ÖLÜMÜNÜN 24.YILINDA ENVER HOCA GERÇEK MARKSİST-LENİSTLERLE YAŞIYOR

Marksizm’in temel önermelerinden birisi devrim kitlelerin eseridir. Elbette bu kitlelerin kendiliğinden devrim yapacakları anlamına gelmez. Kitleler tarihin zorunlu koşulları sonucu devrime yönelirken, kendi öncü örgütleri ve önderlerini de yaratırlar.
Nitekim Marks ve Engels tarihi yorumlarken toplumsal gelişmeler ve sınır mücadelelerinin tarihini, devrimlerin tarihini, yığınların inisiyatifi ile geliştiğini öne çıkararak önemli bir m noktaya dikkat çekerler. Ama devrimin, yığınların başı bozuk ve örgütsüz bir ayaklanması ile başarıya ulaşamayacağı hayaline de karşı çıkarlar. Yığın hareketleri yukarıdan aşağıya askeri bir biçimde disipline edilmiş ve bilinçli bir önderlik çatısı altında birleşmiş bir iradi yönetimden yani komünist partisinden yoksun, amacına asala ulaşamaz. Dünya devrim tarihi yığınların mücadelelerinin tarihidir, aynı zamanda yığınlara mal olmuş ve yığınlar içinden çıkmış parti ve önderlerin tarihidir. Lenin’in, Stalin, Dimitrov ve Enver Hoca ve Onların içinden çıktığı komünist partileri gibi.
Yığınların hareketi, aynı zamanda kendilerine önderlik eden parti ve önderlerinin, diyalektik ve tarihsel materyalizmin uzlaşmaz savunucuları oldukları taktirde başarıya ulaşabilir.
Çağımızdan kendinden başka sınıf ve tabakları da kurtarma görevi üstlenen işçi sınıfı kendi ideolojisini en iyi ve en doğru uygulayan parti ve önderlerini yaratmak zorundadır. Çağımızda emperyalist kapitalist saldırganlığa, faşizme ve sömürüye karşı mücadele eden işçi ve emekçi halkların tepkisini kanalize edebilecek yegane güç ML kendilerine temel almış komünist partiler ve Onların yılmaz savunucuları olabilir..
M-L’min düşmanlarının en fazla saldırdığı ve adında korkarak olmadık karalamalar yaparak gözden düşürmeye çalışılan komünist önder Enver Hoca yoldaş ta Arnavutlukta böylesi bir zorlu mücadelenin içinde çıkmıştır. Stalin’in takipçisi ve öğrencisi olmaktan onur duyduğunu her fırsatta dile getiren, ilkeli komünist tutumuyla oportünizm ve revizyonizm düşmanı olan E.Hoca yoldaş, ‘Aç kalırız ama emperyalizme asla teslim olmayız ‘ şiarını düstur alarak, halkın kendi gücüne dayanmasını esas alan devrimci politikalarla, küçük Arnavutluğu demirden bir leblebi haline getirdi. E. Hoca yoldaşın yaşamı ve mücadelesi, Marksizm-Leninizm’in büyük bir savunucusu ve uygulayıcısının, komünizm davasının seçkin bir savaşçısı, dirayetli bir komünist önderin yorulmak bilmez kavgasının örneğidir. Arnavutluk Emek Partisi ve Arnavutluk halkının bütün başarıları onun büyük ve şanlı savaşımına kopmazca bağlıdır. E. Hoca yoldaşın paha biçilmez eseri, AEP' in ve Arnavutluk halkının yaşayan canlı tarihi olmuştur. O, M-L bir teorisyen ve pratisyeni olarak, 1944’de 11 Nisan 1985’lere sonuna kadar süren devrimci Arnavutluğun tarihine damgasını vurmuştur.
