farklı bir anlam yüklenebilir veya amacına ulaşamaz. ''Genel olarak yaşama yabancı safsatalarla ve akıllı formül papağanlıklarıyla,dinleyicilerin kalbi kazanılmayacağı açıktır.Kitlelerin ruhu bu biçimde etkilenemez.Söylediğini kanıtlayabilmek için,yabancı sözcüklerle teatral konuşmalar,hiç kimseye hiç bir şey kazandırmaz.''(Kaleşnikof)


Düşünceler, dönüp dolaştırılarak, ruh ve cansız uzun cümlelerle, anlaşılmaz zor bir üslupta aktarılmamalıdır. Bu düşüncelerin sözlü ve yazılı propaganda ve ajitasyon çalışmalarından en geri kitlenin kavrayış ve bilinç düzeyinin baz alınması. Elbette kitlelerin ilerisinde-onları sürekli daha ileri çekme ve araştırmaya yöneltme perspektifiyle- bir düzey tutturulmalı, sınıfın ileri-öncü kesimlerine hitap eder düzeyde bir ölçülü çalışmalar planlanmalı,yürütülmelidir. Bu,aynı zamanda geniş kapsamlı çalışmaların toplu yer aldığı çalışmalar izlenmesi gereken yöntemdir de. Yazı ve sözlü propaganda ve ajitasyon çalışmaları kullanılması gereken dille ilgili Dimitrov’dan uzun bir alıntı konunun öneminin açıklanmasında daha öğretici olacak ve komünistlerin yazmada,konuşmada nasıl bir dil kullanmaları gerektiği sorusunu da yanıtlamış olacaktır:
 ''..Üçüncü entemasyonal’in alacağı karalar yalnızca eğitilmiş komünistlerin değil,okuyan her işçinin komünistlerin istediklerini,komünizmin insanlığa getireceklerini,önceden bir eğitim görmeksizin anlayabilecekleri bir biçimde yazılmalıdır. Bazı parti liderlerinin unuttukları bu nokta kendilerine, hem de kuvvetle hatırlatılmalıdır. Propagandamız açık dille yapılmalıdır.'' '' Bu mektubu yazanın kim olduğunu kesinlikle bilmiyorum ama,bu yoldaşın mektubunda,milyonlarca işçinin isteğini ve düşüncesini seslendirdiğinden hiç kuşkumuz yok.Bir çok yoldaşımız kitlelerin çoğu zaman anlayamayacakları oturaklı sözlerin ve sayısı kabarık formüllerin daha güçlü bir propagandaya yol açacağını sanıyorlar.Bu arada bazı yoldaşlar Lenin’i her zaman halk dilinde kitlelerin hemen anlayabileceği bir tarz- da yazığını ve konuştuğunu unutuyorlar.. Hepimiz şu cümleleri bir kanun, Bolşevik kanunun temel bir kuralı bilelim. Yazarken yada konuşurken sizi anlaması,size inanması ve sizi izlemesi gereken işçileri düşünün.Kendisi için yazdığınız,kendisi için konuştuğunuz insanları unutmayın.''

 
İlgili Bağlantılar
Haber Puanlama
Seçenekler
Эlgili Konular

Kültür Sanat

Üzgünüm, bu yazı için yorumlar aktif değil.
 
PHP-Nuke
Sayfa Ьretimi: 0.10 Saniye