DHB ARŞİV SİTESİ
Ana Menü
Anket
SERMAYENİN UZLAŞMA ÇAĞRISI NEYİ İFADE EDİYOR?
Politika Haber
Egemen sınıf klikleri arasındaki çelişkilerin derinleşmesi ve kılıçların çekilmesi sermaye örgütleri ve kurumlarını harekete geçirdi. Efendiler klikler arasında süren kaşıkçı dövüşünün devlete zarar verdiği ve ekonomiyi olumsuz yönde etkilediğini ileri sürerek tarafları sakin olmaya ve halka karşı uzlaşmaya çağırdı. Peki kim kiminle uzlaşacaktı? Egemen mücadelesinde bir birlerine kılıç çeken asker-bürokrasi ve politika klikler arasında halka zulmetme ve sömürü derinleştirme zaten uzlaşma var ve bu uzlaşma nedeniyle halkın ensesinde boza pişirilmeye devam ediliyor. Bura da işbirlikçi sermaye güçlerinin yaptıkları uzlaşma çağrısı egemen sınıf kliklerine ve laikçi-şeriatçı güçlere yöneliktir. Büyük sermayenin temsilcileri her iki kesimede ateş kez ilan ederek devleti koruyup kolllamaya ve halk düşmanı politikaları sürdürme amaçlı uzlaşmaya çağırıyor. Aksi halde gelişmelerin her iki kesimin beklemediği olaylara yol açacağını bilerek, her iki kesimi de uyararak akıllarını başlarına almaları yönünde uyarıyor. Haliyle sermaye örgütleri, egemen kamplar arasındaki çatışmanın sisteme zarar vermeyecek bir mecraya çekilmesi için 'uzlaşma' çağrıları yapıyor.

Öte yandan, bütün gözler sermaye örgütleri ve peşlerine takılanların, 'memleketin selameti' (bu sömürü ve zulüm düzeninin bekası) için yaptıkları çağrıya çevrilmişken Kürt halkı ve emekçilere yönelik saldırılar pervasızca sürdürülüyor. Newroz' da Roj TV'ye yayın sağladığı gerekçesiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında soruşturma başlatılan Hayat Televizyonu; Van, Hakkâri, Yüksekova gibi Newroz kutlamalarına devletin kolluk güçlerinin müdahale ettiği yerlerin görüntülerini, İsrail askerlerinin Filistinlilere müdahale görüntüleriyle birlikte yayımladı. ve görüntüleri İsrail’in Filisntin halkına yaptığının aynısı, faşist diktatörlüğün Kürt halkına reva gördüğü zulmün özeti olarak karşımızda duruyordu. Hakkâri'de 15 yaşındaki C.E'nin kolunu kameralar önünde gülerek kıran polislerin görüntüsü ise tek kelimeyle insanlığın bittiği anın görüntüsüdür.
Bugün sermaye örgütlerinin 'itidal' çağrılarına ve Cumhurbaşkanı Gül'ün devreye girmesine rağmen, faşist gerici güçler arasındaki mücadelenin kısa sürede bir uzlaşmayla sonuçlanması öyle kolay değil. AKP yanlısı medya, Ergenekon ile ilgili 'ifşaat'ları sürdürüyor. Ama durmaları gereken yeri de iyi biliyorlar. Mesela, AKP'nin Genelkurmay ile uzlaşmasından olsa gerek, bugün de varlığını sürdüren ve binlerce faili meçhul ve kayıplarla adları anılan 'özel savaş'ın araçları olan ordu içindeki çete organizasyonlarına hiç dokunulmuyor. Bırakalım bunları, dünyanın gözü önünde bayramını kutlayan halka kurşun sıkan, üzerlerine panzer süren, öldüresiye döven, kol kıran kolluk güçleri, 'demokrasi kahramanı AKP'nin İçişleri ve Adalet bakanlıkları yokmuş gibi ellerini kollarını sallayarak ortada dolaşıyor.



AKP’ye açılmış kapatma davası ve Ergenekon operasyonları üzerinde süren kapışma aslında bir kaşıkçı dövüşü olarak sürüyor. Klikler arasında güç gösterisi devam ede dursun halka yönelik faşist baskı ve hak gaspları dur durak bilmeden sürüyor. Burada şunu unutmamak gerekir ki, faşist şeriatçı gerici güçler arasındaki çatışma, emek ve demokrasi güçlerinin mücadelesi bakımından olanaklar sunmakta ama bu olanağın kullanılması, gericiliğin kampları arasındaki dalaşa yedeklenmemekten;faşist gericiliğin her iki kampına karşı bir birleşik mücadele odağı haline gelebilmekten geçmektedir. Bu bakımdan büyük ve orta sermaye örgütlerinin yaptığı çağrı öğretici olmalıdır. Sermaye örgütleri, kaderlerini bağladıkları emperyalizm ve uluslararası sermayeyle uyumun zarar görebileceği endişesiyle nasıl birleşip harekete geçmiş ve Cumhurbaşkanı Gül ile düzen partilerinin temsilcilerini harekete geçirmiştir.
İşbirlikçi tekelci Sermaye ve faşist gericiliğin halklarımıza karşı artan saldırganlığına rağmen, demokrasi ve özgürlük için mücadele eden güçlerinin faşist gericiliğe karşı birleşme ve ortak hareket etme olanaklarını geliştiren gelişmeleri de dayatmaktadır. Newroz' da Kürt halkının ve demokrasi için dövüşen güçlerinin barış, demokrasi ve kardeşlik taleplerini vahşi saldırılara rağmen daha ileriden ve kararlıca savunması, emekçilerin emeklilik ve sağlık haklarını gasp edecek olan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'na karşı emek örgütlerinin aldıkları eylem kararları, bu yönde atılmış önemli adımlar olarak değerlendirilmelidir. Ama burada durmamak gerekiyor. Faşist karşı devrim Kürdistan da operasyonlarını artırarak sürdürüyor, ekonomik sosyal hakların gaspı, özelleştirme terörüne devam edilmesi , yoksulluk ve sefaletin artarak sürmesi olguları işçi ve emekçileri demokrasi ve özgürlük istemiyle 1 Mayısa daha güçlü ve kitlesel katılarak sermayeye ve faşizme karşı gücünü ortaya koyarak saldırılara karşı barikat örmesi gerekiyor.

 
İlgili Bağlantılar
Haber Puanlama
Seçenekler
Эlgili Konular

Politika Haber

Üzgünüm, bu yazı için yorumlar aktif değil.
 
PHP-Nuke
Sayfa Ьretimi: 0.07 Saniye