92.YILINDA EKİM DEVRİMİ İŞÇİ VE EMEKÇİ HALKLARA UMUT OLMAYA DEVAM EDİYOR

"Genel olarak tarih özel olarak devrimlerin tarihi, en iyi partilerin, en ilerici sınıfların, en çok sınıf bilinçli öncülerinin sandığından her zaman daha zengin içerikli, daha çeşitli, çok yanlı, canlı, daha karışıktır. Bu aynı zamanda akla uygun bir şeydir. Çünkü en iyi öncüler, on binlerce insanın bilincini, iradesini, tutkusunu, hayal gücünü dile getirirler; ama devrim insanın tüm yeteneklerinin özel bir atılım ve özel gerilim gösterdiği anlarda, en sert sınıf savaşımının ileriye doğru kamçılandığı, milyonlarca insanın bilinci, tutkusu ve hayal gücü ile gerçekleşir." (Lenin) İnsanlığın altın çağa yürüyüşünü muştulayan Büyük Sosyalist Ekim Devrimi'nin zafere taşınmasının tam olarak 92. yıl dönümü. Burjuvazinin ve sermayenin kalbine bir bıçak gibi saplanan Ekim Devriminin 92. yıldönümünü bugünkü koşullarda, "sosyalizm öldü", " Ekim Devrimi insanlık için bir acı ve ızdıraptı" diyen her türden karşı-devrimci sapkın güçler 200 yıldır dünyaya egemenliklerini ilan eden burjuva kapitalist sistemin işçi sınıfı ve emekçi yığınların hiç bir temel sorununa yanıt olmadığı bir kez daha yakıcı olarak ortaya çıkmıştır. Devrim ve sosyalizmin yenilgisi üzerinde tepinen ve artık o uğursuz gün olarak ifade edilen devrimin ayak seslerinin duyulamayacağı sevdasına kapılan emperyalist kapitalist sistem, başta Rusya olmak üzere, dünyanın dört bir yanında işçi sınıfı ve emekçi yığınların özgürlük, ekmek ve bağımsızlık için mücadeleye atılıp, devrim ve sosyalizm şiarlarını yeniden yükseltmeleri, sosyalist Ekim devrimini dünyanın lanetlileri olarak damgalanan işçi sınıfı ve emekçi yığınlar için kurtuluş umudu olmayı sürdürdüğünü gösteriyor. Geçici yenilgiler, zikzaklara karşın tarihin tekerleğinin komünizme doğru yürüyüşünü hiçbir gerici güç durduramayacak ve ekim Devrimi'nin insanlık için tek kurtuluş yolu olduğunu gizleyemeyeceklerdir.Takvim yaprakları 25 Ekim (Yeni takvimle 7 Kasım) 1917'yi gösterirken, tarih insanlığın o güne dek en büyük ve en güçlü, görkemli eylemine, şanlı sosyalist Ekim Devrimine tanıklık ediyordu. Bundan tam 81 yıl önce çeşitli milliyetlerden Rusya proletaryası, Bolşevik partinin etrafında yıkılmaz bir birlik oluşturarak, dünyada ilk kez, kapitalist emperyalizmin bağrında ölümcül bir yara açıyor, emperyalist zinciri en zayıf halkasından parçalayarak devrimi zafere taşıyordu. Sömürücü sınıfların iktidarını devrimci kitlesel şiddet yoluyla parçalayıp, politik iktidarı fethederek proletarya ve yoksul köylülüğün ittifakına dayanan proletarya diktatörlüğünü ilan ediyordu.Böylece ilk kez sosyalist Ekim Devrimi'nin şahsında devrimci Marksizm teoriden pratiğe taşındı; teorinin griliği yaşamın yeşilliğinde hayat buldu ve doğrulandı. Bu görkemli zafer Marksizm-Leninizmin bir ütopya olduğu, bilimsel olmadığı vb. türündeki uğursuz görüşleri burjuvazinin, oportünizmin, revizyonizmin, reformizmin iğrenç demagojik saldırılarını, kara çalmalarını boşa çıkardı. Marksizm-Leninizmin bilimsel bir dünya görüşü olduğunu, tarihsel ve toplumsal gelişmenin nesnel yasalarını ve gelişme yönünü doğru saptadığını bütün yakıcılığı, berraklığıyla, zenginliğiyle dışa vurdu. Bu olgu devrim tarihinin sayfalarına altın harflerle yazıldı.Ekim Devrimi'nin emperyalist kapitalist burjuvaziye bu yanıtı hala meşale olarak yanmakta, burjuvazinin , müttefiklerinin, emperyalist kapitalizmin hizmetinde olan ideoloji ve politikaların, Maocu revizyonistlerin, reformistlerin, Yeni Dünya Düzencisi çanak yalayıcılarının ve Troçkistlerin yoğunlaşarak süren benzeri kara çalmalarına da ışık tutmaktadır.