 |
|
ASGARİ ÜCRETTE SEFALETE DEVAM

İMF’nin ve işbirlikçi tekelci sermayenin bir dediğini iki yapmayan AKP hükümeti, suya yüzde 135’e ve elektriğe yılbaşından itibaren yüzde 15 zam yaparken milyonlarca çalışanı ve ailesini ilgilendiren, asgari ücrete ise sınıf işbirlikçisi Türk-İş ağalarını da yedekleyerek birinci altı ay için yüzde 4, ikinci altı ay için yüzde 5 zam yaptı. Böylece, işçilerin ve çalışanların yanında olduklarını ve kendileri ve babalarının işçi olduğunu söyleyen başbakan Erdoğan’ın AKP hükümeti işçilere yine sefalet ücreti uygun gördüler. İşçilerle adeta alay eden AKP hükümeti, İMF’nin talimatları doğrultusunda hareket ederek, kişilik bir ailenin açlık sınırının 700 YTL, yoksulluk sınırı ise 2 bin 241 YTL olduğu Türkiye gerçekliğinde, Asgari ücrete ilk altı ay 16 ytl zam ile 435 YTL oldu. Yani sermaye ve Türk-İş ağalarını da yanlarına alan AKP hükümeti, patronlara salkım verirken işçilere bir kilo et değerinde 16 YTL artışla talkım vererek ne kadar işçi ve emekçi düşmanı olduğunu ortaya koyuyordu. Dahası milyonlarca çalışanı ve ailesini ilgilendiren asgari ücret görüşmelerinden asgari ücretliye yine asgari sefalet yaşamı çıktı. Asgari Ücret Tespit komisyonu toplantısında, 10 milyonu akın işçiyi ilgilendiren asgari ücrete birinci altı ay için yüzde 4, ikinci altı ay için yüzde 5 zam yapıldı. Oysa hükümet, aynı dönemde sadece elektriğe yüzde 15 zam yaptı. IMF ve işbirlikçi tekelci sermayenin uşağı AKP hükümetinin yeni asgari ücreti, yılın ilk yarısında net 435 YTL, ikinci yarısında ise net 457.63 YTL olacak. Oysa Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), asgari ücret için 616 ile 690 YTL arasında, ortalama 640 YTL’ye denk gelen üç ayrı öneri sunmuştu. Ama hükümet, zaten 2008 Bütçesi'nde asgari ücrete yüzde 6 zam öngörmüştü. Çalışma Bakanı Faruk Çelik de, asgari ücret maratonu başlarken yüzde 6'nın 1-2 puan üzerine çıkılabileceklerini ifade etmişti. Denildiği gibi de oldu. Patronlar örgütü TİSK istedi, dini imanı para hükümet hay hay dedi, Türk-İş bürokrasisi ise işçilere dayatılan sefalet ücretine onay verdi .Böylece Türk-İş’ de son seçimlerde gerçekleşen değişimin hangi yönde olduğu daha netçe açığa çıkmış oldu.Geçen seneler en azından şerh koyan Türk-İş ağaları, gelinen durumda AKP hükümeti ve işbirlikçi tekelci sermayenin önlerine koymuş oldukları bir kilo et parası asgari ücret artışına kuzu kuzu destek verirken kimin için sendikacılık yaptıklarını bir kez daha açığa seriyorlardı. Asgari ücretteki bu trajikomik artışı, 2008de gelen yeni vergi ve zam sağanıyla uçup gittiği gibi aynı zaman da petrolde devam eden artışın, elektirik ve doğal gazı otomatik olarak yansıtılması işçi ve emekçilerin yaşam koşullarının daha da ağrılaşacağını gösteriyor. AKP hükümeti, işveren örgütlerinin önerilerini esas alarak ve İMF’nin talimatlarına uygun davranarak sınıf işbirlikçisi Türk-İş ağalarını da yedeklenmesiyle asgari ücretteki artış, yalnız tahmin edilen enflasyon oranı kadar olmuştur. Oysa, ortada duran gerçekler bu artış oranı üzerinde düşünmeyi gerektiriyor. Öncelikle AKP hükümeti ve patronlar asgari ücreti tek kişi üzerinde hareket ederek belirlemektedirler. Buda dört kişili bir ailenin geçimini zorunlu kılan asgari ücretin daha işin başında sefalet ücreti olarak belirlenmesini koşulluyor. Bunun yanında, başta su ve elektrikte olduğu gibi AKP Hükümet önümüzdeki süreçte bir dizi zammın önünü açmış durumda. Haliyle bu durum yakın zamanda ücretlerin daha da eriyeceğini gösteriyor.
Aynı zamanda asgari ücretin hesaplamasında sadece enflasyon değil aynı zamanda büyüme de hesaba katılmalıdır. Verilere göre Türkiye son beş yılda sürekli büyümüş ama bu büyümede emekçiler pay almadığı gibi zenginler daha da zenginleşir kent yoksulların sayısı artmış ve açlık sınırında yaşam mücadelesi verenlerin sayısı sürekli olarak artmıştır Aynı zamanda Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda işçileri temsil etme iddiası ile bulunan Türk-İş'in AKP hükümeti ve patronlarla omuz omuza olmazı sefalet ücretinin daha rahatça geçmesini sağlamıştır. Dahası, , kendi araştırmalarında açlık sınırını 688 YTL olarak açıklayan Türk-İş’in sendika ağaları 435 YTL’ye çıkarılan asgari ücrete 'evet' demesini ise Türk-İş ağalarının sınıfın çıkarları yerine sermayenin çıkarlarını savunduklarını ve sınıf işbirlikçiliğinden sınır tanımadıklarını ortaya koyuyor. Yerli ve yabancı tekellerle milyarlarca dolar borç faizi ödeyen ve savuna adına milyarlarca doları silahlanmaya ayıran TC devleti, iş emekçilerin yaşam koşullarını iyileştirmeye gelince akan sular durmakta ve yaran ve üreten emekçilere yoksulluk ve sefalet reva görülmektedir. Sendikaların başına çöreklenmiş sarı sendika ağalarının etkinliği kırılmadan ve işbirlikçi tekelci sermaye ve onun emir eri AKP hükümetine karşı örgütlü birleşik bir işçi ve emekçi hareketi geliştirilmeden insanca bir yaşam ücretini sağlamak ve sömürü ve zulmü sınırlandırmak güç olacaktır. O halde 2008’i her bakımdan haklarının alındığı ve geliştirildiği bir yıl yapmak için devrimci görevlerimize sıkıca sarılalım ve emekçiler devrimci bilinç taşıyıp, örgütleyelim.
|
|
| |
Ortalama Puan: 5 Toplam Oy: 1

|
|
|
Эlgili Konular
 |
Üzgünüm, bu yazı için yorumlar aktif değil. |
|