DHB ARŞİV SİTESİ
Ana Menü
Anket
ÖSS SINAV SONUÇLARI VE EĞİTİM SİSTEMİNİN ÇÖKÜŞ HALİ
Gençlik Yıldızı
Üniversite giriş sınavı ÖSS sonuçları açıklandı. Sınav sonuçları eğitimin paralı ve  eşitsizlik halinin nasıl yıkıcı bir durum yarattığını ortaya koyuyor. Nitekim üniversitelerarası giriş sınavı ÖSS, bir anlamda Türkiye’nin eğitimdeki durumunda ortaya koyuyor.
Sınavı geçerli kabul edilen adaylardan 1 milyon 294 bin 74'ünün ÖSS puanı hesaplanırken, 29 bin 927 adayın ÖSS puanı hesaplanamadığı için "sıfır" puan almış sayıldı.
YDS' ye başvuran 32 bin 347 adaydan, 1 kişinin sınavı geçersiz sayılırken, sınavı geçerli adaylardan 2 bin 208'i "saf sıfır" puan aldı.
Sözel Bölüm; Türkçe' de 20 bin 558, Sosyal Bilimler-1'de 76 bin 498, Matematik-1'de 251 bin 324, Fen Bilimleri-1'de 704 bin 712 adayın puanı, 0.25'in altında kaldığı için "hesaplanamadı". Bu durumun karşılığı gönderilen sonuç belgelerinin alınan puan sütünuna yazılan "sıfır" oldu.
Türkiye ekonomisinin lokomotifi durumunda olan ve Türkiye’nin en iyi okullarının bulunduğu Ankara, İstanbul, İzmir, Trabzon gibi büyük kentler, ÖSS’de adeta sınıf da kaldılar.
Karaman, Aydın, Denizli, Kayseri, Yalova gibi kentler ilk sıralarda yer alırken, İstanbul bu yıl tam anlamıyla kara bir tablo sergiledi.
İstanbul, 2009 ÖSS’de, 81 il arasında “sayısal”da 59, “eşit ağırlık”ta 64, “sözel”de de 68’inci sırada yer aldı. Bu başarısıyla, daha doğrusu başarısızlığıyla Siirt, Bilecik, Iğdır, Bitlis gibi kentlerin arkasında yer aldı. Peki İstanbul’un bu başarısızlığının arkasında ne var?
Pek çok neden bulunuyor. Ama en önemli neden yoksulluk, fırsat eşitsizliği, eğitimin paralı hale getirilmesi ve sınıfların 50 kişinin üzerine çıkması, ezberci eğitim sistemi ve öğretmenlerin yaşam zorlukları.
Türkiye de eğitim sistemini değerlendiren en önemli ölçme değerlendirme sistemlerinin başında üniversite giriş sınavları geliyor. ÖSS sınavlarında her şeyin birkaç saate sıkıştırıldığı ve fırsat eşitliğinin yok edildiği, parası olanın nitelikli eğitim aldığı  eğitim sisteminde öğrencilerin, başarısını sınav sonuçlarına bağlamak gerçekçi  olmayacaktır. Ama genel anlamda eğimin durumu hakkında bilgilenmekten bakımından önemli bir veri oluşturduğunda gerçektir.
 Sınav sonuçları aslında paralı liselerle düz lise olarak gösterilen devlet liseleri arasındaki uçurumun derinleştirdiğini ve sıfır çekmelerin hemen hepsinin düz liselerde çıkması da eğitimdeki fırsat eşitsizliğinin nasıl derinleştiğini gösteriyor  
 30 bin öğrenci nasıl oluyor da sıfır puan alıyor? Her yıl, 2 bin civarında lise birincisi nasıl oluyor da hiçbir yeri kazanamıyor ve çok daha önemlisi, yüzlerce liseden tek öğrenci dahi üniversiteyi neden kazanamıyor?..
Hemen her yıl tekrarlanan bu başarısız tablo, Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK, tarafından nedenlerin araştırılıp durumun değiştirilmesi için önlem alınması gerekirken , tam tersini yapılarak eğitimin paralı hale getirilmesinin yolu döşenmektedir..
2009 ÖSS sonuçlarına bakıldığında, neredeyse tüm öğrenciler sınavı kazandı gözüküyor. Başarı oranı yüzde 94. Ama bu nasıl bir başarı ki 30 bin öğrenci sıfır alıyor, 30 fen sorusunda Türkiye ortalaması 4’te kalıyor?
Başarı çıtasının çok altlara çekilmesi nedeniyle bu yıl üniversiteye girmek her zamankinden çok daha kolay olacak. Önceki yıllarda, bir öğrencinin 4 yıllık fakülteleri tercih edebilmesi için yüzde 35’lik bir başarı sergilemesi gerekiyordu. Bu oran geçen yıl yüzde 25’e, bu yıl da yüzde 20’ye indirildi.
Yani bir öğrenci 100 sorudan 20’sini yaptığında ya da 100 üzerinden 20 puan aldığında, devlet üniversiteleri de dahil vakıf üniversitelerinde her fakülteye başvuracak ve kontenjanlar dolmadığı için de yerleştirilecek.
Şimdi bu bir başarı mı? Çok iyi sorgulanması gerekir!
Bu çerçeveden bakıldığında, puan ortalamasında iyi durumda olan kentler, yerleştirme sonuçlarına göre yapılan ikinci değerlendirmede, daha geri sıralara düşebiliyorlar. Çünkü, özellikle vakıf üniversitelerine girmek için ekonomik bir güç gerekiyor ki, o da bu kentlerde yaşayanlardan çok büyük kentlerde yaşayanlarda bulunuyor.
2009 ÖSS’de 60’lı sıralarda bulunan İstanbul’un yerleştirme sonucunda yapılan listede 30’lu sıralara inmesinin nedeni budur.
Türkiye analizlerine baktığımızda Ege ve İç Anadolu’nun üniversite giriş sınavlarında olduğu gibi OKS, SBS benzeri sınavlarda da hep başarılı oldukları dikkati çekiyor. Burdur ve Antalya ise her yıl Akdeniz’in öne çıkan kentleri oluyor.
2009 Ortaöğretim Kurumlarına Giriş Sınavı SBS’de ise en başarılı 10 il sıralaması şöyle: Burdur, Edirne, Eskişehir, Tunceli, Isparta, Nevşehir, Çanakkale, Kırşehir, Kırıkkale, Karabük...
İstanbul’u merak edenler için de söyleyelim. Değişen bir şey yok. 60’ıncı sırada!..
Gerek ÖSS ve gerekse diğer sınavlarda, başarılı olanlar genellikle paralı kolejler ve fen  Anadolu liseleri buralarda sınıflar kalabalık değil, öğretmen sirkülasyonu fazla olmuyor.
Sınav sonuçlarını analiz edildiğinde, aslında ortada çok yüksek bir başarı örneği yok. Sadece sisteme göre başarılılar var. Yani başarısızlar içerisinde daha az başarısız olanlar. Ama başarılıymış gibi sunuluyor. Bu da eğitimdeki kara tablonun kamuflajı olarak dikkat çekiyor.
Büyük kentler neden başarısız sorusuna ise hemen şu üç cevabı verebiliriz:



Yoksulluk, parasızlık, ezberci eğitim sistemi, fırtsa eşitliğinin  yok sayılması, kalabalık sınıflar, yetersiz öğretmen  vb..
Seçenekler elbette daha da artabilir ama öne çıkanlar bunlar. Ne ki temel sorun eğitim sisteminin faşist gerici ve sermayeye hizmet eden karakteridir.
Bu durum sıfır puanla hayatın dönemeçlerinden birinin daha başında patinaj çektirilen on binlerce gencin, adında Kolej ya da en azından Fen, Anadolu gibi sıfatlar bulunmayan Düz Liselerden ve özellikle Marmara, Ege ve Akdeniz dışında kalan Türkiye coğrafyasında yaşayan ve öğrenimini sürdürmeye çalışanlardan olduğuydu. Kürt illeri yine en alt sıralarda gelmekteydi.

Ne ÖSYM Başkanı'ndan ne Milli Eğitim Bakanı'ndan ne Başbakan'dan bu sonuçlarda Düz Lise tabir edilen Devlet Liselerinde okumaktan başka çaresi olmayan işçi ve emekçi halk  çocuklarının neden ilk üçlerde değil de, hep sıfır çekenlerin sıralandığı son üçlerde listelendiği konusunda bir açıklama yapılmadı.

Çünkü bu yetkili şahısların tümü sonuçlardan ziyadesiyle memnundurlar. Bu sayede artan işsizlik ordusu çalışabilen işçilerin ücretleri üzerindeki basıncın biraz daha büyümesini sağlarken, onlar da, yoksulluk ve sefalet içinde  çırpınan işçi ve emekçileri cahil bırakarak, kolayca  yönetme, sömürme ve boyun eğdirmenin yolunu aralamış olacaklardır. Parası olmanın okuduğu parası olmayanın cahil kaldığı bir eğitim düzeni kapitalizmin çıkarlarına hizmet eden bir sistemdir. Bir üniversite ÖSS sınav sonuçları daha  eğitim sisteminin her bakımdan çürüyüp yozlaştığını ve emekçi çocuklarının eğitim hakkının ellerinde alındığını gösteriyor.   


 

 
İlgili Bağlantılar
Haber Puanlama
Seçenekler
Эlgili Konular

Gençlik Yıldızı

Üzgünüm, bu yazı için yorumlar aktif değil.
 
PHP-Nuke
Sayfa Ьretimi: 0.08 Saniye