İlk olarak vurgulamalıyız ki, Ekim Devrimi, Marks ve Engels'in Marksizm’in bir doğma değil, eylem kılavuzu olduğu tezini doğruladı. Bernşteynci revizyonistlerin, İkinci Enternasyonal oportünistlerinin Marksizm’i eylem kılavuzu olmaktan çıkaran, onu yalnızca dünyayı yorumlamakla yetinen bir dünya görüşüne indirgeyen, böylece onu devrimci içeriğinden kopararak burjuvaziye zararsız hale getiren teori ve pratiklere de ölümcül bir darbe indirdi. Büyük Ekim Devrimi, Leninizm’in, emperyalizm ve proleter devrimler çağının Marksizm’i, genel olarak proleter devrimin özel olarak da proletarya diktatörlüğünün teori ve pratiği olduğunu yadsıyan, Leninizmi-Marksizm’den koparan revizyonistlerin ve İkinci Enternasyonal oportünistlerinin ideolojik, politik saldırılarını pratikte boşa çıkardı. Bu olgu, İkinci Enternasyonal oportünistlerinin tarihin çöplüğüne atılmış teorilerini günün koşullarına uyarlayarak piyasaya sunan sözde Marksizmi savunurken Leninizme, Leninizmin şahsında devrimci Marksizme saldıran bilumum revizyonist, oportünist akımların burjuva demagojik yaklaşımlarına da bir yanıt olmaya devam etmektedir. Marsksizm’i-Leninizmi derinden kavrayan, her şart altında onu devrimci özüne sıkı sıkıya bağlı kalan, içten ve dıştan bin bir biçimde ona yönelen burjuva ideolojik-teorik saldırılara karşı, Marksizmi-Leninizmi ülkesinin somut şartlarıyla kaynaştıranların zaferi kaçınılmazdır. Bu kaçınılmaz sonu engellemeye çalışan emperyalist kapitalizm, burjuvazinin yedeğindeki her türden ve tonda ideolojiler ve barikatlar tuzla buz olmaya mahkumdur. Ekim Devriminin 40 yıllık eşsiz deneyimi ve diğer ülkelerin bu hatta yürüyerek devrimleri zafere taşımaları, bu ülkelerde işçi ve emekçi yığınların her türden ihanete karşı sosyalizmi inşa etme ve 40 yılda olsa ayakta tutma çabaları bunu kanıtlamıştır.Lenin ve Stalin'in Sosyalist Sovyetler Birliği'nin pratik dersleri Türkiyeli devrimci ve komünistlere de ışık tutmuş ve örnek olmuştur. Devrim ve sosyalizmin ağır bir yenilgi aldığı, ABD'nin başını çektiği Yeni Dünya Düzeni adı altında emperyalizmin yeniden yapılandırılarak dünyaya egemenliğini sürdürdü planları erkence iflas ettiği koşullarda M-L yeniden başını yukarıya kaldırmış, yenilginin sarsıntıları aşılarak yenilgilerden dersler çıkartarak daha sağlam ve sağlıklı bir zeminde arınarak ileri atılmak, devrimci proletaryanın programını derinleştirerek, devrimimizi daha sağlam zeminde örmek için proletarya partisini oluşturmak ivedi göreviyle yüz yüzeyiz. Sınıflar savaşı bugün dünden daha yüksek bir bilinç, inisiyatif, örgütlülük ve ataklık gerektiriyor. Daha önceki süreci her alanda aşan ve 2 binli yılların sorunlarına yanıt olarak güçlü bir teori ve buna sıkıca bağlanmış atılımı yapmadan, eski çalışma biçimlerini aşmadan istenilen gelişme ve mevcut durumdaki olumsuzlukları hızla geride bırakarak, proletaryaya bağlanarak, komünist parti kurma çalışması ilerletilemez ve devrimci gelişmeye istenilen düzeyde müdahalede sağlanamaz.Ekim Devrimi'nin top sesleri, eski çağın, burjuva demokratik devrimler çağının kapandığını, yeni bir çağın, emperyalizm ve proleter devrimler çağının açıldığını kanıtlıyordu. Büyük Sosyalist Ekim Devrimiyle emperyalist kapitalizmin en üst aşaması tekelci kapitalizmin, çürüyen, asalak ve can çekişen kapitalizm olduğu, kapitalizmin emperyalizmden öteye gideceği bir yer olmadığı, kapitalizmin artık tarihsel bir zorunluluk olarak yerini sosyalizme bırakmak zorunda olduğunu, emperyalist kapitalizmin sosyalist devrimin şafağı olduğu Leninist tezini, bütün berraklığıyla, derinliğiyle doğruladı.Keza Büyük Sosyalist Ekim Devrimiyle bir çelişki daha doğdu ve yerküremizde kapitalist sistem ile sosyalist sistem arasındaki çelişki, sosyalist sistemin doğuşuyla birlikte emperyalizmi zayıflatan, emperyalizmi devrime götüren çelişkiler daha bir şiddetlendi, derinleşti. Sosyalist Sovyetler Birliği'nin varlığı, enternasyonal proletarya ve halklara ilham kaynağı oldu ve dünya proletaryası için devrimin