DHB ARŞİV SİTESİ
Ana Menü
Anket
EMPERYALİST KÜRESELLEŞME AÇLIK VE YIKIM DEMEKTİR
Dış Politika
Emperyalist küreselleşmeyi emekçiler için her bakımdan olumlu gelişmelerin ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin aşılmasında önemli bir adım olarak gören-gösteren burjuva yazar-çizer takımının bu savları son 20 yıllık süreç içinde tuzla buz olduğu gibi, açlığın rengi yalnızca kara Afrikayla sınırlı kalmayı tüm dünyaya yayıldı. Bir yandan sermaye küçük bir azınlık elinde birikirken öte yandan milyarlarca insan açlık ve sefaletin girdabına çekildi. Böylece emperyalist küreslleşme işçi ve emekçiler için, açlık, sefalet, işsizlik, savaşlar ve yıkımın adı oldu.
Emperyalist küreselleşmeyi zorunlu bir durak ve sığınılacak bir liman olarak gösterip ve işbirlikçiliği öneren uşak ruhlu yazar çizer takımı ve ekonomistler kapıda duran ekonomik krize gida krizinin eklenmesini küresel ısınma ve kuraklıklara bağlaya dursunlar veriler tüm bu savların yalan olduğunu ortaya koyuyor. Dün emperyalist küreselleşmenin truva atı olan İMF, Dünya Bankası ve BM yetkilileri gelinen durum da emperyalist küreselleşmenin yıkıcı sonuçlarının engellenmesi için emperyalist ağababalarına çağrı üzerine çağrı yapmaktan geri kalmadılar. Hatta bu yetkililer Açlık isyanlarının yayılmaıs karşısında paniğe kapıldıkları gibi önlem alınmazsa gida fiyatlarındaki artışın “sesisz katliama” yol açacağını söylemekten geri kalmadılar. Kuşku yok ki emperyalist sistemin krizinden en çok ve en fazla etkilenen ekonomileri en kırılgan, halkları en yoksul yeni sömürge bağımlı ülkelerdir. Emperyalistler ekonomik krizi yeni-sömürge ülke halkaların sırtına bindirerek işin işinde çıkmaya çalışmaktadırlar.
Nitekim son üç yılda, yüzde 83 oranında artan dünya gıda fiyatları nedeniyle açlıkla yüzleşen Asya, Afrika ve Latin Amerika'daki 37 ülke, gıda fiyatlarındaki yıkıcı artışlara karşı yüzbinlerin ayağa kalktığı kitle grev ve gösterileri, isyan dalgaları ile sarsıldı. Özellikle son birkaç ayda, ekmek ve temel gıdada göğe vuran fiyat artışlarına karşı, öfkeli kitle eylemlerinde, kitle isyanlarında belirgin bir artış var.
Dünya, gıda fiyatlarındaki artışın tetiklediği yeni bir savaşın eşiğinde. Artan gıda fiyatları nedeniyle açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalan 37 ülke de yüzbinlerce insan sokaklara döküldü. Son üç yılda gıda fiyatlarında yüzde 83’lük artış yaşanmasını protesto eden göstericiler güvenlik görevlileriyle çatıştı. Çok sayıda gösterici hayatını kaybetti. Ortaya çıkan görüntüler, "emperyalist küreselleşmenin halklara savaş ve yıkımdan başka bir şey getirmediğini gösteriyor.
Ortadoğu'da Mısır, Ürdün ve Yemen'de; Afrika'da Tunus, Kamerun, Mozambik, Burkino Faso, Moritanya, Fildişi Sahilleri, Senegal ve Etiyopya'da; Asya'da Bangladeş, Pakistan, Özbekistan, Endenozya ve Filipinler'de; Latin Amerika'da Haiti ve Bolivya'da en temel gıda fiyatlarında yüzde 100-400'ü bulan artışlara karşı on binler, yüzbinler sokağa döküldü.
Bangladeş, Haiti, Mısır, Kamerun'daki gıda isyanlarında 60 kişi öldü, bir çok ülkedeki çatışmalarda binlerce kişi yaralandı.
Haiti'de açlık eylemlerine faşist cuntanın ordusu yanında Birleşmiş Milletler Barış Gücü de saldırdı. Ve saldırıya karşı direnen halkın mücadeleis sonucu hükümet istifa etmek zorunda kaldı.