E. Hoca, 16 Ekim, 1908 yılında, Güney Arnavutluk'un Girokastır kentinde doğdu.Yurtsever gelenekleriyle ünlü bir aileye mensuptu. E. Hoca, ilk okulu, Girokastır'da okudu. Daha Korça lisesinde öğrenciyken, devrimci demokratik harekete katıldı ve bu faaliyetlerinden ötürü bir şüre tutuklandı. Liseyi bitirdikten sonra,Fransa'ya yüksek öğrenim görmeye gitti.Bu yıllar da Fransa'da işçi hareketi oldukça güçlüydü. Köklü demokratik eğilimlere sahip olduğundan, Fransa Komünist Partisiyle ilişkiye geçti. Partinin yayın organı ''L' Humanite'' (insanlık) gazetesine Arnavutluk'daki Kral Zogo rejimini teşhir eden yazılar yazdı. Zogo aleyhtarı faaliyetleri nedeniyle bursu kesilince, E. Hoca, Belçika' ya gitmek zorunda kaldı.Belçika da okuduğu sıralarda, Brüksel deki Arnavutluk konsolosluğunda çalıştı. Kral Zogo'nun yurtdışındaki elçilikleri, E Hoca'nın devrimci etkinliklerini rapor edince, kral, E.Hoca nın bursunu kestirdi..
E. Hoca 1936'da ülkesine dönünce önce Tiran, sonra da Korça Liselerinde Fransızca öğretmenliği yaptı. Ülkesine döndüğün de bir komünist olarak,devrimci savaşımını daha aktif bir şekilde sürdürdü.Bu yıl, ilk Arnavutluk komünist grubu olan Korça komünist grubuna katıldı ve kısa süre de en faal üyelerinden biri oldu.
İtalyan faşistleri 1939 Nisan'ında Arnavutluk'u işgal ettiler. İtalyan emperyalizminin uşağı kral Zogo ülkeden kaçtı. Ancak halk direndi.Yurtseverler kimi yerlerde gerilla savaşına başladılar .Komünistler ise dağınık bir durumdaydılar .E. Hoca yoldaşın Korça komünist grubundaki yoldaşlarıyla birlikte, işgale karşı halkın isyanını örgütlemek için yorulmadan çalışıyordu.Faşist işgalciler,onun devrimci çalışmalarının farkına vararak,''rejime muhalif unsur'' olduğu gerekçesiyle işten attılar. Bundan sonra komünist devrimci savaşımını profesyonelce sürdüren E.Hoca yoldaş, aynı yıl, Korça Komünist Grubu'nun Tiran kolunun başına geçti. E. Hoca 'nın yönetimindeki Tiran kolu, kısa sürede, komünist ve anti-faşist hareketin önemli merkezlerinden biri haline geldi. Diğer yandan, E. Hoca, dağınık durumda olan Arnavutlu komünist gruplarının birliğini sağlamak ve proletarya partisini oluşturmak üzere yoğun ve sistemli bir mücadele yürüttü. Bu mücadelenin de etkisiyle Arnavutluk'taki üç komünist grup, faşizme karşı savaşım içinde, birbirleriyle daha olumlu ilişkiler içine girdiler.
8 Kasım, 1941 günü; AKP’nin kuruluş kongresi gizlice toplandı ve partinin kuruluşu ilan edildi. Bu kongrede E. Hoca yoldaş, Geçici Merkez Yönetim Kurulu'nun başına getirildi ve o günden başlayarak yaşama gözlerini kapayana dek tam 44 yıl boyunca,ise partinin başında yer aldı.
Parti kurulduğunda,faşist işgalcilere karşı direniş dalgası bütün bir Arnavutluk'u sarmıştı. Şehirde ve kırlarda yığın eylemleri ve gerilla savaşı durmadan büyüyordu. Bu koşullarda faşizme karşı direnen ulusal kurtuluşçu güçlerin birliğini sağlamak, ulusal kurtuluş savaşımını tek cephede merkezileştirerek sürdürmek ivedi bir görev haline gelmişti. 1942 Eylül'ünde Tiran yakınlarındaki Peza köyünde toplanan konferans, faşizme karşı ulusal kurtuluş cephesini örgütledi. Cephenin başkanlığına E.Hoca getirildi, ve ölünceye dek de tam 43.yıl boyunca Arnavutluk Demokratik Cephesi Genel Kurul başkanı görevini sürdürdü.