üssü durumuna geldi. Ekim Devrimiyle birlikte, proletaryanın burjuvaziyi, ezilen halkların ve ulusların emperyalizme, sömürgeciliğe ve yeni sömürgeciliğe karşı ulusal ve toplumsal kurtuluş mücadeleleri bir atılım dönemine girdi.Yine Ekim Devrimiyle birlikte uluslararası komünist hareketin birliğinde bir sıçrama yaşandı. Oportünistlerin ihanetiyle bütünüyle yozlaşan İkinci Enternasyonalin yerine Üçüncü Enternasyonal kuruldu. Üçüncü Enternasyonal Ekim Devriminin etkisiyle hızla gelişti, güçlendi ve dünya politika arenasında büyük ve etkin bir politik güç durumuna yükseldi. Enternasyonal proletaryanın ve ezilen, sömürülen ve köleleştirilen milyonların kavgasına yol gösterdi. Ekim Devriminin etkisiyle dünyanın dört bir yanında yeni komünist parti ve örgütler doğdu. İhanetçi İkinci Enternasyonal partilerinde hızlı ayrışmalar yaşandı. Dünya çapında Marksizm-Leninizmin, Sosyalist Sovyetler Birliği ve Üçüncü Enternasyonalin prestiji hızla yükseldi, kıtanın dört bir yanını etkiledi. Böylece burjuvazinin, burjuva ideologlarının, kapitalizmin politik temsilcilerinin ve emperyalizmin hizmetindeki oportünist, revizyonist ve reformist akımların yüreğindeki, beynindeki korku devleşti.Buna bağlı olarak sömürülenlerin, proleter yığınların bağımsızlığa, demokrasiye, sosyalizme, sömürüsüz, savaşsız bir dünyaya olan tutkusunu daha da güçlendirdi ve her türlü ihanet ve aşağılık saldırılara karşı geleceğe olan umudu taze tutmasını sağladı. Ekim devriminin kanıtladığı diğer bir gerçekte kapitalizme karşı mücadelede tek sınıf proletaryadır. Ancak proletarya kendisiyle birlikte, ezilen, sömürülen tüm sınıfları kurtarma yeteneğindedir. Çünkü proletarya dışındaki tüm sınıflar kapitalizmin tepesinde durmaktadır. Özel mülkiyete sahiptirler. Oysa proletarya, kapitalizmin özgül ürünü ve mezar kazıcısıdır. O, özel mülkiyetle bağlarını koparmış modern bir köledir. Kurtuluşu özel mülkiyetçi üretim ilişkilerini, kapitalist özel mülkiyet dünyasını devrimle tasfiyesinden yanadır. Bundan dolayıdır ki, proletarya, teoride özel mülkiyetin tüm biçimlerine karşıdır, politikada proletarya demokrasisini öngörür. Ekim Devrimi'nin kanıtladığı gibi, çağımızın merkezinde duran çağın yükselen ve geleceği elinde bulunduran sınıfı, kapitalist dünyanın her renkten temsilcisinin horladığı, "ayak takımı" ve "cahil" olarak niteledikleri proletaryadır.Bundandır ki Marksist teori odağına proletaryayı koydu. Çağımızda devrimci ve sınıflar mücadelesinin her cephesinde öncülüğü proletaryaya verdi. Dünya proletaryasının değerli öğretmeni ve önderi Lenin ve Rusya Bolşevikleri Program, strateji ve taktiklerinde buna uygun davrandılar. Ve Marksist teorinin bilimselliği bütün arı-duruluğuyla kanıtlandı. 1905-1917 Şubat ve 1917 Ekim Sosyalist Devriminin öncüsü, Ekim'de politik iktidarı fetheden sınıf, öncü sınıf dediği sınıftır. Rusya komünistlerinin ve Ekim Sosyalist Devrimi'nin deneyimleri, bugün komünistlere yol göstermeye devam ediyor.Yaşanan olguların yakıcı olarak kanıtladığı gibi, proletarya, tarihsel eylemini ancak partisi aracılığıyla yerine getirebilir. İlke ve esnekliği birleştiren, Marksist-Leninist teoriye hakim, doğru bir program, strateji ve taktiğe sahip proletaryanın en yetenekli, en kararlı savaşçılarını bağrında toplamış, yığınlarla sımsıkı bağlı olan, onların nabzını elinde tutan çelik disiplinli partisinin öncülüğü olmadan, proletarya devrimde hegemonyasını kuramaz, politik iktidarı fethedemez, nihai amacı olan sınıfsız komünist topluma varamaz. Ancak böyle bir parti, proletaryanın yeni tipteki Bolşevik Partisi, proletaryayı politik savaşımdan ustaca, militanca yönetebilir, zafere giden yolda burjuvazi ve bağlaşıklarının kurdukları tuzakları boşa çıkarabilir ve zaferi güvenceye alabilir. Şanlı Ekim Devrimi, bu M-L tezi çarpıcı tarzda kanıtladı.