Birleşmiş Milletler rakamlarına göre dünyada temel gıda fiyatları geçen yazdan beri yüzde 40 yükseldi. Son 3 yılda temel gıda ürünlerinin fiyatları yüzde 80 arttı. Özellikle pirinçte artan fiyatlar Asya ülkelerinde krize neden oldu. Filipinler’de restoranlara normalin yarısı büyüklüğünde porsiyonlarla pirinç vermelerini söyleyen bir yönetmelik dağıtıldı. BM Gıda ve Tarım Dairesi gerilimin azalması için bu yıl da pirinç üretiminin yüzde 1.8 artarak 12 milyon tona çıkması gerektiğini, yoksa olayların kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Haiti: Temel gıda maddesi pirincin yüzde 80’ini ithal eden Haiti’de, 50 kiloluk bir pirinç torbasının satış fiyatı son 1 haftada 35 dolardan 70 dolara çıktı. Halk da iki haftadır, hükümet karşıtı gösteriler için sokağa döküldü. Onlarca Haitili hayatını kaybetti. Gösteriler nedeniyle Başbakan Jacques Edouard Alexis, istifa etmek zorunda kaldı.
Bangladeş: Pirinç fiyatlarının artışı protesto eden 20 bin tekstil işçisi maaşlarının yükseltilmesi için başkent Daka’da gösteri düzenledi. Gösteriye polis müdahale edince ortalık birden savaş yerine döndü. Göstericiler, etraftaki dükkanlara ve araçlara saldırdı. Bir çok araç ateşe verildi.
Mısır:
76 milyonluk ülkede nüfusun yüzde 40’ı günlük 2 dolar gelirle yaşam savaşı veriyor. Fakirlik bu denli derinken, son birkaç ayda yemeklik yağ ve pirincin fiyatının iki katına, fırınlarda ekmeğin fiyatının beş katına çıkması sonrası sokağa dökülen halk polisle çatıştı, 11 kişi öldü.
Pakistan: Tahıl fiyatları artınca, halk ambarlara saldırdı. Tahıl ambarlarının güvenliğini sağlamak için ordu alarma geçti.
Kamerun: Afrika ülkeleri Burkina Faso, Moritanya, Fildişi Sahilleri, Senegal, Etiyopya, gibi ülkelerde son aylarda gıda zamları nedeniyle yapılan gösterilerden çok sayıda insan yaşamını yitirdi. Sadece Kamerun’da 3 ayda polisle çatışan 40 kişi öldü.
Özbekistan: Özbekistan, Yemen, Bolivya ve Endonezya’da gıda fiyatlarının artışını protesto eden onbinlerce insan sokağa döküldü
Emperyalistler ve sözcüleri, işçi ve emekçilerin, kent ve kır yoksullarının 3 kıtadan yakmaya başladığı isyan ateşleri karşısında endişe içindeler. Elbette bu endişeleri insani bir yan taşımamaktadır, Onalar yalnızca egemenliklerini tehdit eden gelişmelere karşı önlem alınmasını istiyorlar.

Nitekim üç kitada başlayan açlığa ve yoksullağa karşı isyanlar emperyalistleri ve uşaklarını, korku ve panik içine itiyor ve “ barış tehdit altında” " Yavaş yavaş hissedilmeye başlanan gıda maddelerindeki fiyat artışlarının, dünya barışını tehdit eden konular listesine dahil edilmesi gerekir." diye buyuruyor. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinatörü John Holmes, "Gıda krizinin güvenliğe etkileri azımsanmamalı, dünya çapında bir gıda isyanları dalgası ile karşı karşıya kalabiliriz". BM Gıda Hakkı Raportörü Jean Ziegler, küresel gıda fiyatları artışının 'sessiz bir katliama' yol açmakta olduğunu söylemekten geri kalmıyordu. Avrupa Birliği Komisyonu'ndan Stavros Dimas, "Gıda fiyatlarının daha da artacağına yönelik kaygılar var. Meksika örneğini gördük, orada neredeyse bir isyan çıkmıştı. Bizim ülkelerimizde de et fiyatları arttı" diye kekeliyor. Dünya Bankası ve İMF başkanları da gıda fiyatları konusunda acil önemlm çağrıları yapıyor.
Evet emperyalist ve uşaklarının kaygılanmaları ve korku içinde hareket etmeleri doğaldır! Yıllardan bu yana baskı ve zulüm altında yalanlarla tutulmaya çalışılan emekçiler artık emperyalis
t sahte yalanlarına inanmıyorlar ve bir dilim ekmeğe muhtaç hale düşürülmüş emekçiler artık yeter diye ayağa kalkarak, kara bulutları dağıtmakta ve mücadeleyi ileriye taşıma çalışmakta, rüzgarın esişini tersine çevirme çabasını artırmaktadır.

 
İlgili Bağlantılar
Haber Puanlama
Seçenekler
Эlgili Konular

Dış Politika

Üzgünüm, bu yazı için yorumlar aktif değil.
 
PHP-Nuke
Sayfa Ьretimi: 0.10 Saniye