1943 yazında büyük kentler dışında Arnavutluk'un en büyük kesimi, partizanların denetimi altındaydı . 1943 Temmuz ayında toplanan Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin Genel Kurulu'nda, ulusal kurtuluş savaşçılarının bir ordu içinde toplanması kararlaştırıldı. Böylece ordu genel kurmayı oluşturuldu, ve Ordu Siyasi Komiserliği'ne de E.Hoca getirildi. 0, yaşama gözlerin yumduğunda, halen, Arnavutluk Silahlı Kuvvetleri baş komutanıydı.
İtalyan faşistlerinin 8 Eylül 1943 günü, teslim olmalarından sonra, faşist Nazi orduları Arnavutluk'u işgal etti. Fakat kahraman Arnavutluk halkı, 28 bin şehit vererek faşizmi püskürttü. Başında E.Hoca'nın bulunduğu, AKP nin yönettiği, Arnavutluk Ulusal Kurtuluş Ordusu, 1943 kışında Nazi ordularını darmadağın etti. 1944 Mayıs ayında Pirmet kentinde toplanan anti-faşist Ulusal Kurtuluş Kurultayı bir geçici hükümet oluşturdu ve başına da E. Hoca yoldaş getirildi.
Başında dirayetli bir komünist önderin bulunduğu, AKP,halkın faşizme karşı savaşına başarıyla önderlik etti. E. Hoca yoldaşın oluşturduğu partinin doğru çizgisi sayesinde halkın faşizme karşı savaşımı zaferle taçlanıyordu . 28 Kasım 1944 günü başkent, Nazilerden kurtarıldı. Bir gün sonra da bütün Arnavutluk kurtarılmıştı ve E.Hoca, Nazilerden kurtarılmış yeni Arnavutluk'un ilk demokratik hükümetin başına geçti.
İkinci Dünya Savaşının sonlarında,Amerikan ve İngiliz emperyalistleri, Arnavutluk'a kancalarını takmaya çalışıyor ve Arnavutluk'a emperyalist planlarını kabul ettirmek için yıkıcı girişimlerini arttırarak sürdürüyorlardı. Ama, E. Hoca ve AEP, emperyalistlerin gözdağına,yardım önerilerine ve ballı şekerli sözlerine aldırmadan, şavaşın yakıp yıktığı, adeta, harabeye döndürdüğü ve çok geri bir tarım ülkesi olan Arnavutluk'u hızla ve duraksamaksızın sosyalizm yoluna sokmayı başardı. Anti-emperyalist demokratik devrim, kesintisiz olarak ve çok hızlı bir şekilde sosyalist devrime dönüştürüldü. Arnavutluk halkı tarihinde ilk kez 1945. Aralık’ında gizli, eşit ve tek dereceli seçimlerle Kurucu Meclisi seçti. Meclis, 11 Ocak 1946’da Arnavutluk Halk Cumhuriyeti'ni ilan etti.
Arnavutluk Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşu Arnavutluk tarihinde paha biçilmez bir değere sahiptir. Arnavutluk halkı, E . Hoca yoldaşın önderliğinde kendi geleceğini kendi eline aldı. Geçen süreçte, başında büyük önder E.Hoca. yoldaşın bulunduğu AEP’in ilkeli önderliği altında, sosyalist inşa kesintisiz sürdürerek, proletarya diktatörlüğü pekiştirildi, toplum hayatı her alanda kararlılıkla devrimcileştirildi. AEP, E. Hoca önderliğinde Avrupa'nın en geri tarım ülkesini, sosyalist ekonomiyi başarıyla inşa eden, dünyanın her tarafını aydınlatan sosyalizmin parlak bir feneri yaptı. E. Hoca yeni sosyalist Arnavutluk'un mimarı oldu. Onun dirayetli önderliği altında ülke karanlıktan ışığa çıkarılmış, emekçi halkın yaşam düzeyi sürekli yükseltilmiştir. Sosyalist kalkınma programının hazırlanmasında O baş rolü oynamıştır .
