DHB - ASLISI VARKEN SÜRETİNE GEREK YOK CHP'YE DİN AÇILIMI

CHP, kuruluşundan bu yana değişen dünya ile birlikte ‘farklılaşarak’ bu güne geldiğini her ne kadar iddia etse de, sıkı sıkıya ilkelerine bağlı milliyetçi ve devletçi bir parti konumunda kaldı hep.Ancak ulusal tabuları yıkan küresel gelişme, özelde ABD’nin Ortadoğu projesi, Türkiye toplumu ve siyaseti üzerinden belirleyici etkisi, çok şeyi değiştirdi. Bu değişime ayak uyduramayan CHP, yeni toplumsal proje üretmede geri kaldığı için, temsiliyet kabiliyetini kaybetmesi sonucu, İslami potansiyele muhtaç hale geldi. Toplumda çağdaşlaşmaya yönelik gerekli değişim/ dönüşümü sağlayamayan CHP,bu yüzden İslami kanıt kullanarak, İslami kesimlerden farksız olduğunu kendini ispatlamaya/eşitlemeye çalışıyor.Oysa aslı dururken, kimse benzerini tercih etmez.
Daha önceleri Ahmet Yesevi’ye sığınma ve Hacı Bektaş’a otobüs kaldırmalar,bu partiyi kurtaramamıştı.Çünkü o toplumun sorunlarına samimiyetle, içtenlikle yaklaşılmadı.Şimdi daha derinlere iniyor, D.Bakal ve ekibi. Bugüne kadar ‘laiklik elden gider, şeriat gelir’söylemiyle halkı korkutup yanında tutmaya çalışan Baykal, bundan böyle laikliği İslam’a uyduracak yeni bir tanım getirmesi lazım. CHP’nin çarşaf açılımı ve her mahalleye bir ‘Kur’an kursu evi’ projesi, İslami yazarlardan büyük alkış aldı.Ancak CHP’nin solunda bazı yazar çizerlerden yoğun eleştiriler geliyor.Deniliyor ki ; “AKP’nin kapatılma nedeni olan Kur’an kursları nasıl oluyor da CHP’de vize alıyor?CHP bunu yapmakla İslami kesime kapı aralıyor. ABD’nin Ortadoğu projesi olan ılımlı İslam cumhuriyetine döner ülke.Bu, laik cumhuriyete bir ihanettir.”Ancak bu söylenenlere karşı,CHP’den şimdilik bir tepki yok.
“İslami bir coğrafyada, İslamiyet’i görmezden gelip, başarı elde etmek mümkün değil.”Bu, ABD’nin Ortadoğu projesinde var olan ana görüştür. ‘Ilımlı İslam’projesi, bu görüşün bir sonucu olarak doğmuştur.CHP, bu iple kuyuya inmeye çalışıyorsa,kısa sürede yanılacağını görecektir. Kendine sosyal demokrat diyen ve devlet kurmuş bir parti, 85 yıldır demokrasi ekseninde gerekli çağdaş toplumsal değişimi yapamamışsa, bunun nedenini kendinde araması gerekir.Toplumsal kanamalar, tarihsel kırılmalar, yani her on yılda bir askeri darbelerin nedeni, bu zihniyetin bir sonucu olduğunu, unutmamak gerekir.
Bu ülkede, cami ve mahalle Kur’an kurslarından daha fazla, bir şey gösterebilir misiniz?Buna rağmen neden hâlâ bunda ısrar ediliyor?Cem evleri/gayri Müslimlerin ibadet yeri dense,bir ihtiyaç diye kabul edilebilir.Onun için,AKP’nin yaptığı alevi açılımı ile bugün CHP’nin yaptığı bu yaklaşımın arasında hiç bir fark göremiyorum.Onların derdi tasası, Tunceli dağlarında üşüyen insanlara değil,tüm amaçları seçimi kazanmaktır.Yeri geldiğinde babalarını acımasızca ellerinden alan, ‘sokak çocukları’ dedikleri çocukları, zindanların dehlizlerinde tutan anlayışlar, bu ülkenin vicdanını ve insan olma değerlerini çoraklaştırırken,kaç parti bu kirliliğe,bu acıya karşı koyabildi?CHP , gerçekten sosyal demokrat bir misyon üstlenseydi, bu ülkenin insanları, bu kadar acı çekmezdi.12 Eylül’de Kenan Evren’in her gittiği yerde, Kur’an ayetlerini referans göstermesiyle, bugün CHP’nin her mahallede bir ‘Kur’an kursu evi’açılımı arasında hiçbir fark göremiyorum.Din dersini zorunlu hale getiren kışla zihniyetiyle, İmam Hatiplilerin önünü açan Ecevit, bu laik cumhuriyetin katıksız savunucuları değiller miydi? Tüm bunlara rağmen, ”Bu yola döşenen tüm iyi niyet taşları bizi ılımlı İslam cumhuriyetine götürüyor.”diyenlere “yanılıyorsunuz” demek mümkün mü? Ancak şu tespiti yapmak da mümkün ;CHP’nin İslamla kavgası olmadı, öyle göründü.Bugün de barışmıyor, çünkü küs değildi.CHP’nin İslamla olan uzaklığı, AKP’nin şeriatla olan yakınlığı kadardır, diyebiliriz.

Şimdi soruyorum.Söz konusu halkın istemi ise; halk büyük çapta şeriat isterse, CHP’nin tavrı ne olacak?Bu ülkede 20 milyon küsür nüfusa sahip olan Alevilerin çığlığını, CHP ne zaman işitecek?Yazılı demeçler ,tüzüklerde sorunlara yer açma işi, bir aldatmacadan ibaret olduğunu bilmeyen kalmadı artık. Dilini/kültürünü talep eden Kürt,halk değil mi?Peki 85 yıldır bu halkın talebi neden yerine getirilmiyor?Fırat’ın öte yakasında kol gezen karanlık cinayetlere ( ve hatta Güçlü konak’taki cinayete) karşı, o dönemin bir Başbakan yardımcısının ilgisizliğini neye yorumlayacağız?Bunlar, CHP’nin yanıtlaması gereken kırmızı sorulardır.
Dar günde /sıkışık bir anda, her zaman insanların yaptığı bir şey vardır.Hep ilahi bir güce sığınılır.Bu, insanların en zayıf anlarında, yaptıkları bir davranış şeklidir.Bugün CHP’nin yaptığı da budur.Yaşlanmışlığından, çaresizliğinden dolayı, tüm sosyal değerleri çiğneyerek, İslam’a sığınıyor.Peki çözümü? Hayır eğer İslam çözüm olsaydı Türkiye bu halde olmazdı. Aslı varken sahtesine kimsenin ilgi göstermeyeceği de ayrı bir konu olarak karşımızda duruyor