Kısacası Büyük Ekim Devrimi tek ülkede sosyalizmin zaferi olgusunu pratik olarak kanıtladı. Geri bir ülkede proletaryanın politik iktidarı fethedebileceğini, sosyalizmi inşa edebileceğini gösterdi.Keza Ekim Devrimi, yeni Ekimlere, enternasyonal proletaryaya ilham kaynağı olmaya devam ediyor, devam edecekte. Dünya tarihinde olanca görkemiyle bir çığır açan Ekim Devrimi, her zaman emperyalizm, burjuvazi, müttefikler ve yedeklerindeki ideolojiler ve politik akımlar tarafından, rengarenk motiflerle süslenerek ya da açıktan fütursuz bir kin ve düşmanlıklar oportünistçe anılmaya ve hatırlanmaya devam ediyor.Kruşçev'le açılan ve Brejnev, Kosigin ve Gorbaçov'la süren Ekim Devrimi, Lenin ve Stalin'in Sosyalist Sovyetler Birliği'nin kazanımlarına saldırarak, kapitalizmi yeniden ayakları üzerine dikerek, Sosyalist Sovyetler Birliği'ni emperyalist bir ülke haline getirdiler. Proletarya anti-emperyalizmi yerine emperyalist saldırganlığı, yayılmacılığı, hegemonya ve rekabeti geçirdiler. Ve tüm bunları Ekim Devrimi, M-L, sosyalizm, proletarya enternasyonalizmi vb. ardına gizlenerek gerçekleştirdiler. Ekim Devrimi ve yeni Ekimler can düşmanı Gorbaçov'da emperyalist Rusya'nın sorunlarına yanıt olamadı. Nitekim '90'lı yılların başında Gorbaçov revizyonist Sovyetler Birliği'ni açık kapitalizmle birleştirerek Ekim'in geride kalan bütün biçimlerini de bir yana iterek açlık, yoksulluk, fuhuş, mafya nedir bilmeyen Sovyetler Birliği, bu türden kapitalizmin yol arkadaşı hastalıkları hızla yayılıp, toplumu ahtapot gibi saran bir duruma geldi. Ne ki Batı emperyalizminin kollarına atılan ve "Komünizm öldü." "Yaşasın kapitalizm." diyenler, fazla bir zaman geçmeden yığınlar kapitalizmin Rusya'nın sorunlarına yanıt olmadığını dillendirmeye ve eskiye yeniden dönüş özlemi yığınların saflarında gelişmeye başladı.Bugün Rusya politik istikrarsızlığı, yolsuzluk ve sefaletiyle devrime gebe ülkelerin başında gelmektedir. Ekim Devrimi'nin 92. yıldönümünün kutlandığı bugün, Sosyalist Ekim Devrimi dünyanın her yanında olduğu gibi, Rusya'da da işçi ve emekçi yığınlar için bir kurtuluş umudu, merkezi olarak yaşamakta ve yığınlar sorunlarının çözümünü gerçek bir Leninci-Stalinci Bolşevik partinin öncülüğünde, Ekim Devrimi'nde görmektedirler. Gelecek Gorbaçovların, Putin’lerin değil, Rusya proletaryası ve halklarının olacaktır. Tarihin, kapitalizmden sınıfsız topluma dönen çarkları, yeni Çarları da acımasızca ezip geçecektir ve yenilgilerden gereken derslerle donanmış proletarya ve komünistler daha sağlam yeni Ekim Devrimlerini mutlaka zafere taşıyacaklardır.
|
|
| |
Ortalama Puan: 0 Toplam Oy: 0
|
|
|