Arnavutluk 40 yılda çağlar boyu yol katetti. Çünkü,E .Hoca yoldaşın Marksist-Leninist öğretileri, Arnavutluk gerçeğine ve gelişmesinin taleplerine cevap vermiş, onun dirayetli önderliği başarıdan başarıya koşan AEP ve Arnavutluk halkının en büyük esinleyicisi olmuştur. Başında E . Hoca yoldaş gibi, günümüzün en büyük Marksist-Leninist otoritesinin bulunduğu komünist partinin başarılı önderliği altında, Arnavutluk kısa sürede ve büyük bir hızla görünümünü tümüyle değiştirdi; çok yönlü, çağdaş sanayi ve tarımına sahip olan ve halkın gereksinimlerini giderek daha yüksek düzeyde karşılayabilen ileri düzeyde bir ülkeye dönüştürüldü. Dört bir yanı emperyalistler, sosyal-emperyalistler,gericiler, revizyonistler ve oportünistlerle çevrili olan sosyalizmin yıkılmaz kalesi ASHC, bu karanlıkta bir güneş gibi parlamış ve dünyanın her yanına ışık saçmıştır.
E. Hoca yoldaş, büyük bir proleter enternasyonalisttir. O, AEP, ve Arnavutluk halkına olduğu gibi, UKH 'ye,dünya proletaryası ve halklarına da değerli hizmetlerde bulundu, Marks, Engels, Lenin ve Stalin'in proleter enternasyonalist geleneğini yaşatarak, onların günümüzdeki en büyük savunucusu ve uygulayıcısı oldu. 0, bizzat revizyonizme, oportünizme karşı mücadelenin ateşi içinde UKH'nın o günkü genel politik çizgisini oluşturdu ve bu temelde UKH 'nin birliğini sağlamlaştırmaya büyük bir özen gösterdi.
Yine 0, proletarya ve halkların emperyalizme, sosyal-emperyalizme ve gericiliğe karşı mücadelelerini her fırsatta kararlılıkla destekleyerek, onları daha fazla teşvik etti ve ilham kaynağı oldu. O, proletarya ve halklar arasındaki enternasyonalist destek,dayanışma ve işbirliğini sürekli güçlendirmeye çalıştı. Büyük bir proleter enternasyonalist olarak E.Hoca yoldaş, Marksizm Leninizmin ve sosyalizmin yenilmez gücünü sürekli proletarya ve halklara göstererek, her fırsatta yürünmesi gereken yolunu aydınlattı.
E. Hoca yoldaş, yetenekli bir teorisyen olduğu gibi, usta bir pratisyendi de. 0, partinin, halkın ve sosyalist inşanın en önemli sorunlarında, bütün dönemeç anlarında baş rolü oynadı. O kurtuluştan önce olduğu gibi, kurtuluştan sonra da, parti içindeki ve dışındaki, yine uluslararası plandaki az çok önem taşıyan hemen tüm anti-marksist sapmalara ve akımlara karşı yorulmaksızın savaşım yürüttü. E. Hoca yoldaş, Marksist-Leninist teoriyi derinden kavramıştı ve yine komünist devrimci yaşamı boyunca teoriyle pratiğin birliği ilkesini her zaman büyük bir yaratıcılıkla uygulamayı başardı. O, Marksist-Leninist incelemenin, pratiğe hizmet ettiği ölçüde bir değer taşıdığını,aksi halde entellektüel yozlaşmanın kaçınılmaz olacağını her fırsatta vurgulayarak, aynı şekilde teorinin öneminin küçümsenmesi ya da hafife alınmasına, dogmatizme,dar pratikçiliğe ve deneyciliğe karşı da sürekli mücadele etti.
90’lı yıllarda Sovyet revizyonizmin batı emperyalizmine teslim olması ve emperyalistlerin Arnavutluğu kuşatma altında olması ve Enver hoca yoldaşın sosyalist çizgisinde inatla ısrarla yürümeyi başaramayan AEP önderliği teslim bayrağını çekerek sosyalist Arnavutluğu emperyalizmin kollarına teslim etti.
AEP ve Arnavutluk halkının, dünya komünistleri, proletaryası ve halklarının komünist önderi, Marks, Engels,Lenin ve Stalin 'in devamcısı olan, E.Hoca yoldaş, ölümünün 24 .yıl dönümünde işçi ve emekçilerin, komünistlerin bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinin en önünde yasiyor savasiyor.
|
|
| |
Ortalama Puan: 0 Toplam Oy: 0
|
|
|